ESRA SAVAŞ

esra.savas@posta.com.tr

Hanımların çoğu için ise içtikten sonra bir de fincanı kapatma faslı vardır. Fallar kapatılır ve fincan soğumaya bırakılır. Bir bilene rica edilir. Bazen de kimse yoksa bile içen kendi kendine o şekillerden geleceğe yönelik bir umut güzel bir haber çıkarmaya çalışır. Şimdi Türkiye’nin ilk online kahve falı sitesi binnazabla.com hizmete açıldı.

Bu da olur mu demeyin! Dünyanın birçok yerinden binlerce takipçisi olan bu sitede, 10 lira karşılığında nasıl fal bakıldığına öğrenmek için bir yandan kahvenizi yudumlayın bir yandan da sitenin kurucusu Binnaz Gündoğan’la yaptığımız röportajı keyifle okuyun.

Binnaz Hanım kendinizden bahseder misiniz?

1951’de Ankara’da doğdum. İlkokul, ortaokul ve liseyi TED Ankara Kolejinde, üniversiteyi Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’nde okudum. 1974 yılında Ankara, Seyranbağları’nda açmış olduğum eczanemde tam 33 yıl hastalarıma ilacın ötesinde sevgiyle şifa dağıttım. 2007 Haziran ayında eczanemi devrederek yeni bir döneme başladım.

Kahve falı bakmaya nasıl başladınız?

Yıllardır dostlarla ne zaman bir araya gelsek muhakkak kahveler içilir, kahveler içilince de fincanlar kapatılırdı. Sadece bulunduğum değil, gittiğim diğer şehirlerde ve ülkelerde de Türk kahvesini ikram ettim ve geleneksel kahve sohbetlerini tanıttım. ‘Bir fincan kahvenin kırk yıllık hatırı var’ derler ya, zamanla öyle bir durum gelişti ki; yurt dışındaki dostlar fincanlarının resimlerini e-mail olarak göndermeye başladılar. ‘Senin yorumların bize iyi geliyor, o kadar güzel ve iyi şeyler söylüyorsun ki, günümüz güzel geçiyor, söylediklerin gerçekleşiyor, yine bak, yine söyle Binnaz Abla’ diyorlar. 2007 haziran ayında eczanemi devrederek yeni bir döneme başladım.

Türkiye’nin ilk online kahve yorumcususunuz. Bu fikir nasıl doğdu?

İnsanları ve insanlarla iletişimde olmayı seviyorum. Oğlum Sertaç Taşdelen, Ernst&Young Dubai ofisinde yönetim danışmanı olarak çalışma hayatına başlamıştı. Dubai’de çalıştığı dönemde oğlumun yanına ziyarete her gittiğimde arkadaşlarını eve yemeğe çağırır onlara Türk yemekleri yapar, Türk kahvesi ikram ederdim. Tabii arkasından fincanlarını yorumlardım. Hepsinin çok hoşuna gider, yolumu dört gözle beklerlerdi. Aralarında şirket yöneticileri, sanatçılar, iş arkadaşları, hatta Sharjah Emirliği Prensi bile var.

Sonra neler oldu?

Oğlum 2010’un ortasında aynı şirketin Singapur ofisine transfer oldu. Dubai’deki arkadaşların fincan resimlerini çekip bana yollamasını pratik hale getirmek için binnazabla.com’u 2011’in başında kurdu. Tek bir fincanla hobi olarak başlayan bu serüven, kısa süre içinde gördüğü yoğun ilgi ve destek sayesinde, şu anda her geçen gün büyüyen yorumcu ailemizle dünyanın dört bir tarafına Türk Kahve Yorumu ihraç eder konuma geldi.

Sitenizden bahseder misiniz?

Kurduğumuz bu web sitesinde takipçilerimizin içtiği kahve fincanlarının fal resimlerini online olarak yorumluyoruz.

Nasıl fal bakıyorsunuz?

Sistem çok pratik. Evde, ofiste, cafe’de kahvesini içen ve fal kapatan dostlar, fincan resimlerini siteye yükleyip bize gönderiyorlar. Sembolik bir ücret ödedikten sonra kahveleri online olarak yorumlayıp e-mail olarak gönderiyoruz. Bu kahve yorumları ile topluma güzel mesajlar vermeyi, olumlu ve pozitif enerjimizi karşı tarafa iletmeyi amaçlıyoruz. ‘binnazabla.com’ Bedensel Engellilerle Dayanışma Derneği ile dayanışma halinde. Her yorumladığımız fincan için 10 lira sembolik bir ücret alıyoruz, onun bir miktarı derneğe bağışlanıyor.

Sitenizde başka neler var?

Sitemizde bizimle birlikte yorum yapmak isteyen dostlarımız için bir başvuru bölümümüz var. Ek gelir elde etmek isteyen yetenekli yorumcular da bizzat benim tarafımdan özel bir eğitimden geçtikten sonra binnazabla.com ailesine katılıyor.

Yurtdışından talep nasıl?

Şu anda Singapur’dan Amerika’ya, Filipinler’den Dubai’ye, dünyanın birçok ülkesinden sayısız kahve dostumuz, facebook ve twitter’da binnazabla.com’u takip eden binlerce takipçimiz var.

(26.06.2011 tarihli Pazar Postası'ndan alınmıştır.)