Oyunu kime göre kullanacaksın?!!

Türkiye için yeni bir karar anı, yeni bir bölünme zamanı...

Yine herkes ‘evet’çiler ve ‘hayır’cılar olarak birbirine girmiş durumda. Kendi aklı fikri olmayanlar, savaşını ünlüler üzerinden yürütüyor. O nasıl ‘evet’ der, o niye ‘hayır’ diyormuş...

‘Hayır’ diyen vatan haini, ‘evet’ diyen hükümet yalakası! Hiç mi yorulmuyorsunuz ya? Zaten kimin hangi tarafta olduğu epeydir belli değil mi? Niye böyle celalleniyorsunuz?

Ayrıca… Herkes istediği oyu vermekte, istediği kampanyaya destek olmakta özgür. (Aksi olsa da, biz buna inanmak istiyoruz..)



O yüzden sakin olmak lazım. Kızdığınız şey nedir tam olarak? Arda’nın, Rıdvan’ın ya da Murat Boz’un ‘evet’ demesi mi? Meltem Cumbul’un ‘hayır’ı mı? Desin, sen onun oyuna göre mi oy kullanacaksın arkadaşım? Kendi özgür iradenle karar veremiyor musun?

OKU, BİL, ÖĞREN

Bütün bu isimlere hayran olabilirsin ama yaşadığın ülkenin geleceği için oy verirken kendi iradenle oy vermelisin. Bilmiyorsan öğreneceksin... Onun için bi’ zahmet biraz okuyacaksın, iki tarafı dinleyecek, anlamaya çalışacak, artıları eksileri bilecek öyle karar vereceksin. Çünkü bu artık basit bir oy verme, herhangi bir partiye kazandırma meselesi değil. Oyunla ya ülkenin rejimini değiştireceksin ya da değiştirmeyeceksin, net.

'HAYIR' DİYEN GÜVENDE OLACAK MI?

İşin doğrusu herkesin istediği kampanyaya katılabilmesi, oyunun rengini istediği gibi söyleyebilmesi ama gerçekler öyle değil işte…

Maltepe’de ‘Hayır’ kampanyası için çalışan CHP’lilere silahla saldırılıyor…

Mafya çıkıyor sosyal medyada tehditler savuruyor. Daha dün bu iktidarın en üst düzey temsilcileri “Herkesin istediği kampanyayı düzenleyebilmesinin güvencesi biziz” diye iddialı iddialı konuşmuyor muydu? Bu isimler, sözlerinin arkasında durup güvenli bir süreç geçirilmesini sağlayacak mı? Yoksa bu tehditlere öylece bakacak mı? İşte, tam da bu yüzden Meltem Cumbul alkışı hak ediyor. Kıvırmadan, çekinmeden ‘Hayır’ oyu vereceğini söyledi, madde madde nedenleriyle birlikte açıkladı. Cesaretinden ötürü bravo, alkış...

MAKARA

Çirkin kadınlar makyajla güzelleşiyor diye bık bık yapacağınıza, çirkinseniz sakal bırakıp, vücut çalışın. Aynı şey işte!! (Twitter’dan)

TURİST BEKLEYEN TAKSİLER

Dün Taksim’de acele taksiye binmem gerekti. Ortalık boş taksi dolu ama almıyorlar! The Marmara otelinin önünde ve Sıraselviler Caddesi’nde onlarca taksi duruyor, hangisinin kapısını açsam “Müsait değil” diyor. En son birine dedim ki, “Müşteri almayacaksanız neden burada bekliyorsunuz?”

Dedi ki “Kız arkadaşımı bekliyorum ben!” “Tabii kesin öyledir” dedim çarptım kapıyı. Hepsi turist bekliyor, belli. Aynı şeyi Cevahir AVM önünde ve Eminönü’nde de yapıyorlar. Aklı sıra çakallık yapıp turisti kazıklayacak ya, saatlerce turist kovalıyor. Hayır direkt 153’ü arayacağım ama bir yaptırımı olsa, durum böyle olmazdı!

İNDİ BİNDİ 10 TL OLDU!

Taksilerle, taksicilerle sorunumuz hiç bitmeyecek gibi görünüyor belli...

Şimdi bir de kısa mesafe sorunu çıktı. Artık taksiler, kısa mesafelerde indi bindi ücreti almaya başladılar malum; 8.75 TL.

Tamam, kuzu gibi ses çıkarmadan razı olduk bu karara. Fakat bu kez de bozuk para sorunu çıktı... O 1.25 TL’lik para üstünü de ‘bozuk yok’ gerekçesiyle vermiyorlar şimdi. Anlayacağınız indi bindi ücreti 8.75 TL değil, 10 TL artık! Ben inatla 8.75 TL bozuk vermeye çalışıyorum ya da 1.25 TL’yi istiyorum. Vallahi cimrilikten falan değil, enayi yerine konulmak ağırıma gidiyor.

İYİLİK YARAMIYOR BAZILARINA

Boşuna dememişler iyilikten maraz doğar diye. Kesin bilgi bence, yayalım.

Caner Erkin, kendisini aldatan eski eşi Asena Atalay ile ilgili ağzını açıp tek kelime etmedi bugüne kadar... Tam tersine karısına sahip çıktı, yanında durdu, normal bir insana yetecek kadar nafaka, ev, araba falan vererek düzgün bir şekilde boşandı.

“Bu kadar düzgün davranan erkek az bulunur, helal olsun Caner’e” diye yazı yazmıştım o dönem.



Ne zamanki Caner yeniden aşık olup evlendi, eski eş kabusu baş gösterdi!

Asena Atalay çocuğu için yaptığı harcamaları faiziyle birlikte istedi, ki bu rakam 451 bin TL imiş...

Sanki çocuk bakmıyor, köy doyuruyor insafsız!

Caner de haklı olarak çıldırdı, ‘akıl sağlığından yoksun’ dediği Asena Atalay’dan çocuğunun velayetini alacağını söyledi. Avukatlar ise bu saatten sonra bunu imkansız görüyor.

Alenen kötü niyet var, alenen haksız kazanç sağlama söz konusu ama hukuk geriye dönük işlemiyormuş. Bu saçmalığı göremeyecek olan mahkeme heyetine Allah akıl sağlığı versin derim ben!

İLAÇ NİYETİNE SEZEN

Bu ülkede iki kişi var, onlar albüm çıkardı mı gündem o albüm oluyor, ortalık karışıyor, sevenler ve sevmeyenler ikiye bölünüyor, heyecan sarıyor ortalığı...

Biri Tarkan, diğeri Sezen. İşte Sezen Aksu... 6 yıl aradan sonra çıkardığı ‘Biraz Pop Biraz Sezen’ albümüyle en çok konuşulan isim şu ara. Herkes bu yeni şarkıları dinliyor, yeni şarkıları konuşuyor.

■ Çünkü… Bir Sezen albümü çıktığında ‘yine hangi hislerimize tercüman olacak’ diye ufak bir heyecan dalgası sarıyor ortalığı.

■ Çünkü… Bazı şarkıların acelesiz, demlenerek dinlenmesini, dinledikçe anlamlandığını öğretiyor bize.

■ Çünkü bize, hem kendisinin hem hepimizin yaşadıklarını anlatıyor bu kadın. İlaç niyetine sözler yazıyor; düşünecek, ezberleyecek, hayat mottosu yapacak izler bırakıyor bizde. Naim Dilmener’in dediği gibi duruyor duruyor, “Sanırım bunlara ihtiyacınız var” diyor ve şarkılarını çıkarıveriyor. Yıllardır yaptığı şeyi bir kez daha yaptı Sezen.



O yüzden kendinizi bırakın ve dinleyin sadece.

Hele ‘İhanetten Geri Kalan’ ve ‘Canımsın Sen’i...