Sabanur Kıraç Öteki kadını ya da adamı affetmenin 6 yolu
HABERİ PAYLAŞ

Öteki kadını ya da adamı affetmenin 6 yolu

Haberin Devamı

Hayatınızı alt üst eden, ilişkinizin bitmesine neden olan, sizi aldatılmış kişi pozisyonuna sokan o insanı affedebilmek mümkün mü? Zaman gerçekten her şeyin ilacı mı? Bunu bana beş yıl önce sorsanız “Asla” derdim. Ama bugün kinim, nefretim ve intikam duygumun yerinde yeller esiyor! Ben ki aldatıldığımı ilk öğrendiğimde dünya başıma yıkılmıştı... Hayattan zevk alışımı kaybetmiştim. Nereye baksam o kadını ve izlerini görür olmuştum. Yüzüme nasıl gülüp de arkamdan işler çevirdiğini, hayatımdaki erkeği ayartmak için ne numaralar çektiğini düşünmeden edemiyordum.

Aynı masada oturup yediğimiz yemekleri, arabamızla onu eve bırakırken ki iyi kız numaralarını hatırladıkça bir daha kimseye güvenemeyeceğimi düşünüyordum. Nitekim bir süre için de öyle oldu. Herkes potansiyel bir düşman, her erkek beni aldatacak hain bir domuz gibi göründü gözüme. Kimseyi hayatıma almak istemedim, aldıklarımın da canını yakmaktan çekinmedim. Çünkü ben onların canını yakmazsam onlar benimkini yakacak diye düşünüyordum.

Ortada olmayan şeyleri kafamda kuruyor sonra da hayal gücümde yazdığım o senaryolardan ötürü insanları yargılamadan darağacına çekiyordum. Ve tüm bunların sebebi o kadındı! Beni aldatan adama karşı da sevgi dolu olduğum söylenemezdi ama ona duyduğum kızgınlık kadına duyduğumun yanında önemsiz kalıyordu.

Kadının günahı gözümde daha büyüktü. Çünkü kadın, kadının halinde anlamalıydı bence. Bir kadın gibi sevmeyi, sevilmeyi, kazanmayı ve kaybetmeyi, acı çekmeyi ve yıkılmayı erkekler bilemezdi. Kadınlar, kadınları anlardı. Kadın, kadına kazık atmamalıydı. Erkekler bunu yeterince yapıyordu zaten. Halbuki çok yanlış düşünüyordum. Kadın, her zaman ve her devirde kadının kurduydu. Ayşe olmasa Fatma, Fatma olmasa Rüya ya da Hülya... Erkek aldatmaya niyetlenmişse kadının kim olduğu fark etmeyecekti. Sizin “yok” diye attığınızı “hop” diye kapacak bir kadın her zaman olacaktı. İş burada erkeğe düşüyordu. Aldatmayan erkek aldatmıyor, aldatmayı kafaya koyansa kiminle olduğunu bile umursamıyordu.

Ne olursa olsun öteki kadından nefret etmek sevgilinizden nefret etmekten çok daha kolay. Tüm kötü duygularınızı ona yöneltmek, bir tür rahatlayış. İçten içe suçu kendinizde ararken, dışarıya karşı suçu o kadının üzerine yıkış...

Yıllar içinde pek çok kez o kadını ve eski sevdiğimi düşündüğüm oldu. Onlara hiçbir zaman “Mutluluklar” dileyecek kadar asil olmadım. Ama arkalarından hiç beddua da etmedim. Birbirlerini hak ettiklerine inadım hep. İki kötü insan birbirini bulmuştu. Artık kötülükleriyle iyileri üzemeyeceklerdi. Gözyaşlarımla terk ettiğim o evde her ne kadar mutlu aile tablosu çizseler de bir zamanlar orada benim de yaşadığımı hissetmelerini umdum sadece. İçinde bulundukları ilişkinin bitmesini ya da mutsuz olmalarını dilemedim hiç. İçimdeki sinir sadece sinirdi. Bana onlarla ilgili hikayeler anlatmaya çalışanları susturan ve onların adını dahi duymak istemediğim türde bir sinir.

Bunları anlamak için beş yıl mı geçmeliydi peki? Beş yılda mı soğuyordu insanın içi? Hayır! Zaman sadece bir araç. Elbette 5 dakikada affedemiyor insan. Affedebilmek için bazı kriterler gerekiyor. Kolay olmasa da affettikten sonra hayat insan için daha da kolaylaşıyor. İşte sevdiğinizin sizi birlikte aldattığı o insanı affetmenin yolları...

1- Kendi mutluluğunuzu arayın

Sizi mutlu edebilecek, size mutlu sonu yaşatabilecek kişi sizi aldatan o kişi değilmiş demek ki. Öyle olsaydı sizi aldatmazdı ve ilişkiniz sonlanmazdı. Mutluluğunuzun kaynağı hala dışarıda bir yerlerde hatta belki de daha da iyisi içinizde. Bırakın geçmişi ve yediğiniz kazıkları, geleceğe bakın. Sizi mutlu eden şeyleri ve kişileri buldukça mutsuz edenleri umursamamaya başlayacaksınız. Bir gün gelecek ve kendi mutluluğunuzla öyle meşgul olacaksınız ki geçmişteki hainleri ne kadar uzun zamandır düşünmediğinize şaşacaksınız. Ama bunun olması için önce hayatınızın tekrar başlaması gerek. İşte o zaman farkında olmadan unutmuş hatta affetmiş olacaksınız...

2- Onu takip etmeyi bırakın

Sosyal medyayı ya da ortak arkadaşlarınızı öteki kadın ya da adam hakkında bilgi almak için kullanmaktan vazgeçin. Neler yapıyorlar, nerelere gidip, ne yiyorlar, mutlular mı mutsuzlar mı... Bunları öğrenmek için yanıp tutuşuyor olsanız da kendinize engel olun. Ne mutlulukları ne mutsuzlukları yaşadıklarınızı unutmanıza yardımcı olmaz. Onları affetmenizeyse hiç sebep olmaz. Tek yapacağı onları daha çok düşünmenizi sağlaması olur. Onları düşüneceğinize kendinizi düşünün.

3- Onu suçlamayı bırakın

Öteki kadın ya da öteki adamdan nefret etmek çok kolay. Tüm suçu onun üzerine atmak, tüm kötü duyguları ona aktarmak kadar basiti yok. O olmasaydı hayatınız böyle alt üst olmazdı. Hiçbir şey ya da hiç kimse mutluluğunuzu bozamazdı. Öyle değil mi? Öyle değil! O olmasaydı başkası olurdu. Sevgiliniz sizi aldatma potansiyeline sahipse ne sizin yapacaklarınız ne de karşısına çıkan kişiler bunu değiştiremezdi.

4- Kendinizi suçlamayı da bırakın

Yaptığınız ya da yapmadığınız hiçbir şey olanları değiştirmezdi. Belki bir süre ertelerdi ama sonuç yine aynı olurdu. O yüzden kendinizi suçlamayı bırakın. Suç sizde değil. Sizde olsa bile bundan ders alıp önünüze bakmanız gerek. Olan oldu. Bitmesi gereken bir ilişki daha bitti. Bundan sonraki ilişkilerinizin sağlıklı olması için önce kendinizle barışmanız lazım. Kendinizi sevip kendinize iyi davrandıkça daha mutlu ve özgür olacaksınız. O zaman da ne geçmişi ne de geçmişte canınızı yakanları umursamayacaksınız!

5- Olayları kafanızda tekrar tekrar yaşamayın

Olan oldu. İyisiyle, kötüsüyle bir ilişki bitti. Bir sayfa kapandı. Mümkün değilmiş gibi dursa da kafanızı olanlara takmamaya çalışmalısınız. Yaşananları kafanızda tekrar tekrar kurmanın, söylenen yalanların verilen sözlerin hesabını sormanın bir anlamı yok. Buna ihtiyacınız da yok. Çünkü düşündükçe daha çok acı çekeceksiniz. Halbuki acı çekmesi gereken siz değilsiniz. Kendinizi suçlamanın veya bir neden sonuç ilişkisi aramanın kimseye bir faydası yok. Giden gitti, biten bitti. Öteki kadın ya da adamın varlığını beyninize veya hayatına yük etmenin bir anlamı yok. Olanları yok saymak kolay olmayabilir ama o anları tekrar tekrar yaşayarak önünüze bakamazsınız. Geçmişe gömülüp kalır ve hep nefret ve sinirle beslenirsiniz.

6- Karşılaştırma yapmayın

Ben olsaydım yapmazdım... Kim daha güzel? Kim daha iyi? Kim daha başarılı? YA da daha iyi bir sevgili? Bunlar gibi tüm soruları kafanızdan atın... Kendinizi onun yerine koymaya çalışmayın. Olan oldu. Her şeyin daha hayırlısı için bir kapı açtığına inanın. Sizi çok daha iyi şeyler bekliyor. Bugün öyle hissetmesiniz de zamanı geldiğinde “İyi ki” böyle olmuş diyeceksiniz. Kapanan kapıların ardından çok daha iyileri açılacak... Buna inandığınız sürece hayat çok daha iyi şeyler ve kişiler çıkaracak karşınıza...

Sıradaki haber yükleniyor...
holder