Önce eşitlik...

Karar veremiyoruz: - Kim tutuklu yargılansın, kim tutuksuz yargılansın?

Mahalle baskısına bakarsanız, o ticani, tutuklu yargılansın, öbür davadaki zanlı ise laiktir, yani bizden... Tutuksuz yargılansın. (Tersi de var.)

Bir taraftan da hak hukuk adalet diye bağırıyoruz.

Hani tutukluluk istisnai bir durumdu?

Berberoğlu’nun tutukluluk hali, sadece CHP’nin meselesi mi? Nerede öteki ahali?

“Öteki” yok.

“Bizimki” var.

★

Komşunun bahçesine atlayıp elmaları çalan gariban, iki aydır tutuklu... Tahliyesini isteyen parmak kaldırsın.

Öbür genç?

Yolda giden adamın çantasını gaspetmiş. Gasp büyük suçtur, kabul. Ama “tutuksuz yargılansın” diyen var mı? Yok.

Bizi ilgilendiren, sadece bizimkiler’dir.

Ondan sonra:

- Yargı siyasallaşıyor.

Ne tarafa doğru siyasallaşıyor?

Benim paşa gönlüme göre siyasallaşıyor.

★

Madem ki CHP, Ağustos sonunda adalet kurultayı toplayacak... Bu meseleyi enine boyuna yatırmalıdır masaya... 6 ok’a “adaletçiyiz” diye 7’inci bir ok eklemek istiyorsa, savcı ve hakimlere hakareti bırakıp, düzene bir çekidüzen için çalışmalıdır.

Otobüsteki şortlu kızın hakkı hukuku kadar, elçi tayin edilen tesettürlü kızın da hakkı hukuku kutsaldır.

Meseleye eşiklik’ten başlamak lazım.