Nergis Kumbasar: Kadınlar! Yüzünüze verdiğiniz önemi beyninize de verin

Uyanır uyanmaz önce pencereden havaya bakarım.

Buzdolabımın olmazsa olmazı yoğurt ve yumurta.

Asla hayır diyemeyeceğim yiyecek İskender döner.

Telefonum olmadan sokağa adım atmam.

Hayatım bir sanat eseri olsa gerçeküstücülük akımından bir sanatçının Dali, Frida Kahlo ya da Picasso’nun eserlerinden biri olurdu. Salvador Dali tercihim.

Yalnız kalınca önce huzurlu bir yalnızlık yaşarım, sonra herkesi merak ederim.

En son satın aldığım şey parfüm. Koku benim için çok önemli.

Bir ayakkabıya en fazla aklımın kalmayacağı miktarda para veririm.

Crocs tipi kaba terlikler asla giymem.

Annem bana hep der ki: “Sana kötülük yapanları affet ama yapılanı unutma.” Bir de: “Sevdiğin biri borç isterse, unutabileceğin miktarda borç ver. Böylece ne arkadaşını ne de sinir sağlığını kaybedersin.”

Bugüne kadar öğrendiğim en önemli şey kimsenin gücünü küçümsememek.

Benim için lüks elde ettiklerimin keyfini zarafetle çıkarabilmektir.

Şimdiye kadar duyduğum en iyi iltifat kızımın bana ‘melek annem’ demesi.

Bir günlüğüne ölümsüz olsam korktuğum tüm sporları yaparım.

Tahammül edemediğim insan tipi çıkarları için el pençe divan olanlar.

Bir kadını çekici kılan enerjisi ve zarafetidir.

Dünyada tek bir şeyi değiştirecek olsam herkese eşit sağlık ve eğitim hizmeti sağlardım.

Komşumun saygısız olmasını istemem.

Bir erkekte ilk önce gözlerindeki iyimserliği ararım.

Başardığım en zor şey 19 yaşında İstanbul’da kız arkadaşımla ev tutup çalışma hayatına atılmak ve bugünlerime gelmek.

Beni daha güçlü biri yapan son deneyimim anne olmak.

Kendi paramla aldığım ilk şey hâlâ sakladığım kolye.

Beni bu aralar en çok insanların kabalığı kızdırıyor.

Bir kadına en yakışan aksesuar şahmeran.

Kaba insanlar sokağa çıkmasın.

İdeal evliliğin olmazsa olmazı sakin bir şekilde karşındakini dinleyip öyle cevap vermek hatta bazen hiç cevap vermemek.

Dünyadaki tüm kadınlara bir şey diyecek olsam: Kendinize güvenin yüzünüze verdiğiniz önemi beyninize de verin. Bol kitap okuyun.

Söylediğim bir cümleyi bütün dünya duyacak olsa: Aptal hırslar uğruna birbirinizi öldürmeyin. Hepimizin eşit olduğunu hatırlayın, iyi insanlar olun.

Bir günlüğüne Rihanna’nın yerine geçmek eğlenceli olurdu.

Herkes hayatı boyunca mutlaka mikrofonla bağıra bağıra şarkı söylemeli.

Benim için eğlence arkadaşlarımla olmak. Yer önemli değil.

Bence aşk hayatınızın farklı dönemlerinde farklı yaşanan çok güzel bir duygu.

HIRSIZ BOŞ KASAYI ÇALDI

Unutamadığım anım o kadar çok ki... En komiğini ‘Hayatı Kaçırma Sen, Bir Yolu Var İstersen’ kitabında yazdım: 2000 yılıydı. Kızım Yasmin’le bahçeli bir evde oturuyorduk. Evde büyük bir kasamız vardı. Taşınabilir kasaydı ama çok ağırdı. Kasa da zaten Mehmet Ali’nin fikriydi. Evliyken de bir şey getirdiğinde “Kasaya koy” derdi, ben koymazdım. Hep başka yere koyardım. “Eve hırsız girerse direkt kasaya gider, başka yere bakmak aklına gelmez” derdim. Bu durum aramızda espri konusu olmuştu. O gün işim vardı evden çıktım. Yardımcılarımız marketten dönerken, bahçede kucağında bizim kasayı taşımaya çalışan bir adam görüyorlar. Adamcağızın bacakları iki büklüm olmuş, panikle kasayı arabaya atıp hızlıca uzaklaşmış. Polise haber vermişler. Ben de Erbil’i aradım, “Eve hırsız girmiş, duyarsan panik olma” dedim. “Ne almış peki?” diye sordu. “Kasayı almış” dedim. Gülmeye başladık. Tahmin edebileceğiniz gibi kasa boştu.