Ramazan'da nerelere gidilir? Hangi türbeler ziyaret edilir? İşte Ramazan'da gezilecek yerler... Ramazan ayının ilk gününden itibaren dileklerinin gerçekleşeceğine inanan insanlar tarafından ziyaret edilir. Bu zamanlar oldukça kalabalık olan Oruç Baba türbesinde, Ramazan ayının ilk ve son günlerinde şeker, zeytin, sirke ve ekmek gibi bereketi temsil ettiği düşünülen yiyeceklerle oruç açılır ve herkes birbirine bunları dağıtır. ORUÇ BABA KİMDİROruç Baba olarak anılan kişinin, eski zamanlarda yaşayan, çok fakir olduğu halde orucunu tutup, iftarını da bir parça kuru ekmek ve sirkeyle açan bir derviş olduğu söylenir. Bir başka inanışa göre de Oruç Baba, 1453 yılında İstanbul kuşatmasında savaşan bir askerdir. Askerlere su ve yemek tedarik etmekle görevli olan Oruç Baba’nın, su kıtlığında bile askerlere su dağıtmayı sürdürdüğüne, “baba lakabının da buradan geldiğine inanılıyor. Bulunduğu yer: TOPKAPI İstanbul’un meşhur türbelerindendir. Fetih sırasında Bizans’ın zehirlediği su kuyularının susuzluğa sebep olduğu bir anda sırtında su kırbası, elinde su tasları ile ak sakallı, nur yüzlü bir kişi olarak ortaya çıktığı ve bitmeyen bir suyu dağıttığı rivayet edilir.Bulunduğu yer: BAKIRKÖY Telli Baba'nın kesin doğum tarihi ve ölüm tarihi bilinmemekle birlikte birçok tarihi kaynaklara göre Osmanlı dönemlerinde yaşamış olduğu yönünde çeşitli bilgiler bulunmaktadır. YTELLİ BABA HİKAYESİTelli Baba, papazının kızına aşık olur. Papaz, Telli Baba'ya boğaza karşıdan karşıya set çekerse kızı veririm der. Telli Baba bir gecede boğazın yarısına set çeker. Bunu kilisenin penceresinden sabah gören papaz, kızını verir. Kayıklarla karşı kıyıya geçerler kızı alırlar. Tam Rumeli tarafına geçerken bir fırtına çıkar kayıklar devrilir ve kurtulan olmaz. Sevdiği kızı bekleyen Telli Baba çaresizlik içinde seyreder. Günlerce orada kalır. Birgün dalgalar kıyıya gelin teli atar. Ve Telli baba gelin telini bulduğu yerden ölene kadar ayrılmaz. Orada ölüp orada defnedilir. Bulunduğu yer: SARIYER Hz. Muhammed’in yakın arkadaşı olan Hz. Ebu Eyyub El Ensari semte adını veren kişidir. Hz. Muhammed’in “İstanbul mutlaka fethedilecektir. Onu fetheden komutan ne güzel komutan, onu fetheden ordu ne güzel ordudur. sözlerinden sonra İstanbul bir çok kere fethedilmek istenmiş. Bu amaçla, 674-678 yılları arasında İstanbul’a kuşatma düzenlemişler. Bu kuşatma sırasında Hz. Ebu Eyyub El Ensari hayatını kaybetmiş ve buraya gömülmüş.Bulunduğu yer: EYÜP Hz.Yuşa, Hz.Yusuf (a.s)’ un yeğeni ve yardımcısı olduğu bilinmektedir. Hz. Musa’nın Hz. Yuşa ile “iki denizin birleştiği yere kadar yaptıkları yolculukları ve burada Hızır (a.s) ile buluşmaları Kuran-ı Kerim’de K anlatılır. Adı ile aynı olan tepede türbesi bulunan Hz. Yuşa’nın mezarının bu türbe içinde olduğu söylenir. Çeşitli rivayetlerde de Hz.Yuşa’nın Hz. Musa’nın ölümünden sonra peygamber olarak görevlendirildiği, Hristiyanların ve Yahudilerin ona Yeşu dedikleri ve İsrail’e gönderilen dört büyük peygamberden biri olduğu söylenir.Bulunduğu yer: BEYKOZ Fadlullah bin Mahmûd'un oğlu olan Aziz Mahmud Hüdayi Hazretleri 1541 yılında Koçhisar'da doğmuş, çocukluğu Sivrihisar'da geçmiştir. O, bir asıra yakın yaşamıştır. Asrında, gerek eserleri, gerekse sohbet, irşâd, vaaz ve nasîhatleri ile ümmet için bir feyiz kaynağı olmuştur.Bulunduğu yer: ÜSKÜDAR I. Süleyman devrinin ünlü mutasavvıf, alim ve şairi Yahya Efendi'ye ait türbe, ilk inşası Mimar Sinan tarafından yapılan tekketevhithane-medreseden oluşan külliyenin içindedir. Kare plan üzerine tek kubbeli bir ahşap yapıdır. Birçok tarikat ehli, devlet ricali, ulema, hanedan ve saray mensubu şahıs 16. yüzyılın ikinci yarısından itibaren türbenin haziresine gömülmüş ve türbenin çevresi 19. yüzyılın ikinci yarısında, önce Osmanlı üst tabakasının mezarlığına, daha sonra da padişahın aile mezarlığına dönüşmüştür. Özellikle II. Abdülhamit'in maiyeti, Adile Sultan'ın maiyeti buraya defnedilmiştir.Bulunduğu yer: BEŞİKTAŞ 1493 yılında Denizli’de doğmuştur. Asıl adı Musa’dır. İlk öğrenimini memleketinde tamamladı. Daha sonra İstanbul’a gelerek Hızır Velüyiddin Efendi ve Mevlana Ahmet Paşa’dan dersler aldı. Müderrislik için Karaman ve Amasya’ya gitti bu dönemde Halvetiye Tarikati icazetini aldı. Tekrar İstanbul’a gelerek Etyemez Tekkesine devam eden Merkez Efendi, Sümbülîlik’in piri “Sümbül Efendi lâkaplı Şeyh Yusuf Sinaeddin Efendi’nin halifesi, döneminin ileri gelen sûfîlerinden ve hekimlerinden oldu.Bulunduğu yer: ZEYTİNBURNU Merzifon’da doğdu. Asıl adı Yûsuf Sinan’dır. Sümbül lakabı ona şeyhi Cemâl-i Halvetî tarafından verilmiştir. Babasının adı (Kayabeyoğlu Ali) dışında ailesi hakkında bilgi yoktur. Sümbül Sinan, ilk öğrenimini memleketinde yaptıktan sonra İstanbul’a giderek medrese tahsiline başladı. Devrin tanınmış âlimlerinden Efdalzâde Hamîdüddin’in talebesi ve ardından mülâzımı oldu. Medrese tahsili sırasında tasavvuf aleyhtarı olarak bilinen Sümbül Sinan, bir arkadaşı vasıtasıyla tanıştığı Halvetiyye tarikatının ana kollarından Cemâliyye’nin pîri Cemâl-i Halvetî’ye intisap ederek tasavvuf yoluna girdi. Bulunduğu yer: FATİH Eyüp Sultan Türbesi’nin yanında bulunan Çifte Gelinler Türbesi eskiden gelinlerin ilk uğrak yeriydi. Türbede yatan üç kişi ile ilgili söylentiden öteye herhangi bir bilgi yok ancak Fatih Sultan Mehmet’in ordusu ile Fetih‘e katılıp şehit olan, iki adet yeni evli gelinin burada yattığı söylenir. Bugün türbenin başında bembeyaz gelinlikleriyle kınalı avuçlarını açıp dua eden gelinlere rastlamamız mümkündür.Bulunduğu yer: FATİH Osmanlılar adına Bizans’ı gözetleyen Ahi dervişlerden biri olduğu söylenir Gözcü Baba’nın. Şehit olunca Çemenzar’da, Servili Mezarlık’a gömülmüş ve o semte adını vermiştir. Bugün çok işlek bir caddenin orta yerinde olduğu için zaten her an ziyaretçilerin uğrak yeridir.Bulunduğu yer: GÖZTEPE Beşiktaş’ta bulunan türbede yatan Tuzcu Baba’nın Fatih’in tuzcu başısı olduğu ve Fetih sırasında askerin tuz ihtiyacını karşılamak için keramet gösterip toprağı döverek tuza çevirdiği rivayet edilir. Bu nedenle türbeyi ziyarete gelenler dualarının kabulü için buraya tuz getirirler ve dağıtırlar.Bulunduğu yer: BEŞİKTAŞ