Beden Sağlığı Prostat kanserine karşı 40 yaş tedbiri hayat kurtarıyor

Prostat kanserine karşı 40 yaş tedbiri hayat kurtarıyor

Paylaş
Prostat kanserine karşı 40 yaş tedbiri hayat kurtarıyor

Araştırmalar dünyada her 14 dakikada bir prostat kanserine bağlı kayıpların yaşandığını belirtirken uzmanlar erken tanıya dikkat çekiyor. Öyle ki ailede prostat kanseri hikayesi bulunanların 40 yaşından sonra yaptıracakları ürolojik muayeneler erken tanıda büyük önem taşıyor ve hayat kurtarıyor

Prostatla ilgili bilgi aktaran Üroloji Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Sinan Akşit, "Prostat esas olarak erkekteki üreme sisteminin bir parçadır ve idrar kesesinin hemen çıkışında yer almaktadır. Prostat salgıları erkek üreme hücresi olan spermin kadın üreme yollarında canlı kalmasını sağlar. Prostat tüm erkek çocuklarda vardır, sonradan oluşmaz, 3-4 santim boyutunda ve yaklaşık 15-20 gram ağırlığındadır. Zaman içerisinde yaşla beraber de büyümeye devam eder. Prostat yaşla doğru orantılı büyüyecektir ancak büyüme ile beraber getirdiği şikayetler orantılı değildir. Bazen ufak prostat büyümeleri ciddi problemler meydana getirebilir bazen de çok büyük prostatlar hi bir probleme yol açmayabilir. Hangisinin iyi huylu, hangisinin kötü huylu büyüme olduğunu anlamak için rutin kontrollerle ve yapılacak basit tarama tetkikleri ile öğrenmek mümkün” dedi.

PROSTAT BELİRTİLERİ NELERDİR?

Prostat büyümesinin belirtilerine değinen Dr. Sinan Akşit,”Normalden daha sık idrar yapma ihtiyacı, gece bu ihtiyaç için sık uyanma, ani idrar yapma ihtiyacı, istemsiz idrar kaçırma, düşük akımlı kesik kesik ve çatal işeme, idrar yaparken uzun süre bekleme ve ıkınma gereksinimi, idrar yaptıktan sonra mesanenin tam boşalamadığı hissi prostat büyümesinin ve buna bağlı şikayetlerinin bir kısmıdır. BPH (İyi huylu Prostat Büyümesi) ürolojide en sık tanı konulan hastalıktır. BPH şikayetleri zaman içerisinde değişkenlik gösterebilir. Uzun yıllar çok az düzeyde belirtiler şeklinde devam edebilir, hatta kendi kendine düzelebilir de. Daha sık idrar yapma ihtiyacı hissedilmesi veya mesaneyi tam boşaltmada zorlanmaya başlama gibi şikayetler hafif belirtilerdir bu yüzden bu gibi durumlarda biz doktorlar tedavi önermeyebiliyoruz. Ancak genellikle zamanla prostatın yaptığı şikayetlerde ilerleme gözlenir. Bu aşamadan sonra da kişiye özel tedaviler planlanır“ şeklinde konuştu.

ŞİKAYET OLMASA DA 50 YAŞINDAN SONRA MUAYENE ŞART

Prostatta rutin muayenelerin önemine değinen Dr. Sinan Akşit, "Her erkeğin şikayeti olsun ya da olmasın 50 yaşından itibaren rutin takipleri yapılmak zorunda. Özellikle bazı kan tetkiklerini ve fizik muayenelerini yapmak, hastada genetik faktörleri de ortaya koyarak prostattaki büyümenin iyi huylu mu yoksa kansere doğru mu olup olmadığını belirlemede son derece önem taşıyorç Özellikle ailesinde prostat kanseri olan bir kişide görülme riski diğer erkeklerden iki kat daha fazla. Dolayısı ile bu kişilerin takiplerinin daha sıkı yapılması gerekir. Ailede genetik olarak prostat kanseri riski taşıyanlarda (babasında, kardeşinde) muayenelerin en geç 40 yaşından sonra başlaması öneriliyor.



Kan tetkiki olarak da en fazla total ve serbest PSA dediğimiz değer inceleniyor. PSA (Prostat Spesifik Antigen) değerindeki yükseklikler, yaşa bağlı uygun olmayan yüksek total PSA değerleri, prostatın boyutuna bağlı total PSA değerinin uygun olmaması, aynı şekilde serbest ve total PSA oranının uygunsuzluğu gibi ölçümler hastanın kanser riskini araştırma açısından bize yardımcı olur. Şu da çok önemli bir konu. Her PSA yüksekliği prostat kanseri demek değil. Bu anlamda biz hastaya şunu öneriyoruz. Özellikle altta yatan başka problem yoksa PSA’nın yükselmesinin sıkı takibini istiyoruz. Eğer kritik değerler yaşına uygun olan değerlerin üstünde seyrediyorsa ve prostat muayenesinde (rektal tuşe) şüphe duyulan bir oluşum, sertlik saptanıyorsa o zaman hastayı biyopsiye yönlendirerek tanıyı koymayı hedefliyoruz. Çıkan biyopsi sonucu ile de uygun olan tedavi ve takip programı belirlenir” ifadelerini kullandı.

Haberin Devamı