Malatya'da misyonerlik faaliyetleri yürüttüğü gerekçesiyle 3 kişinin öldürüldüğü 'Zirve Yayınevi' davası kapsamında 7 ilde polis operasyonu başlatıldı.

Ergenekon soruşturması kapsamında İstanbul, Konya, Adana, Ankara, Antalya, Trabzon ve Malatya illerinde operasyon yapıldı. Terörle Mücadele Şubesi ekipleri, profesörler Mehmet Aydın, Salim Çörçü, Kadir Albayrak, Şahin Filiz ve Zekeriya Beyaz'ın evinde arama yaptı.

CNN Türk'e konuşan Zekeriya Beyaz, "Arama misyonerlikle ilgili çalışmalarım hakkında. Gülen hakkında kitap yazıyordum. Onun taslağını alıyorlar" açıklamasında bulundu.

"Ergenekon" soruşturması kapsamında Prof. Dr. Zekeriya Beyaz’ın evinde yapılan arama sona erdi. Prof. Dr. Beyaz’ın Esenler’deki evindeki arama yaklaşık 12 saat sürdü. Polislerin, evde aramaya ilişkin tutanak tuttukları öğrenildi.

BEYAZ’IN AVUKATINA SÖYLEDİKLERİ

Aramalara eşlik eden Zekeriya Beyaz’ın avukatı Fehmi ilhan da, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Polisin kitapları tek tek incelediğini söyleyen İlhan, "Ev yığınla kitap dolu, hangi kitabı aradıklarını bilmiyorum " şeklinde konuştu.

Zekeriya Beyaz’ın bir süre önce kendisine televizyona çıkmamamı engelliyorlar, yazılarımı engelliyorlar, dostlarım bile telefonlarım dinleniyor diye beni aramıyor ’ dediğini aktaran avukat İlhan, aramaya eşlik etmek için tekrar binaya girdi. Akşam saatlerinde aramaya katılan polislerin eve yiyecek taşıması, çalışmaların daha da zaman alacağı yorumuna yol açtı.

ERGENEKON'DA 'AYDINLANMA' DALGASI

Ergenekon'da yeni dalga uzun zamandır karanlıkta kalan, kanlı ve Türkiye'yi utandıran üç önemli dosyanın aydınlatılması üzerine yoğunlaşıyor.

'Zirve Yayınevi' davası kapsamında 7 ilde bu sabah başlatılan polis operasyonu bu çalışmaların son halkası oldu. 'Zirve Yayınevi' davası, Malatya'da misyonerlik faaliyetleri yürüttüğü gerekçesiyle 3 kişinin öldürülmesiyle açılmıştı. 18 Nisan 2007'de, Malatya'daki Zirve Yayınevi'ne yapılan baskında biri Alman ikisi Türk üç Hıristiyan boğazları kesilerek öldürülmüştü.

Davaya müdahil avukatlar, Zirve katliamıyla Ergenekon soruşturması arasında fiili bağlantılar olduğu gerekçesiyle yayınevi davasının Kafes Eylem Planı davasıyla birleşmesini talep etti. Katliam, Mart 2011'de Ergenekon soruşturması kapsamına alındı. 17 Mart 2011'de dönemin Malatya Jandarma Alay Komutanı olan emekli Albay Mehmet Ülger'in de aralarında bulunduğu 20 kişi gözaltına alındı.

SANTORO VE DİNK CİNAYETLERİ

Altı kişiyle birlikte, dönemin Jandarma Alay Komutanı Albay Ülger'in Zirve Katliamı'nın azmettiricisi olarak 10 gün önce tutuklanmasıyla gözler, Zirve Katliamı'yla bağlantılı olduğu düşünülen Rahip Santoro ve Hrant Dink cinayetlerine çevrildi. Zira Kafes Eylem Planı'nda Hrant Dink'in ve Rahip Santoro'nun öldürülmesinden "operasyon" olarak bahsediliyordu.

Trabzon'da, Santa Maria Katolik Kilisesi İtalyan Rahibi Andrea Santoro, 5 Şubat 2006'da O. A tarafından bıçaklanarak öldürülmüştü. Agos Gazetesi'nin Ermeni Yayın Yönetmeni Hrant Dink ise 19 Ocak 2007'de Ogün Samast tarafından vurularak öldürülmüştü.

KADİR ALBAYRAK'IN FAKÜLTEDEKİ ODASINDA ARAMA

Zirve Yayınevi davası kapsamında bugün Adana Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, Doç. Dr. Albayrak'ın ÇÜ Balcalı Yerleşkesi'ndeki evi ile fakültedeki odasında arama başlattı.

Doç. Dr. Albayrak'ın üniversitede dinler tarihi ve metodolojisi, mukayeseli halk inançları, dinlerarası ilişkiler ve diyalog imkanları konularında lisans ve yüksek lisans dersleri verdiği öğrenildi.

MEHMET AYDIN'IN EVİNDE ARAMA

''Ergenekon'' soruşturması kapsamında incelenen Zirve Yayınevi cinayetine ilişkin olarak, Selçuk Üniversitesi (SÜ) İlahiyat Fakültesinden emekli öğretim üyesi Prof. Dr. Mehmet Aydın'ın evinde yapılan arama tamamlandı.

Alınan bilgiye göre, Konya Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, Prof. Dr. Mehmet Aydın'ın merkez Meram ilçesi Melikşah Mahallesi'ndeki evinde yaklaşık 4 saat arama yaptı. Aramada bazı belgelere el konulduğu bildirildi.

Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Felsefe ve Din Bilimleri Bölümünde uzun yıllar görev yapan Prof. Dr. Aydın'ın geçen yıl emekli olduğu fakat üniversitede halen ders verdiği öğrenildi.

VALİ MUTLU'DAN AÇIKLAMA

İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, sadece arama yapıldığını, gözaltı olmadığını belirtti.

"'Devam etmekte olan soruşturmayla ilgili Zirve Yayınevi'ne yapılmış olan saldırıya ilişkin daha önceden yapılmış tutuklamalar vardı. Bugünkü çalışmalar arama mahiyetinde ev ve iş yerlerinde yapılıyor. Gözaltı şeklinde değil. Aramalar tamamen ilgili makamların talepleri doğrultusunda emniyet birimlerimiz tarafından yapılıyor. İstanbul bir nokta, farklı 6 nokta var.''

Ankara'da Prof. Abdurrahman Küçük'ün evinde ve başkanı olduğu Dinler Tarihi Derneği'nde de arama yapılıyor. Küçük, "Malatya'daki cinayetle ilgili olarak arama kararı var. Kitaplara, dergilere, bilgisayar kayıtlarına bakıyorlar. Benim bu tür olaylarla ilgili uzaktan yakından ilgim yok. Zirve Yayınevi cinayetinde adı geçenlerle bir ilgim yok. Onları ne tanırım ne de telefonla konuştum" açıklamasında bulundu.

ZEKERİYA BEYAZ'DAN AÇIKLAMA

İlahiyatçı Prof. Zekeriya Beyaz'ın Esenler Fevzi Çakmak Mahallesi'ndeki evine gelen polisler arama başlattı. Sky Türk televizyon kanalına bağlanan Zekeriya Beyaz, sabah saatlerinde polisin evine geldiğini söyledi. Polislerin, daha önce yaptığı misyonerlik karşıtı konuşma ve konferanslar hakkunda sorular sorduğunu söyleyen Beyaz, aramanın halen devam ettiğini söyledi. Fethullah Gülen ve Said-i Nursi'nin politik etkileri ve Türkiye'ye zararları hakkında bir kitap yazdığını belirten Beyaz, 'Şimdi bu kitabın belge ve dökümanlarını topluyorlar' dedi.

Prof. Zekeriya Beyaz'ın kızı Gökçen Beyaz NTV'ye yaptığı açıklamada, şunları söyledi:

"Sabah erken saatlerinde bir arama kararıyla birlikte geldi polis arkadaşlar.Kararda Ergenekon operasyonu kapsamında, Doğu Perinçek ve Hurşit Tolon'un misyonerlikle ilgili, kışkırtıcı söylemlerde bulundukları ve babamın da bunun içinde olduğuna dair arama kararı vardı. Evden misyonerlikle ilgili hiçbir belge alınmadı. Evden sadece Sad- i Nursi ve Nurculukla ilgili çıkacak olan bir kitap vardı. Polis arkadaşlar sadece onunla ilgili bilgileri incelediler ve belgeleri aldılar. " dedi. Gökçen Beyaz, babasının Nurculukla ilgili bir kitap hazırlığında olduğunu kaydederek, "Kararda yazan misyonerlik faaliyetleriyle ilgiliydi. Fakat o belgelerin hiçbirine dokunmadılar. Sadece Said- i Nursi'yle ilgili olan dokümanlar çok dikkatli bir şekilde incelendi. Onların hepsi teker teker alındı "

Aramaları öğrenen Zekeriya Beyaz'ın torunu ve eski damadı da eve geldi. Ancak aramalar sürdüğü için içeriye girişlerine izin verilmedi. Beyaz'ın eski damadı Oktay Şahin, aramaları öğrenince eve geldiklerini belirtti. Basın mensuplarının sorularını yanıtsız bırakan Beyaz'ın torununun ise sürekli telefonda konuştuğu görüldü.

PROF. DR. FİLİZ'İN LOJMANINDAKİ ARAMA TAMAMLANDI

Zirve Yayınevi cinayeti soruşturması kapsamında polisin Prof. Dr. Şahin Filiz’in Akdeniz Üniversitesi Kampüsü’ndeki lojmanında ve çalışma odasında yaptığı aramalar sona erdi. Polisin fakülte binasında Prof. Dr. Şahin Filiz’in odasındaki araması 5 saat sürdü. Prof. Dr. Şahin Filiz ve avukatı Ali Altay, binadan birlikte çıkarak kendilerini bekleyen kalabalığı selamladı. Sloganlar eşliğinde sevgi gösterisinde bulunanlara teşekkür eden Prof. Dr. Filiz gözaltına alınmasıyla ilgili bir durumun söz konusu olmadığını, ifadesinin bile alınmadığını söyledi. Aramalarla ilgili açıklama yapan Prof. Dr. Şahin Filiz, şunları söyledi:

"Üniversiteler tüzel kurumdur. Tamamen akademik çalışmaların üretildiği yerlerdir. Dünyanın hiçbir yerinde üniversite öğretim üyesinin arandığı vaki değildir. Üniversitemize, benim şahsımda gözdağı şeklinde anlaşılabilecek durumun yeni aramalara mahal vermeyecek şekilde düzenlenmesi talebimi başta Başbakan olmak üzere ilgililere buradan iletiyorum. Polis arkadaşların da burada talimatla makaleleri araştırması, toplaması, delil torbasına koyması talimatla olan bir şeydir."

Üniversitelerin fikir üretme merkezi olduğunu kaydeden Prof. Dr. Şahin Filiz, şöyle devam etti:

"Bir anlamda özgürlüklerin ne kadar yara aldığını görebiliyorsunuz. Okuduğunuz makaleler, fotokopisini çektiğiniz çeviriler... Öğrencilerinizin verdiği öneriler, ödevler tamamen akademik olan ödevler ve not verdiğimiz ödevler olmak üzere hepsi delil torbalarına alındı. Benim herhangi bir ifadem alınmadı. Gözaltına alınma kaygım yok. Herhangi bir şekilde kendimden şüpheleneceğim durum yok. Muhalif olabilirim, bazen de hükümeti destekleyebilirim. Üniversitede yazmasın, üretmesin diyorlarsa derslere de girmeyelim. Ama buranın araştırılıyor olmasını düşünce özgürlüğü ile ilgili üstü örtülü uyarı olarak algılıyorum."

Bir gazetecinin, "Neyi bulmaya çalıştılar" sorusuna ise Prof. Dr. Filiz, "İçinde misyoner lafı geçen her evrağa el konuldu. Dinlediğimiz müzik CD’leri dahil" dedi. Prof. Dr. Filiz, kendisini dinleyen öğrencilere esprili bir şekilde, "Değerli öğrencilerimiz burada ödevleriniz didik didik edildi haberiniz olsun. Ödev yaparken ola ki düşünce unsuruna rastlanırsa ne olur artık bilmiyorum" diye seslendi.

Gazetecilerin polisin yaptığı uygulama ile ilgili sorularınını Prof. Dr. Şahin Filiz’in avukatı Ali Altay yanıtladı. Müvekkilinin çalışma odasında aramanın tamamlandığını söyleyen Altay, "Yapılan bir suçlamaya ilişkin gelen görevlilerin elindeki resmi yazıların içinde doğrudan suçlama var. Bugün yapılan aramanın içeriğinde hocamın çekmecelerinde yalnızca düşüncelerinin arandığını düşünüyorum. Bu kadar. Zirve Yayınevi ile ilgili bir suçlama var. Onun üzerine hocamın evi ve ofisi arandı" diye konuştu.

KÜÇÜK'ÜN EVİNİ 10 SAAT ARADILAR

Ergenekon davası kapsamında Zirve Yayınevi cinayetleri soruşturmasında Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Prof.Dr. Abdurrahman Küçük’ün Ankara Eryeman’daki evindeki polis araması 10 saat sürdü.

Ankara Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Terörle Mücadele Şube ekiplerinin sabah saat 08.00 Prof. Dr. Abdurrahman Küçük’ün evinde başlattığı arama akşam saat 18.00 son buldu. Ekipler, Prof. Dr. Küçük’ün evinde bulunan 3 bilgisayarın hard disklerini kopyalarken, ayrıca evde Prof. Dr. Küçük’ün misyonerlikle ilgili çalışmaları incelendi. Terörle mücadele şübe ekipleri, bazı dökümanlara da emniyette incelemek üzere el koydu. Aramanın uzamasının nedenin ise Prof. Dr. Küçük’ün kullandığı bilgisayarların eski olması ve hard disklerin kopyalanmasında yaşanan sıkıntıların neden olduğu belirtildi. Bu arada Prof. Dr. Küçük’ün başkanlığı yürüttüğü Türkiye Dinler Tarihi Derneği’nde de yapılan aramalar son buldu.

"İRTİBATLANDIRDIKLARI KİŞİLERİ TANIMAM"

Aramaların ardından Prof. Dr. Küçük, evinin dışına çıkarak basın mensuplarına kısa bir açıklamada bulundu. İrtibatlandırdıkları kişileri tanımadığını kaydeden Prof. Dr. Küçük, "Ben dinler tarihi alanında Türkiye’nin ve dünyanın tanıdığı bir bilim adamıyım. Bugüne kadar yayınlanmış 23 kitabım bulunmaktadır bu konularda. Beni irtibatlandırdıkları kişilerle hiçbir yakınlığım olmamıştır, tanımam. Medyadan isimlerini biliyorum.

Gayri, kanuni hiçbir şeyim olmadı" dedi. Herhangi bir gözaltı kararının olmadığını sadece arama kararının bulunduğunu kaydeden Prof. Dr. Küçük, evde bulunan kendisine, oğluna ve torununa ait üç bilgisayarın incelendiğini ve hard disklerin kopyalandığını söyledi.

Hangi dava kapsamında evinin arandığı yönünde yöneltilen bir soruya ise Prof. Dr. Küçük, "Suçlandığım bir dava yok. Herhangi bir dava yok ama İstanbul’da devam eden bir dava olduğu söylendi. Zirve Yayınevi davasıyla ilişkilendirmiş olabilirler. Tüm çalışmalarım arandı, incelendi. Ama ağırlıklı olarak incelemeler misyonerlik çalışmalarıyla ilgiliydi diye düşünürüm" diye yanıtladı.

Türkiye Dinler Tarihi Derneği'nde arama

''Ergenekon'' soruşturması kapsamında incelenen Zirve Yayınevi cinayetine ilişkin olarak, evinde arama yapılan Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdurrahman Küçük'ün başkanı olduğu belirtilen Türkiye Dinler Tarihi Derneği'nde de arama yapıldığı bildirildi.

AJANSLAR