Giriş
Necmettin Erbakan ve yakın ekibinin yıllardır hararetle gündemde tutmaya çalıştığı Milli Görüş geleneği önemli bir sınavla karşı karşıya. 11 Temmuz günü yapılan kongrede Prof. Dr. Numan Kurtulmuş’un bir kez daha genel başkan olarak çıkmış olmasına rağmen Saadet Partisi’nde sular durulmuyor. Olayın özeti şu; Erbakan Hoca ve ailesi parti yönetimini Kurtulmuş’a bırakmak istemediği için teşkilat içinde büyük bir iç savaş yaşanıyor. Bu ekip şu günlerde olağanüstü kongreye gitmek ve Kurtulmuş’u uzaklaştırmak için çalışıyor.
Yumrukların konuştuğu olaylı 11 Temmuz kongresinde desteklemedikleri Kurtulmuş’a “Çeyrek başkan” diyorlar.
Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş çeşitli dönemlerde AK Parti’den gelen “bize katıl” çağrılarına rağmen kendi partisi içinde dürüst ve başarılı bir mücadele veriyor.
Numan Kurtulmuş Saadet Partisi’ni dar kalıpların ve geleneksel duruşunun ötesine taşıyan modern bir lider. Milli Görüş düşüncesine sırtını çok dönmeden yeni değerlerle diyalog kuruyor, farklı kesimlerle iletişime geçiyor ve bunu da düzgün şekilde yapıyor. Fetihçi ve kavgacı bir politika izlemiyor. Uzlaşı arıyor. Çözüm öneriyor...
Kimi zaman çok sert olmasına rağmen ben hiçbir zaman kırıp döktüğüne tanık olmadım. Siyasette görmek istediğimiz tarzda bir liderlik uyguluyor. Şark değerlerine sahip bir partide batılı bir lider portresi çiziyor.
Numan Kurtulmuş üslubu ve yaklaşımı bana göre Türkiye siyaseti için bir şanstır. Bugün bakıyorum partisi içindeki muhalif kanat onu komplolarla tehdit ediyor, tuzaklara düşürmeye çalışıyor. Kurtulmuş’u ekarte etmeyi deniyorlar.
Parti marjinalize olur
Şunu açık söyleyeyim bugünkü koşullarda Kurtulmuş’un içinde olmadığı bir Saadet Partisi marjinalize olmaya mahkumdur. Çünkü Saadet’in temsil ettiği ileri sürülen Milli Görüş fikrinin ağır topları bugün zaten AK Parti’nin içindeler üstelik bu kişilerin çoğu eskiye göre daha liberal bir çizgideler.
Partilerin, aile şirketine dönüşmesinin nelere yol açtığının örnekleri Türk siyasi tarihinin yakın döneminde var.
Saadet Partililer eğer böyle davranmaya devam ederlerse hem kendilerine hem Kurtulmuş’a zarar verecekler ve tabanın AK Parti’ye kaymasına neden olacaklar.
Partinin aklı başında üyelerinin şu soruyu kendilerine sormasında yarar var. Eğer Saadet Partisi’nin liderliğinde Numan Kurtulmuş gibi bir isim olmasaydı parti yüzde 5-6 oranında oy alabilir miydi?
