Oscar'da tarihi ayak oyunları

Akademi üyelerinin oy verme işlemlerinin geçen pazartesi günü sona ermesi ardından, ödüllerin sahiplerini bulacağı Pazar günü yapılacak tören, dünyanın dört yanında milyonlarca sinemaseveri televizyon ekranlarına odaklandıracak.

İzleyiciler için bir tür eğlence, bahse girenler için para kazanma-kaybetme oyunu, sinema sanatına gönül verenler için örnek alınacak oyuncular, yönetmenler, filmler anlamına gelen tören, film yapımcıları için milyonlarca dolar gişe hasılatı anlamına gelecek.

THE HURT LOCKER SKANDALI

Yapım şirketleri, rakibini karalamak için karalama kampanyaları başlattı. Bu yıl, ‘En iyi film’ başta olmak üzere 9 dalda ödüle aday bağımsız sinema ürünü ‘The Hurt Locker” filmi ile ilgili tartışmalar ‘Oscar Ödülü’ ‘ayak oyunlarının' örneği olarak nitelendirildi.

‘The Hurt Locker' ile ilgili ilk skandal, filmin yapımcısı Nicolas Chartier'in Akademi üyelerine, kurallara aykırı olarak e-mail gönderip filmi için oy istediğinin ortaya çıkmasıyla başladı.

Chartier, ödül törenine 2 hafta kala yolladığı e-mailde, ticari değil, özgün filmlere oy vermelerini istedi. ‘Chartier' adını anmadığı ancak satır aralarında hedef gösterdiği ‘Avatar'ı kastederek üyelerden, ‘500 milyon dolarlık filme değil kendilerine oy vermelerini’ istedi.

OSCAR TARİHİNDE DA AYAK OYUNLARI

"Citizen Kane” (Yurttaş Kane): Günümüzde bile tüm zamanların en iyi filmlerinden biri olarak kabul edilen Citizen Kane, 1942 yılında en iyi film dalı da içinde olmak üzere 9 dalda Oscar adayı oldu.
Filmin ana karakteri Charles Foster Kane'in canlandırdığı Amerikalı medya patronu William Randolph Hearst, sahibi olduğu tüm medya organlarında filmden söz edilmesini kesinlikle yasakladı.

Hearst gücünü ve etkisini kullanarak filmin gösterime gireceği salon sayısını en aza indirmeyi başardı, filmin yöneteni Orson Welles hakkında iftira kampanyası açtı. ‘Yurttaş Kane’, en iyi film ödülünü ‘Vadim O Kadar Yeşildi ki’ (How Green Was My Valley) filmine kaptırdı.

‘Yurttaş Kane’ sadece en iyi senaryo ödülünü kazanabildi. Wells her adı anıldığında salonda bulunanlar tarafından yuhalandı.

"Kahraman Şerif" (High Noon): Film, 1953 yılında 7 dalda Oscar’a aday oldu. En iyi film dalı da adaylıklar arasındaydı. Rakip yapım şirketleri, filmin solcu söylemleri dile getirdiğini ve ABD'nin o dönemdeki tartışmalı dış politikası Kore Savaşı'na karşı mesajlar içerdiğini ileri sürerek filme karşı kampanya başlattı.

Akademi üyeleri çok güzelliğinin yanısıra oyunculuk gücünü de çok beğendikleri Grace Kelly'yi bile gözden çıkardı ve filme oy vermeye korktu. En iyi film ödülünü Cecil B. De Mille’in (Harikalar Sirki) The Greatest Show on Earth’ filmi kazandı.

"Er Ryan’ı Kurtarma" (Saving Private Ryan): Yönetmen Steven Spielberg’in filmi 1998 yılında, en iyi film de dahil 11 dalda Oscar ödülü adayı oldu. Rakip firma Miramax film, kendi yapımı ‘Aşık Shakespeare’ (Shakespeare in Love) adlı filmine oy çekebilmek için 16 milyon dolarlık kampanya yaptı.

Filmin yıldızı Gwyneth Paltrow’a karşı aday olan Cate Blanchett ve Emily Watson’ın Amerikalı olmadıkları bile kampanya malzemesi oldu. Er Ryan'ı Kurtarmak filmindeki tarih bilgisi hataları olduğu ortaya çıkarıldı.

Bu kampanya büyük oranda tutu. ‘Aşık Shakespeare’ filmi, en iyi film ve en iyi kadın oyuncu ödülleri de içinde olmak üzere 7 dalda Oscar aldı. Ancak Oscar ödüllerinde çok sık rastlanmayan bir uygulamayla, en iyi yönetmen ödülü Spielberg’e verildi.

"Akıl Oyunları" (A Beautiful Mind): Rakip yapım şirketi, Nobel ödüllü şizofren bilimadamı Nash'ın biseksüel olduğunu ve ilk karısını terk ettiğini ortaya çıkardı.

Oylamanın bitmesine iki hafta kala, Drudge Report adlı site, John Nash’ın, 1967 yılındaki bir açıklamasının Yahudi karşıtı söylemler içerdiğini öne sürdü.

Rakip yapım şirketi görevlileri, Film, en iyi film ve en iyi yönetmen de dahil 4 Oscar aldı. Ama, Avusturalyalı Hollywood yıldızı Russel Crow en iyi erkek oyuncu ödülünü alamadı.

"Piyanist": Akademi üyelerinin oylamaları sürerken, Polanski'nin 1977 yılında, 13 yaşında bir kıza tecavüz ettiğine ilişkin mahkeme kayıtları yayınlandı.

Bu kampanyaya rağmen ‘En iyi film' ödülünü ‘Chicago’ kazandı. Polanski en iyi yönetmen ödülü aldı. Piyanist ise 2 Oscar daha aldı.

"Milyoner" (Slumdog Millionaire): Oylamaların bitmesine yakın filmin yönetmeni Danny Boyle’un filmde rol alan çocuk oyunculara az para ödediği yolunda kampanya başlatıldı.

Ancak filmin yapım şirketi çocuklar için özel fon oluşturulduğu ile ilgili tüm belgeleri hiç zaman geçirmeden kamuoyu ile paylaşarak bu oyunu savuşturmayı başardı. Kampanyaya rağmen Slumdog Millionaire, başta en iyi film olmak üzere 8 dalda Oscar kazandı.

Nafiz ALBAYRAK/NEW YORK (DHA)