Gündem Reina saldırganı hakim karşısına çıktı

Reina saldırganı hakim karşısına çıktı

Paylaş
Reina saldırganı hakim karşısına çıktı

Ortaköy'deki eğlence merkezine yılbaşı gecesi düzenlenen ve 39 kişinin hayatını kaybettiği terör saldırısına ilişkin aralarında saldırıyı gerçekleştirdiği iddia edilen Abdulkadir Masharipov'un da bulunduğu 51'i tutuklu 57 sanığın yargılandığı davanın ilk duruşması sona erdi

İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Silivri Cezaevi yerleşkesinde görülen duruşmada söz alan Abdulkadir Masharipov’un avukatı Atanur Demir, savunmalara geçilmeden önce duruşmanın Silivri yerine Çağlayan’daki adliyede görülmesini, avukat müvekkil kısıtlılığının kaldırılmasını, sanık ve avukatların özel görüşme yapabilmeleri için duruşma salonunda yan yana oturmalarının sağlanması talebinde bulundu.


(Reina saldırganı Abdulkadir Masharipov)

Avukat Demir ayrıca, müvekkili Masharipov’a susma hakkının bulunduğunun hatırlatılmasını da talep etti. Öncelikle söz verilen duruşma savcısı, yasaya uygun olmayan tüm taleplerin reddedilmesi talebinde bulundu. Taleplere ilişkin ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, güvenlik ve sanık çokluğu gerekçesiyle duruşmanın Çağlayan’a alınması talebini reddettiklerini, diğer talepleri de reddeden mahkeme heyeti, daha sonra Rusça, Özbekçe, İngilizce, Fransızca, Arapça, Uygurca ve Kazakça dillerinde hazır bulunan tercümanlar aracılığıyla sanıklara susma haklarının bulunduğunu hatırlattı. Mahkeme başkanı daha sonra Abdulkadir Masharipov’la savunmalara başlayacağını belirtti. Masharipov, hakim karşısında resmedildi. Yapılan çizimlerde Masharipov’un iki jandarma arasında sanık sandalyesinde oturduğu görülüyor.

MAHKEME BAŞKANINDAN TEPKİ


Söz verilen Masharipov, avukatının bulunduğu taleplerin neler olduğunu ve neden reddedildiğini sordu. Tercüman aracılığıyla yapılan açıklamadan sonra tekrar söz alan Masharipov, bu kez, avukat kısıtlılığının kaldırılması talebi ile duruşma salonunda avukatıyla yan yana oturma talebinin, OHAL kalktıktan sonra kabul edilip edilemeyeceğini sordu.

Mahkeme başkanı da birinci talebin ara kararla değerlendirileceğini ikinci talebin ise OHAL ile bir ilgisinin olmadığını söyledi. Daha sonra konuşmasına devam eden Masharipov, “Türkiye yasalarını yeterince anlayamadığım için, avukatımla görüşmeden savunma yapmayacağım” dedi.

'BURASI KİMSENİN ŞOV YERİ DEĞİL'


Bunun üzerine sinirlenen mahkeme başkanı, “Burası onun şov yeri değildir. Savunma yapacaksa yapsın yoksa otursun. Otur yerine…” diye bağırdı. Bunun üzerine Masharipov’un avukatı mahkeme başkanına hitaben, “Sanığa bağırdığınız tutanaklara geçti. Bununla ilgili yasal başvuruda bulunacağız” dedi. Mahkeme başkanı, “Burası kimsenin şov yeri değil, mahkemeler Türkiye Cumhuriyeti adına, millet adına karar verir. Mağdurların haklarını savunan yerlerdir” cevabını verdi. Bunun üzerine avukat Demir, “Reis bey bize şov yapmayın dediniz ama siz şov yapıyorsunuz” deyince mahkeme başkanı diğer sanık İlyas Mamaşaripov’un savunmasına geçilmesini isteyerek avukatın mikrofonunu kesti.

REINA KATLİAMCISININ EŞİ SAVUNMA YAPTI


Duruşmada bir numaralı sanık Abdulkadir Masharipov’un eşi Zarina Nurullayeva, savunmasını Türkçe yaptı. Savunmasında 2 çocuk annesi olduğunu söyleyen Nurullayeva, “2 yaşındaki kızım Zeynep’le tutukluyuz. Tutukluluğumuzun sebebi eşimin işlediği suçtur. Ben hiçbir suça karışmadım. Ben onunla evlendiğimde hiçbir terör örgütüne bağlı değildi. Zamanla aşırı şekilde örgütlere bağlanmaya başladı. Ben de bir şey yapamıyordum. Paramız olmadığı için İstanbul’da eşimin bir arkadaşının evinde kaldık. Biz çok maddi sıkıntı çektik, içime kapandım. Benim hiçbir zaman terör örgütüyle bağlantım olmadı” dedi.

“TEK SUÇUM ABDULKADİR MASHARİPOV İLE EVLİ OLMAM”


“Eşimin gölgesi altında çocuklarına bakan bir anneydim” diyen sanık Nurullayeva, “8 Ocak’ta gözaltına alındım, 26 gün gözaltında kaldım ve tutuklandım. Eğer suçluysam tek suçum Abdulkadir Masharipov ile evli olmamdır. Kocam olaydan 3-4 gün önce evi terk etti. Bizi bir şahıs aldı ve eşime götüreceğini söyledi. O kişinin örgütle bağlantılı olup olmadığını bilmiyorum. İlk gittiğimiz ev Esenyurt’ta bir ailenin eviydi. Sonra başka bir eve gittik, 2 gün kaldık. Bu süreç içinde Abdulkadir ile görüşmedim” şeklinde konuştu.

“HERKES EŞİ VE ÇOCUKLARI İLE O TÜR VİDEOLAR ÇEKER”


Abdulkadir Masharipov’un çektirdiği videoya ilişkin savunma yapan sanık Nurullayeva, “Herkes eşi ve çocukları ile o tür videolar çeker. Videoda sadece oğlum için büyüyünce istihşad eylemcisi olursun diyor. İstihşad Filistin’de Hamaslılara verilen isimdir. Hamas da Türkiye’de suç değildir. Benim suçlu olduğumu gösteren bir delil yoktur” ifadelerini kullandı.

Sanık Zarina Nurullayeva, oğlunun elinden zorla alındığını belirterek, “Yakalanmadan 2 gün önce iki adam kapıya gelerek, ‘Çocuğu hazırla, onu babasının yanına götüreceğiz’ dedi. Ben de verdim, o günden sonra haber alamadım. Günlerce ağladım. Terör örgütü olsaydım oğlumun götürülmesine neden karşı çıkayım? Ben suç işlemedim” dedi.

Bunun üzerine mahkeme başkanı, “Bizi şaşırtacak kadar düzgün Türkçe’yle savunma yaptın” şeklinde konuştu. Mahkeme başkanının “Türkiye’ye gelme fikri kimindi?” sorusu üzerine sanık Zarina Nurullayeva, “Kocamın fikriydi. Kocam gizli kişiydi. Bana, ‘erkeklerin işine karışma’ diyordu” şeklinde cevap verdi.

Başkanın, “Ebu Cihad isimli şahıs ses kaydı göndermiş kocana, haberin var mı?” sorusuna sanık, “Yok” cevabını verdi. “Kocan sana hiçbir şey anlatmaz mıydı?” sorusuna ise sanık, “Anlatmazdı, zaman zaman şehit olmak istiyorum diyordu. Başka bir şey demezdi” dedi.

“EBU CİHAD’A SÖYLEMİŞTİM, ÇOCUĞUMU ALSINLAR DİYE”


Bunun üzerine müşteki avukatı sanık Abdulkadir Masharipov’a, “Büyük oğlunuzun kaybolduğu söyleniyor. Kimlerin aldığı ve şuanda nerede olduğu hakkında bilginiz var mı?” diye sordu. Masharipov, “Kim olduğunu bilmiyorum. Suriye’de Ebu Cihad’a söylemiştim çocuğumu alsınlar diye. ’Benim yanıma getirme çok gürültü yapar, götürün bir yerde dursun’ demiştim” şeklinde cevap verdi.

DURUŞMA YARINA ERTELENDİ


İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Silivri'de yapılan duruşmada bazı sanıkların savunmalarının tamamlanmasının ardından salonda hazır bulunan müştekilere söz verildi.

Saldırıda hayatını kaybeden Kerim Akyil'in babası Ali Akyil, Belçika'da yaşadığını belirterek "Ben oğlumu kaybettim, hayatımın tadını kaybettim. Oğlum kahveyi çok severdi. Bir fincan kahve alarak olay yerine gittim. Mekanın Sahibi Mehmet Koçarslan oraya geldiğimi duyup beni aradı. Adalara gelmemi söyledi. Tekneyle onun yanına gittim. Bana bir şeyler anlattı, bazı videolar izletti. Onun anlattığı şeylerin araştırılmasını istiyorum. Bu olayla ilgili gerekli araştırmanın yapılmasını istiyorum. Buradaki sanıklara bakıyorum, bunlar neyi becerebilir. Lütfen bu araştırma düzgün yapılsın" diye konuştu.

Mahkeme Başkanı Abdurrahman Orkun Dağ da "Üzüntünüzü anlıyoruz. Talepleriniz olursa bunları tabi ki de değerlendireceğiz" dedi.
Salonda bulunan tüm müştekilerin davaya katılma talebini kabul ettiklerini açıklayan mahkeme heyeti, duruşmayı yarına erteledi.