Onlar asker Ocağına Geri dönmeli!

İstiklal Cadddesi’nde dün bir grup gencin söylediği Harp Okulu Marşı çınladı. Alışverişe çıkanlar şaşırdı, birbirine sordu ne oluyor diye. Bu kez Beyoğlu’nda derdini haykırma sırası FETÖ’cülerin baskı ve kumpasları sonucu askeri okullardan ayrılmak zorunda kalan ya da atılan gençlerdeydi. Kendilerine Silivri davalarının ünlü teğmeni Mehmet Ali Çelebi, yine Silivri’den E.Albay Ali Türkşen ve CHP İstanbul Milletvekili E.Albay Dursun Çiçek ve cezaevinden en son çıkan Murat Eren gibi emekli subaylar destek oldu.

İade-i itibar

Ne mi istiyorlar? Okullarının en parlak öğrencileriyken yarım bırakmak zorunda kaldıkları hayallerini hayata geçirmek! “Biz, soruları çalarak Harbiye’ye yerleştirilen cemaatçiler değiliz. Biz onların her türlü ceza, işkence, iftira ve sahte sağlık raporlarına maruz kalarak askeri okullardan ayrılan ve atılan öğrencileriz. Hedefimiz ordumuzun bu kirli yapıdan arındırılarak o rütbeleri hak eden arkadaşlarımıza itibarlarının geri verilmesini sağlamaktır”!

Yürekleri ‘Harbiye’ diyor

Sayıları üç bini buluyor. Sokağa çıkmaya alışık değiller, slogan atmasını da bilmiyorlar; ama caddede yürürken söyledikleri Harbiye Marşı, yüreklerinde nasıl bir askerlik sevgisi kaldığını gösteriyor. Oysa hemen hepsi başka okulları bitirmiş, başka mesleklerde yürümüşler. Ama bugün tekrar orduya çağrılmayı, çalınan yıllarının geri verilmesini, işkence odasında ölen Erkan Eryiğit’le darbe girişimi gecesinde köprüde çatışmada ölen devreleri Aydın Çopur’un kanının yerde kalmamasını bekliyorlar. Onların sesinin duyulması, yaraların sarılması lazım.

Türbanlı polisle sultanlı hastane!

AKP OHAL’i ve 15 Temmuz sonrası oluşan baskıcı dönemi hedeflerini gerçekleştirmek için alabildiğine kullanıyor. FETÖ’cü diye damgalanma korkusundan ve muhalifseniz kim vurduya gidebilirsiniz diye kimsenin sesi çıkamıyor. Oysa 15 Temmuz darbe girişimi sonrası yaratılan birlik beraberlik havası içinde AKP’nin kendi tabanı dışındaki yüzde 50’ye de biraz anlayışlı davranması gerekmez mi? Hayır, her gün yeni bir sürpriz: Sağlık Bakanlığı’na devredilen GATA’ya verilen isim: Osmanlının gerici padişahlarından Sultan Abdülhamid! Başkasını bulamadılar mı? Sinir uçlarımızı törpüleyen ikinci karar ise kadın polislere serbest bırakılan türban. Bugüne kadar polisin afişlerinde gördüğümüz uzun saçlı güzel kadın polislerin yerini büyük bir hızla türbanlılar alacak. Eminim ki örtünmeyenler de mahalle baskısı yüzünden örtünmek zorunda kalacak. Kamuda başı açık olması gereken kim kaldı? Subaylar mı? Yakındır, onlar da örtünür.

Rus-Türk kardeşliği sil baştan, Antalya’yı kurtaracak mı?

Ruslar için Türkiye’nin başkenti Antalya’dır! Antalya da Rusları ayrı sever. Daha geçen yıla kadar Antalya’nın misafirleri arasında Almanlarla Ruslar birinci sırayı kapmak için çekişirken İngilizler de ilk üçe giriyordu. Sonra herşey altüst oldu. Avrupayı kriz, Türk - Rus ilişkilerini uçak düşürme vurdu. Antalya boş kaldı. Sonuçtan kimse memnun değil. Onlar Antalya’yı özledi, biz onları. O zaman sil baştan! 31 Ağustos’ta Antalya’da Uluslararası medya kuruluşu Global Connection’un organize ettiği büyük bir buluşma gerçekleşecek. Rusya’nın en önemli 60 medya kuruluşundan 65 gazeteci Antalya’ya gelecek ve o gece iki ülke milli takımlarının oynayacağı hazırlık maçını izleyecek. Bu maçı Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Putin’in de izleme ihtimali var. Aynı gün düzenlenecek Türk - Rus İşbirliği Forumu’nda Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik gazetecilerin sorularını yanıtlayacak. Twitter’da Türkçe “iyiyizbirlikte” ve Rusça olarak da “Horosho vmeste” hashtagleri kullanılarak paylaşımlar yapılacak. Antalya ve Ruslar yine barışacak, buluşacak. Çöpçatanlığı da medya yapacak, hadi hayırlısı