Gündem Nuriye Gülmen'den savunma: Mahkemeye keyfi olarak getirilmedim

Nuriye Gülmen'den savunma: Mahkemeye keyfi olarak getirilmedim

Paylaş
Nuriye Gülmen'den savunma: Mahkemeye keyfi olarak getirilmedim

KHK ile işlerinden ihraç edilen ve arkasından açlık grevine başlayan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça'nın yargılandığı davanın dördüncü duruşması bugün görülüyor. Gülmen SEGBİS ile bağlanarak savunma yapmaya başladı. Gülmen daha önceki davalara gelmek istediğini söyledi, 'Başından beri mahkemeye keyfi olarak getirilmedim' diye konuştu.

Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davası saat 10.35'de başladı. Avukat ve davayı takip edenler duruşma salonuna alındı. 9 Kasım 2016 tarihinde ihraç edilen ve açlık grevinin 76’ncı günü tutuklanan akademisyen Nuriye Gülmen, yargılandığı davaya SEGBİS ile bağlandı.

Gülmen savunmasında şunları söyledi: Kendilerine destek olup ceza alan, cezaevlerine giren, gözaltına alınan Türkiye’nin dört bir yanındaki insanlara teşekkür ediyorum. İnsanlar açlığımızı paylaştılar. Yanımızda olan halkımıza yürekten teşekkür ediyorum. Terör demagojilerine inanmayıp bizim için birşeyler yapan herkese teşekkür ediyorum. En başından beri mahkemeye keyfi olarak getirilmedim. Mahkemelere katılmak istediğim halde.


"NEDEN BU AÇLIK GREVİNE BAŞLADIM?"


Numune Hastanesi’nde çok sağlıksız koşullar altında kalıyorum. Odada sürekli bir ışık yanıyor. Açlık grevindeki bir insan olmasam bile bu ışık altında uyuyamam. Çok kapsamlı bir savunma hazırladım. Ancak önce Nuriye Gülmen kimdir, neden açlık grevine başladı bunu anlatmak istiyorum. Bugün 254. gün.

Ben Eskişehir OGÜ’de araştırma görevlisiyim. Öğretim üyelerinin angarya işlerini kabul etmedim. Mesai saatleri dışında katıldığım eylemlerden dolayı soruşturma geçirdim. Ali İsmail Korkmaz’ın duruşmalarına katıldığım için soruşturma geçirdim. Sendikamın çağrılarına katıldığım için soruşturma geçirdim. 38 gün boyunca Ali İsmail uyanacak diye bekleyen Emel annenin yaşlarına gözlerine şahidim. Ben her fırsatta o uyanacak diye oraya gittim. Bitirdiğim tezimi bitirmedim diye haksız şekilde açığa alındım. Oysa ben onca emekle bitirdim. Ben hakkımı arayan bir insanım. Haksızlığa uğrayanların yanında olan bir insanım. Soruşturma geçirdiğim halde acısı olanı paylaşan insanım.


"İŞİMİZİ GERİ İSTİYORUZ"


Ben 9 Kasım’da o eyleme başladım. Biz asla ispiyonla, tez aparmacılığıyla hoca olanlardan değiliz, olmayacağız. Ben barış için imzacı olan akademisyenlerin neler yaşadığını da biliyorum. İdare görevlerini aldılar, doktoralarını iptal edip mobbing uyguladılar. OHAL sonrasında kendi gördüklerim bunlardı. Mesela sevgili Acun 20 yıllık öğretmen 'beni nasıl atarsınız' diyordu. Ben de dedim, 'beni nasıl işten atarsınız?'

Beni 9 Kasım'da o eyleme benim kendi savunma yeteceğim ve direncim boyunca boyun eğmemem götürdü. İşimizi geri istiyoruz.