O karanlık neyin habercisi?

“Muhteşem Yüzyıl”daki (Star TV) o karanlık neydi? Işıklarla ilgili bir sorun mu? Kurguda gözden kaçmış bir ayrıntı mı? Yoksa ince bir mesaj mı? Bir bölüm içinde; Hayrettin Paşa suikasta uğrar. Dizinin en gedikli karakteri Matrakçı bavulunu toplar, Pargalı İbrahim günlüğüyle Kanuni’yi vicdan cenderesine sokar ve ardından ışıklar kararır; perde... Açıkçası bir dönüm noktasını, hanedanın içine girdiği koyu sarmalı o ışık oyunundan iyi anlatabilecek başka bir yöntem yoktu... “Muhteşem Yüzyıl” seslerin giderek alçaldığı, oyunculukların aynı ölçüde görkem kazandığı yeni bir tasvir dönemine girdi... Mart ayında ekrana veda edecek olan bir dizi için, sona yaklaşıyoruz mesajı geçtiğimiz gece izlediğimiz bölümden daha iyi verilemezdi sanki, ne dersiniz? Bu arada uzun süredir sadece odasına kapanmış bir derviş portresi çizen Kanuni’yi önümüzdeki günlerde aksiyona doğru sefere nasıl çıkaracaklar, onu merak ediyorum.

[[HAFTAYA]]

Asıl sorun şu ki...

“Sana Bir Sır Vereceğim” (Fox TV) izleyenleri dizinin final olasılığına çok öfkeli. Bu tip heyecan durumlarını anlıyorum. İzleyici bağlandığı şeyi kaybetmek istemiyor... Ama Fox TV, “Karagül” ve “Fatih Harbiye” haricinde hemen her dizisinden aldığı 120 dakikalık bölümleri ikiye bölerek yayınlıyor. Bu da yapımcının ayda sadece iki bölümü kanala teslim etmesi demek. Bu şartlara dayanabilecek yapımcı da, oyuncu da az... Hâl böyle olunca “dizi yayından kalkacak” bir öngörü olmaktan çok gerçeğin kendisi haline geliyor. Kimse darılmasın..

Neye belgesel demeyeceğimiz ortada!

Türk belgeselciliği iyi bir yere gidiyor. Ama bütçelerine bakınca dünya çapında bir noktaya oturması için bir hayli zaman var... Neden böyle konuşuyorum? Çünkü yarın CNN Türk’te gösterime girecek olan 12 bölümlük “Mankind” isimli belgeselin 36 milyon dolara patladığını duydum... İnsanoğlunun tarihinin en önemli dönüm noktalarını anlatan belgeselde İstanbul’un fethi de bulunuyor. Bütçenin ne kadarı bu bölüme ayrıldı bilmiyorum ama bizim “Fetih” filminden aşağı kalacağını sanmıyorum... Neyse; bizi ağırlıklı olarak eski fotoğrafların altına hüzünlü müzikler ve güzel sesli adamların anlattığı hikayelere belgesel demekten alıkoyacak bu başyapıtı kaçırmayın derim!

Merhamet’e merhamet gösterin...

Beni kişisel olarak en çok eğlendiren dizi karakterlerinden biri “Merhamet”teki (Kanal D) Sermet oldu. Yanına bir de Deniz’i koyarsanız bu ikilinin çıkardığı performans, nasıl derler, tadından yenmiyor... Önceki akşam çok efkârlı gördüğümüz Sermet’in meyhanedeki alaturka romantizminin içindeki güldüren detaylar bana “Merhamet” dizisine yeterince merhamet göstermediğimizi hatırlattı... Dizi geçtiğimiz yıla oranla reytinglerde ciddi sıkıntılar yaşıyor ama bir gram performans kaybı yok. Aksine Mustafa Üstündağ ve Burçin Terzioğlu ikilisi giderek devleşiyor...

GÜNLÜK DİZİ KARNESİ

Günlük diziler kanalların can simidi gibi. Üstelik reytinglerde kendilerinin beş misli bütçeye sahip pek çok rakibi de altüst ediyorlar... Mesela memleketin en çok izlenen günlük dizisi “Beni Affet” kanalına bölüm başı 50 bin liraya mal oluyor... Aynı akşam aynı kanalın yani Star TV’nin yayınladığı “Muhteşem Yüzyıl” bölüm başı 1 milyon küsur liraya çıkıyor. Sıralamada “Muhteşem Yüzyıl” birinciyse “Beni Affet” de dördüncü; nasıl olacak bu işler? Neyse biz günlük dizilerde reytingine göre ilk beş sıralamasını verelim de neden bahsettiğimiz daha da netleşsin... “Beni Affet”, “Deniz Yıldızı” (Fox TV), “İki Dünya Arasında” (STV), “Unutma Beni” (Fox TV), “Aşkın Bedeli” (Star TV); sıralama budur... İsimler çok tanıdık geldi değil mi? Gelir, çünkü hafta içi her gün en çok bu dizileri takip ediyoruz...

Bir gülücük kondurmak zor mu?

“Beni Affet” (Star TV) izleyicilerinin hikaye içindeki birden fazla aşk meselesi için kimi zaman serzenişlerde bulunduğunu biliyorum. Şikayetin nedeni aşk çeşitliliği değil, aşktan aşka göre değişen adaletsizlik... Mesela bugünlerde en çok Feride ve Cüneyt aşkında yaşanan sıradanlık, ateşten küle dönme hali izleyicinin canını sıkıyormuş... Dizideki diğer aşklara yapılan kıyak neden bu ikiliye yapılmıyormuş, fena halde merak ediyor hepsi... Ben de elçiyim, “ekranların en gözü yaşlı dizisinde bir gülücük kondurmak çok mu zor?” diye soran...