Pascal Nouma Beşiktaş’ın unutulmaz futbolcularından. Siyahi oluşu, eğlenceye düşkünlüğü ve samimiyetiyle çok sevildi. Kanseri yendi. Üç çocuk sahibi. 45 yaşında ama aşka kalbini kapamamış. “Ölene kadar aşık olabilirim. Hayatımın kadınını bulursam yine evlenirim” diyor Sadece futbol deyip orada durmadınız!Hayatımın çok uzun bir dönemi futbolla geçti, her gün antrenman, disiplin, kamplar, otellerden sonra artık insan değişiklik istiyor. Tabii ki futboldan kopmadım. Sevdiğim takımın, Beşiktaş’ın taraftarıyım artık. Şu aralar oğlumun üstüne eğildim. Babam milli futbolcuydu, ben de fena değildim. Şimdi bakıyorum oğluma, genler ona da geçmiş. İyi futbolcu olacak. Şu ara fena yoğunum. Haftanın neredeyse 4-5 günü DJ kabinindeyim. Eylül sonuna kadar Bodrum’dayım. Kadir Çöpdemir ile yaptığımız radyo programı ‘Aragaz’ devam ediyor. Senede bir ay dinleniyoruz. Metro FM’de Danilo Zanna ile de bir program yapıyorum. Programa Burcu Esmersoy’u da dahil ettik. ‘Şevkat Yerimdar’da oynadım biliyorsun, çekimleri bitti. İki kez ‘Survivor’a gittim, tekrar gideceğimi sanmıyorum. Ama ‘Yok Böyle Dans’ tekrar yapılsa zevkle giderim. Beğendiğim bir projeydi.Çok çalışmanızda, çocukluğunuzdaki yokluğun etkisi büyük mü? Yok, kesinlikle değil. Hayatımın olgunluk dönemindeyim ve sorumluluklarım arttı. Yoksa herhangi bir şeye öfkem ya da para hırsım yok. Sonuçta futbola erken yaşta başladım, parayla da erken yaşta tanıştım. Hayal kurmayan insan olur mu? Tabii ki kurardım. Hayallerimin de neredeyse hepsini gerçekleştirdim. Kaybetme korkum hiç yok. Her şeye sıfırdan başlayabilirim. Yapabildiğimi gördüm.En zor anınızı hatırlıyor musunuz, kırılma noktanız nedir? Kalabalık bir ailenin çocuğuydum. Hepsinin arasından sıyrılıp başarılı olmak, tanınmak kolay değildi. Kırılma noktam, sokakta top oynarken keşfedilmemdir. Sonrasında hayatım değişti. Düşünsene kansersin, Besiktaş’tan teklif geliyor! Mücadele hırsı, aşk ve bir sürü şey... Beşiktaş beni hayata döndürdü. Olmasaydı belki yıkılabilirdim, hayata küsebilirdim. Besiktaş’ta çok sevildim ve çok sevdim.Futbolu özlüyor musunuz? Bu golü ben atsaydım dediğiniz oluyor mu?Bazen evet. Bazı maçlarda özellikle derbilerde keşke ben de şu an sahada olsaydım diyorum. Başarılı olmuş insanları yerden yere vuran bir kesim var. Belki kıskanıyorlar, bilmiyorum. Arda da bundan nasibini aldı, dayanamadı ve patladı. Artık paraya ihtiyacı olduğuna inanmıyorum. O primi kendi için değil takımdaki diğer futbolcular için istemiştir. Onu tanıyorum, öyle biri değil. UEFA kupasını alışımızı unutamıyorum.Pişmanlıklarınız var mı? Bugünkü aklım olsaydı. 2003’te, Beşiktaş- Fenerbahçe maçında attığım golden sonra o meşhur ‘tombala’ hareketini yapmazdım. Yedi ay futboldan men edildim. O yıl şampiyonluk kupasını kaldıramadım, futbol hayatım bitti. Bazıları diyor ki, “Oooo Pascal burada para kazanıyor da ondan Türkiye’yi seviyor.” Değil! Burada dostluk var, insanlar sıcak, ırkçılık yok, saygı var. Ben doğalım herhalde ondan seviyorlar beni. Kendimi Türk hissediyorum, Türküm! 45 yaşındasınız, olgunlaştınız mı? Tabii ki olgunlaştım. Eskiden daha tezcanlıydım, daha agresiftim. Özellikle 3’üncü çocuğumdan sonra daha da duruldum. Şimdi hayata farklı gözle bakıyorum.Neyi kaybetmekten korkarsınız? Çocuklarımı, ailemi. Birbirimizden uzaktayız ama her ay görüyorum. Oğlum Noah ile ayrı ilgileniyorum. Futbolu çok seviyor ve başarılı. Bilgimi, tecrübemi ona vermeye çalışıyorum. En büyük hayalim onun da Beşiktaş’ta 21 numaralı formayı giymesi. Dövmeleriniz kaç tane oldu? Çok oldu, artık sayamıyorum. Derler ya, dövme yaptırırsan bir daha duramazsın diye... Aynen öyle işte!Eskiden çok kadınla görünürdünüz. Çapkın Pascal duruldu mu? Durulmadım. İşi çözdüm, artık görünmüyorum! Şaka bir yana kadın-erkek ilişkilerinde sorun yaşayan bir tip hiç olmadım. Kadınlarla iyi anlaşıyorum.Kadınlar neden sizi seviyor? Bak işte onu ben de bilmiyorum. Kadın olsam beni sever miydim emin değilim, ama galiba severdim. Belki derimin rengini seviyorlardır. Saklamam zaten, var öyle bir huyum.Aşk ne durumda? Yaş ilerledi... Aşkın yaşla alakalı bir şey olduğuna inanmıyorum. Ölene kadar aşık olma potansiyeli var insanoğlunda. Şu ara iş temposundan dolayı aşk yok, ama olmayacak diyemeyiz.45 yaşında, üç çocuklu bir baba olarak aşk ve özel hayatınıza dikkat ediyor musunuz? Yoo hiç düşünmüyorum, neysem oyum. Niye kendimi değiştirmeye çalışayım ki? Bu arada kendimi kesinlikle 40’lı yaşların adamı olarak görmüyorum. Kafam hâlâ 20’lerde. Kesinlikle var! Oğlumun annesi çok saygı duyduğum, sevdiğim, ömür boyu yanımda olacak bir kadın. Bana olan sevgisinden hiç şüphem yok. Onunla bir ilişkimiz yok, ayrıyız ama oğluma aynı babadan bir kardeş istedi. Bunun kadar doğal bir şey olamaz. Ve yaptık. Çocuklarıma çok iyi bakıyor. Aramızda karı-koca ilişkisi olmasa da çocuklarımızın anne-babasıyız. Bizimki aşktan daha öte. İlk kızım Marin’in annesiyle evlenip boşandık. Çok aşık olsanız yeniden evlenip çocuk sahibi olmak ister misiniz? Hayatımın kadını karşıma çıkarsa neden olmasın, tabii ki evlenirim. Evlilik konusunda keskin çizgilerim yok. Ama tekrar çocuk sahibi olur muyum, bilmiyorum. Üç çocuğum var zaten.Nasıl bir kadına aşık olursunuz? Onu gördüğümde belli olur. Etkilemesi, ayaklarımı yerden kesmesi lazım. Tabii ki bazı sınırlar var, o da bana kalsın!Kıskanç bir erkek misiniz? Kıyafet konusunda hassas mısınız?Hayır, kesinlikle kıskanç bir erkek değilim. Sevgilimin bir yere gitmek için benden izin almasına gerek yok. Kıyafet konusunda öyle çok zorlamam, ama her ikimizin de rahat edeceği başımı belaya sokmayacağı kıyafetler giymesi iyi olur. Birkaç yıl önce kanseri yendiniz...Allah’a şükür, her şey yolunda.Sonrasında ne değişti hayatınızda? Hiçbir zaman kabul etmemiştim ki bir şey değişsin! Kemoterapi görürken Besiktaş’tan teklif aldım. Gündüz kemoterapi akşam disko, öyleydi.“Pascal bizi diskoya götür!” diye bir şey vardı. Şimdi Türkiye’nin neredeyse her yerinde sahne alıyorum. Hep beraber eğleniyoruz.