Cezaevinde inceleme yapan CHP heyetinde yer alan Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, cezaevi yönetiminin sorumluluğunun çok büyük olduğunu ancak, en büyük ihmalin Adalet Bakanlığı’nda olduğunu söyledi.

Cezaevindeki olaylarla ilgili 12 Temmuz 2011’de Adalet Bakanlığı ile TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu ve Adana Valiliği’ne şikâyet gittiğini belirten Ağbaba, “Hiçbir inceleme yapılmıyor. Ne zaman geçen hafta basında yer aldı, bakanlık da incelemeye başlıyor. Ama en ilginci şu: Olaydan haberi olan Bakanlık, cezaevi müdürünü Ankara’ya tayin ederek terfi ettiriyor” dedi.

Şartlar çok yetersiz

‘Taş atan’ çocukların tutulduğu ve halen 201 çocuğun kaldığı Pozantı M Tipi Cezaevi’nde yaşanan taciz ve tecavüz iddiaları kamuoyunun ilgisini de bu cezaevine yöneltti. Tahliye olan 10 çocuğun cezaevinde yaşadıklarının basında yer almasının ardından CHP ve BDP harekete geçti. Olayın duyulmasının hemen ardından Pozantı’ya giden BDP Van Milletvekili Nazmi Gür’e kapatılan cezaevinin kapısı CHP heyetine açıldı. Sivil toplum örgütleriyle ve şikâyetçilerle görüşen Gür, hazırladığı dosyayı Adalet Bakanlığı ve TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’na sundu.

Milletvekilleri Melda Onur, Nurettin Demir, Özgür Özel, Ümit Özdemir ve Veli Ağbaba’dan oluşan CHP heyeti ise dün Pozantı, Adana ve Mersin’e giderek incelemelerde bulundu. Heyet rapor hazırlayarak konuyu Meclis gündemine getirecek. Cezaevine uzman pedagog ve psikologların gelmesi gerektiğini belirten CHP’li Ağbaba, “Cezaevinde büyükler ve küçükler bir arada kalıyor. Cezaevi şartları da idarenin şartları da çok yeterli değil” dedi.

YENİ TAHLİYE OLAN ÇOCUK İHD’YE BAŞVURDU

Pozantı M Tipi Çocuk Cezaevi’nden geçen hafta tahliye olan 16 yaşındaki N.S., İnsan Hakları Derneği (İHD) Mersin Şubesi’ne gelip, işkence ve kötü muamele iddialarıyla ilgili şikayette bulundu. İHD Mersin Şube Başkanı Ali Tanrıverdi’nin yanında derneğin başvuru formuna el yazısı ile yazan N.Ş. cezaevine ilk girdiğinde cezaevi müdürünün el öptürmeye zorladığını, öpmeyince "siz teröristsiniz" dediğini ve 10 adli tutuklunun bulunduğu koğuşa konulduğunu, burada şiddet ve kötü muameleye uğradığını öne sürdü. N.Ş. başvuru formuna şunları yazdı:

"Koğuş temsilcisi kendine göre kurallar koymuştu. Öğleden sonra yatmak yasak, içeri girdiğinde ayağa kalkmamızı istiyordu. Bu da zorumuza gidiyordu. Koğuş değiştirmek istedim, cezaevi müdürü dikkate almadı. Dayak yemedim ama hep küfür ve hareket ediyorlardı. Ama orada her türlü şey oluyor, cinsel istismar dahil. Kaldığım koğuşa bir arkadaş geldi, neden geldiğini sorduğumda bana ’cinsel istismarda bulunmaya kalktılar, ben de mecburen buraya geldim’ dedi. Cezaevinde zorla angarya işler yaptırıyorlar. Bulaşık yıkatıp, yerleri sildiriyorlar, sabaha kadar uyutmuyorlar. Sabaha kadar ayakta bekletiyorlar. Ben 16 kişilik koğuşta kalıyordum. Orada yatarken korkuyorduk. Başka koğuşta gece uyuyan birinin üzerine sıcak su dökmüşlerdi. Yüzü hep yanmıştı. Bize de aynısını yaparlar diye çok korkuyorduk. Kantinden isteğimizi dahi vermiyorlardı. Her seferinde eksik getirdikleri gibi hep erteleyip duruyorlardı. Bu nedenle İHD’ye başvurdum. Oradaki suçluların cezalandırılmasını istiyorum."

VATAN