Giriş
Teknik direktör Şenol Güneş, Bursaspor maçının bitimiyle birlikte Eskişehirspor sınavını düşünmeye başlamıştı bile. Basın toplantısındaki “Neden Eskişehirspor’la cuma günü oynuyoruz? Şampiyonluk yarışındakilerin karşılaşmaları aynı saatte olmalı” sözleri bunun en açık göstergesiydi. Yani tecrübeli hoca Eskişehir deplasmanının çok zor geçeceğinin bilincindeydi.
[[HAFTAYA]]
İlk yarım saat geride kaldığında Bordo-Mavililer’in sonuca gitme planı ortaya çıktı. Kaleci İvesa hedef adam seçilmişti. Kapanan savunmalara karşı hep sıkıntı yaşayan Karadeniz ekibi bu kez önlemini baştan almıştı. Hırvat file bekçisinin uzaktan atılan şutlarda sorun yaşadığını göz önünde bulunduran Trabzonspor kaleyi bombardımana tuttu.
Burak, Umut, Jaja 35 dakikada 5 kez şans aradı, ancak başarılı olamadı. Bu periyotta Jaja’nın bir serbest vuruşunda top direkte patladı. Kontrolü elinde tutmaya devam eden Bordo-Mavili ekip gol arayışını sürdürdü. Nitekim son anlarda Mustafa Yumlu’yla sonuca gidildi, hakem haklı olarak faul görekçesiyle golü iptal etti. İkinci yarının başında yaşananlar son ana kadar heyecanın doruk noktasında olacağının göstergesiydi. Top bir o kalede bir bu kalede gezinirken, son haftaların kahramanı Burak yine sahneye çıktı.
Volkan ile girdiği ikili mücadeleden sıyrılıp topu filelere gönderdi. Bülent Yıldırım yine golü geçerli saymadı. Bana göre Yıldırım ilk iptal kararında ne kadar haklıysa, bu kez önemli bir yanlışa imza attı. Bu dakikadan sonra Trabzonspor’daki sakinlik yerini paniğe bıraktı. Böyle olunca da kalesinde art arda tehlike yaşamaya başladı. Bir anda “Eyvah! Maç gidiyor” havasına girilmesi mağlubiyeti bile getirebilirdi.
Eskişehir’in kaçırdığı gol pozisyonları Bordo-Mavililer’in şansıydı. Bu beraberlikle ne kadar hasar alındığı yarınki Bucaspor-Fenerbahçe sınavının ardından netleşecek. Oynanmamış hiçbir maç kazanılmış sayılmasa da ortadaki gerçek; artık ipler Fenerbahçe’nin elinde.
