Kabak tadı verdi bu iş. Hele Melih Gökçek meselesi, pehlivan tefrikasına döndü.
★
İstifa etti, ediyor, edecek... Hayır, etmiyor, etmeyecek. Yetti yahu. “Seçimle gelmişti” diyenlere cevap hazır:
- Ama onu kim aday göstermişti?
“Seçimle gitsin” diyenlere de cevap hazır:
- Bir daha aday olmayacak ki, nasıl gitsin?
★
Kavgalı mı gitsin, barışık mı gitsin? Pazarlık mı yapsın, yoksa partinin bir neferi olarak mı kalsın?
- Veda mı, vefa mı, feda mı?
Buyrun bakalım. Laflar havada uçuşuyor.
★
Nasıl bitecek bu tefrika? Herkes biliyor ki Tayyip Erdoğan geri adım atacak bir insan değil. Ama yine herkes biliyor ki Melih Gökçek de kolay pes edecek bir adam değil. E ne olacak şimdi? Ben bu yazıyı yazdığım saatlerde olan olduysa bile tefrika bitmiş sayılır mı? O da belli değil.
★
Bu tür konuları kaşımayı sevmem. Fazla girmek istemiyorum. Esasen kamuoyunun böyle bir meseleyle günlerdir meşgul edilmesini de beğenmedim.
- Nasıl biterse bitsin.
Ama bitsin, yeter. Biraz futbol konuşmaya ne dersiniz? Bu akşam Galatasaray- Fenerbahçe maçı var, ne haber? Hakem Cüneyt Çakır’ın işi, Melih Gökçek’ten daha müşkül.
Not:
Vize krizi çözülse ne yazar, çözülmese ne yazar? İnsanların burnundan getirerek verdiğin vizeye zaten vize değil ambargo denir. Buyur, senin olsun. Yiğitlik bizde kalsın.
22 Ekim 2017, Pazar 05:00
Haberin Devamı