Paralel bütçe

Başbakanlık bünyesinde Türkiye Varlık Yönetimi Fonu ve buna bağlı bir anonim şirket kurulacak. Öyle bir kurum düşünün ki Sayıştay, dolayısıyla milli iradenin kalesi TBMM bile denetleyemez, varlıkları haczedilemez, en yıkıcı vergilerden muaftır.

“Şu arkadaşları çok sevdim, işlerine yatırım yapıp devleti kurtaracağım” dese hesap sorulamaz. Yurtdışında para batırsa milletçe üzerine soğuk su içeriz.

Hukuk devletinde denetimsiz dev bir yapının geliyor olması can sıkıcı. Ama canınızı sıkmadıysa “Devlet şirketine para kazandırsın istediğini yapsın” diyorsunuzdur. Ama demeyin...

Çünkü fonun ederi ticaretten değil Özelleştirme Fonu’ndan, yani halkın malından gelecek. Özelleştirme geliri için kaynak ise bu hafta TBMM’ye gelen başka bir tasarıyla yaratılıyor.

100’ü aşkın kurumun mallarını, belki de kendilerini satmak için Özelleştirme İdaresi’ne yetki veriliyor.

Bunlar arasında Karayolları, Savunma Sanayi Müsteşarlığı, Hava Meydanları, TÜBİTAK, TRT, PTT, Atatürk Orman Çiftliği, Atatürk Kültür Merkezi, YURTKUR, Kıyı Emniyeti, Devlet Tiyatroları, Türk Dil ve Tarih Kurumu, DSİ gibi köklü kurumlar var.

İşin özeti halkın malları denetimsiz bir fona geçiyor. Hâlâ keyfiniz kaçmadı mı?

Öyleyse siz son 15 yıldaki tüm ideolojik çuvallamalarınıza rağmen iflah olmaz bir liberalsiniz ve özelleştirmeye sevindiniz. Tamam bunu tartışmayalım. Ama şunu dinleyin...

Teklife göre devletin ihtiyaç fazlası kaynakları fona verilebilecek. Bunlar arasına pekala Bireysel Emeklilik Sistemi, İşsizlik Fonu da sokulabilir. Geleceğiniz için umut bağladığınız parayı, birileri denetlenmeden kullanacak.

Hâlâ kaygılanmadınız mı? “Siyasetçilere güveniyorum, istediği gibi harcasın” mı dediniz? Şunu bilin ki devleti hep aynı kişiler yönetmeyecek.

Paranın neye harcanacağına gelince, “Otoyollar, Kanal İstanbul, 3. köprü ve havalimanı, nükleer santral gibi büyük projelere kamu borcu artırılmadan finansman sağlanacak.”

Neden mi bu kadar net biliyoruz? Tasarı gerekçesinde aynen öyle yazıyor da o yüzden. Geçmişte üstüne basa basa “Devlet kasasından tek kuruş çıkmadan hayata geçirilecek” diye sunulan projelerden bahsediyoruz.

Demek ki işler bize anlatıldığı gibi yolunda yürümemiş. Köklü kurumlarımızı, Atatürk’ün şahsi mirasını, geleceğimizi bir grup müteahhidi kurtarmak için seferber ediyoruz hissine kapılmadınız mı?

Tasarı bu haliyle yasalaşırsa, kabile devletlerindeki gibi bir paralel bütçemiz olur.

Artık keyfiniz kaçmış olmalı.