Özsel Tortop Pek tamam değiliz!
HABERİ PAYLAŞ

Pek tamam değiliz!

Haberin Devamı

Biliyorsunuz; yazılarımda sık sık arkadaşlarımdan bahseder, isimlerini yazarım…

Bu sefer beni affedin, kim olduğunu yazamayacağım…

Zira topuklarımı seviyorum, onlar bana ömrümün sonuna kadar lazım!

Neyse, lafı uzatmadan sadede geleyim…

Geçen akşam yakın bir arkadaşımla sinemaya gittik…

Filmin adı; Tamam Mıyız?…

Hani Çağan Irmak’ın iki erkek arasında cinsellik olmadan yaşanan aşkı anlattığı son filmi…

Koca salon bomboş; ben diyeyim 7-8, siz deyin 10 kişiyiz…

En önde biz oturuyoruz ama ortalardayız…

Pardon önümüzde iki canlı daha var: Uçuşan iki sinek…

Daha doğrusu güve gibi bir şey, kelebeğe benziyorlar…

Ve bir türlü gitmiyorlar…

Yemin etmişler adeta, bana ve arkadaşıma filmi izletmemeye kararlılar…

Ben çok takmıyorum ama arkadaşım cebelleşmekte ısrarlı…

Film boyunca sövüp duruyor sineklere…

Velhasıl film bitti…

Arkadaşım ayağa kalkıp montunu giyerken dönüp, ‘‘Güzel filmdi… Ama çocukların hangisi eşcinseldi, onu anlamadım… Kolsuz olan mı?’’ diye sormasın mı?

Kendimi tutamadım, bir kahkaha patlattım…

-Şaka mı yapıyorsun?
-Hayır…

-Anlamadın mı gerçekten?

-Hayır, anlamadım…

-Hem anlamamışsın, hem bir de güzel diyorsun…

-Gerçekten anlamadım, hangisi eşcinseldi?

-Haydi anlamadın diyelim, çocuk bir yerde kendi bedenine benzeyen bedenlerden hoşlandığını söyledi, onu da mı duymadın?…

-Yoo, duymadım…

- Arada bazı insert görüntüler girdi, ağacın gövdesini tutan iki erkek eli vardı, onu da mı görmedin?

-Yoo, ne ağacı? Görmedim…

Delireceğim ama gülmekten konuşamıyorum da…

Onu da mı duymadın, bunu da mı görmedin derken, sonunda isyan etti…

-İyi de çocuk filmin başında kendisini terk eden sevgilisinin mektubunu okudu, kadın sesiydi o…

-Hayır kadın sesi değildi, çocuğun kendi sesiydi…

-Allah Allah, ben niye onun sevgilisini kadın zannettim?

-Bilmiyorum…

Meğerse benim sevgili arkadaşım, filmi hiç mi hiç anlamamış…

Velhasıl sinemadan çıktık ama alışveriş merkezinin göbeğinde kahkaha atmaktan kendimi alamıyorum…

İnsanlar garip garip bana bakıyor…

Sonunda dayanamadı, patladı…

‘‘Aklımın yarısı sineklerdeydi zaten, ne yapayım?’’

Ertesi sabah, başka bir arkadaşımla sohbet ediyoruz…

Laf dönüp dolaşıp sinemaya gelince aklıma bu komik olayı anlatmak geldi…

Arkadaşımın lafını da kesmek istemiyorum ama, dinliyorum…

İyi ki de kesmemişim…

Aynen şöyle dedi zira: ‘‘Geçen gün erkek arkadaşım ve onun arkadaşı bir çiftle sinemaya gittik. Filmden çıktık ama öteki çiftin karısı da, ben de filmde hangi çocuğun eşcinsel olduğunu anlamamışız…’’

Al bir tane daha…

Aynı filme gidilmiş ve onlar da anlamamış, kimin eşcinsel olduğunu…

Gülerek bir gece önce yaşadığımız olayı anlattım ve aynı tepkilerle karşılaştım…

Bahsettiğim hiçbir detayı görmemiş, duymamışlar…

Sonra düşündüm; neden anlamadıklarını…

Sanırım sorun düşünmeye, satır aralarını okumaya bile fırsat vermeyen yerli dizilerimizde…

Dizilerimizde bir karakter eşcinselse, oyuncu ağzını yaya yaya konuşmalı, kılığı kıyafeti feminen olmalı, göz süzüp dudak büzüştürmeli…

İyiler abartı iyi, kötüler gözümüze sokula sokula abartı kötü olmalı…

Hal böyle olunca yurdum insanının sinema salonlarından kafasında soru işareti olmadan çıkması pek mümkün görünmüyor…

Velhasıl demem o ki sevgili Çağan Irmak, Pek Tamam Değiliz!

Sıradaki haber yükleniyor...
holder