Mesut Yar O ödüller bizim cebimizden çıkıyor!
HABERİ PAYLAŞ

O ödüller bizim cebimizden çıkıyor!

Haberin Devamı

İtirazım var. TRT bildiğim (!) kadarıyla kamu kanalı. Yani reklam gelirlerinden çok, halktan kesilen vergilerle yayın yapıyor. Elektrik faturalarını, aldığınız TV ya da radyo aygıtlarının bandrollerini incelemeniz yeterli, paranın gittiği mecrayı görmeniz açısından... Bugünlerde TRT kuşak programları da dahil bir iki yapımında para ödüllü yarışmalar getiriyor ekrana. Telefonla bağlanan izleyici ya da kamera şakasına uğrayan vatandaş, şipşak indiriyor nakiti cebine... İyi de dağıtılan ödül kimden çıkıyor? Elbette senden, benden; bizden. TRT para ödülü yerine sponsor olabilecek birilerinin vereceği ödülleri dağıtmalı... Halkı sponsor etmemeli kendine. Böyle başladık böyle de bitirelim; itirazım var.

Şive belli ama yöresi değil!
Manasız bir seçicilik oluştu kulağımda. Bir Demet Tiyatro’da Feriştah yengeyle başlayan yöresi belli olmayan şive durumu modern dizilere de sirayet etti...
Star’da yayınlanan Cümbür Cemaat Aile’de Rahime karakteri, Show TV’de başlayacak olan Türk Malı’ndaki Binnur Kaya ve Şafak Sezer şiveleri hep aynı yöreye ait. Ama yöre tam olarak neresi, onu çıkaramadım. Varsa bir bilen, bilgilendirsin!

Tam olarak neresi kırık?
Hülya Avşar sürekli bir “ayağı kırıldı” tekrarı içinde. Kendi programında da, Yetenek Sizsiniz’de de hatırlatıyor kırığını... Ama yanlış bilmiyorsan kırık olan ayağı değil, bacağıydı. Platin takıldı filan. Ya da hep öyle duyuruldu uzmanları tarafından... Sahi tam olarak neren kırıldı Hülya; benim okurlar meraklı, çok soruyorlar da...

Ya evlen ya da sus!
Esra Erol’da (atv) bir damat adayı, Başbakan’a yönelik eleştiri yapınca yayın kesildi. Elbette bu tarz kuşak programlarında siyasetin yeri yok. Ama halkın olduğu yerde ağza bant yapıştıramazsın ki...
Hani aday dediğimiz de evlilik niyetiyle değil, düzene saydırmak için gelmişti oraya; belki bu küçük sahtekarlığa bozuldu Esra... Ya da ne bileyim iktidara yakın bir kanalda durumu fazla riskli gördü. Ama fazla sert davrandı hakikaten...
Konuşabilecek, konuşurken dayak yemeden sıvışabilecek çok fazla mecrası kalmadı vatandaşın. Neyse... Meselenin iyi tarafından bakarsak hep aynı yüzlerin çıktığı siyasi tartışma programlarının yerini alabilir izdivaç programları. İyi de olur. İktidar ve karşıtlarının ne dediğini değil halkın ne söylediğini duyarız en azından. Bozmayın moralinizi!

Prematüre doğdu ve...
TRT Müzik apar topar (iki ay içinde) kurulalı daha 3 ay olmadan yayın yönetmeni değiştirdi. Zaten ilk ayında da içerik değiştirmişti. İddia ettiği gibi genç bir kanal yerine daha geleneksel çizgiye dönmüştü... Benim için sorun yok. Klasik Türk Müziği ya da folklorik müzik en sevdiğim melodileri topluyor bünyesinde. Ama ne bileyim, teorikle pratik arasındaki çelişki rahatsız etti müzik piyasasını...
Neyse. Kervan yoldayken kervanbaşı Bahtiyar Sis görevinden ayrıldı. Şimdi yeni bir kılavuzla yürüyecek kanal yolunda. Bakalım rotadan şaşacak mı yine?..

Kivici katilin düşündürdükleri...
Kötü geçen bir günün ardından insanın yüzünü güldürebilen az şey vardır. Televizyonun bunlardan biri olduğunu hiç düşünmüyordum. Öyle oldu...
Geniş Aile, son dönemde düşen temposunu ciddi bir çıkışla toparladı önceki akşam. Espri hızını sayamadım. Sanırım artık iki espriye bir kelime düşüyor dizide...
En bomba espri de aşeren karısı Nazan için manav soyup kivi çalan Mürsel’in vicdan azabıyla kendine taktığı “Kivici Katil” sıfatıydı. Neyse...
80’li yılların popüler mahalle ağzı ve en çok konuşulan meseleleriydi; dost hayatı yaşamak ve eve kız atmak filan. Modern zamanlarda ekranlarda konuşuluyor artık...
İki haftadır bu mesele üstünde “geyik” yapıyor dizi. Ama öyle böyle değil. Ailelerin izleyebileceği sularda, RTÜK tehlikesinin etrafında kelime oyunlarına sığınarak...
Birkaç okur bu meselelerin mizahını yapmanın bile tehlikeli olduğunu söylüyorlar. Allah aşkına diyorum, hiç mi sabah kuşaklarını izlemiyorsunuz? Türkiye gerçeklerinin dibine kahkahanın çivisini çakarak izleyiciyi sarsmak başka, gerçeklerin üzerine mürebbiye tavrıyla gidip sinirimizi sarsmak çok başka. Açıkçası ben hep a şıkkını izlemeyi tercih ediyorum!

AŞK UÇTU CEZA KALDI!
Aşk ve Ceza (atv) iç içe geçmiş birkaç dizinin kolajı gibi. Asmalı Konak, Aliye, Sex on the City, Bir İstanbul Masalı gibi dizileri karıştırıp izletiyorlar gibi bir duygu bırakıyor takip edenlerde... Zamanın ölçüsüz akışı, kameranın dur durak bilmeyen hareketleri ve kimi zaman fazla sırıtan oyunculukları da katarsak; aşk uçuyor ama ceza kalıyor. Biline!

Sıradaki haber yükleniyor...
holder