Giriş
Kusura bakmayın ama sinirlendiğim kelimeler var:
İşte budur / tam da / açıkçası / oldukça / aynen öyle / itibarsızlaştırma / ötekileştirme / tırnak içinde / diye düşünüyorum...
Daha da bir sürü.
İşin fenası, karşımdaki bu kelimeleri kullanıyorsa onu kös dinliyorum.
Hele bir de sonuna sel-sal ekleyerek uydurma kelimeler yumurtluyorsa, baygınlık geçiriyorum.
Yaşayan Türkçe’yi mahvettik.
[[HAFTAYA]]
Bu yazıyı yazmama sebep, çok bilmiş bir siyasetçi profesörün, geçen akşam bir tv kanalında konuşurken:
Küçük nüans farkı deyivermesidir.
Profesöre bakın.
Bir cümlede üç mükerrer.
Böylesini herkes beceremez.
İkinci not şu:
Mecliste 275 Kadın Kampanyasını destekliyorum. Bu seçimde değilse bile 2015 seçimlerinde ümitliyim.
Ama bu seçim için Kampanya’ya âcilen bir ek öneriyorum:
- Mecliste Kadın Başkan.
Başkan Vekili falan değil.
Doğrudan doğruya Başkan.
Hatta Kadın Cumhurbaşkanı.
Oralara lâyık kadınlar bulup kadrosuna katmak, partilerin ve meclisin kalitesini yükseltecektir.
Yoksa sırf kadın diye 275 kadın bulup torbaya doldurmak neye yarar?
İlk Kadın Bakan Türkân Akyol’du. Bizi heyecanlandırdı. Ama ‘seçilmiş’ ilk Kadın Bakan İmren Aykut’tu.
Daha da heyecanlandırdı. Çiller’in topuk sesleri ise hevesimizi kursağımızda bıraktı. Hadi bakalım.
Şimdi ilk hedef Meclis Başkanlığı olsun. Öbür seçim 275 kadın garanti.
Bu pazar...
Son notumuz...
Sevgili okuyucular.
Her kapıyı çalacağız demişlerdi ya... Sahiden de çalınmadık kapı bırakmıyorlar.
CHP’li kadınlar bunlar.
Örgüt üyeleri.
İyi çalışıyorlar, bravo.
İşte o kadınlara, genel merkezin bir talimatı var:
- Kürk giymeyin.
- Deri Giysi kullanmayın.
Varoşlarda hadi neyse ama Levent’te, Ulus’ta, Etiler’de, Bebek’te, Çankaya’da, Kürk ve Deri Giysi’yi yadırgayan, ayıplayan olur mu? Seçmenlerinin küçümsenmeyecek bölümü Deri Giysili / Kürklü olan bir parti, kendi örgütündeki kadınlara bunu çok görür mü?
- Dinlemeyin kızlar.
Kürkünüz varsa giyin. Deri Giysi’niz varsa hiç durmayın.
Yoklukta değil varlıkta eşitlik için çalışın.
