Moskova'da Rusya Devlet Başkanı Dimitriy Medvedev ile ortak basın toplantısı düzenleyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Akkuyu'da yapılması planlanan nükleer santralle ilgili soruları yanıtladı. Erdoğan, "Öyle bir deprem olur ki 9.5’i de aşar. O zaman ‘yapmayalım’ mı diyeceğiz?" dedi. Öte yandan Türkiye ile Rusya arasında yapılan nota teatisi ile iki ülke arasında vizesiz seyahatlerin 30 gün sonra başlayacağı açıklandı.

Moskova ziyaretini sürdüren Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kremlin Sarayı'nda Rusya Devlet Başkanı Dimitriy Medvedev ile Üst Düzey İstişare Konseyi toplantısına katıldı. Toplantının ardından iki lider ortak basın toplantısı düzenledi. Medvedev toplantıda, ''Nükleer santral doğru yapılırsa sorun olmaz. Akkuyu doğru bir şekilde yönetilecek'' dedi.

Toplantıda konuşan Başbakan Erdoğan ise, "Akkuyu’da atılacak olan adım dünyaya örnek bir yatırım teşkil edecektir. Tabii ki her yatırımın olumsuz bir neticesi olabilir. Olumsuz neticesi olacak diye yatırımdan vazgeçmezsiniz" ifadesini kullandı.

"Deprem olamaz diye bir şey yok, olabilir. Ülkemiz deprem kuşağında" diyen Erdoğan, "Ama bu yatırım depreme dayanıklı olarak yapılmaktadır" dedi. Erdoğan, "Öyle bir deprem olur ki 9.5’i de aşar. O zaman ‘yapmayalım’ mı diyeceğiz? İnsanın gücünün yetemeyeceği olaylar olabilir. Ama biz aklın, bilimin, teknolojinin bize verdiği olanaklarla yatırımları yapmaya devam edeceğiz" diye konuştu.

MEDVEDEV SORULARI YANITLADI

-Akkuyu’daki nükleer santral Japonya’daki felaketten sonra ek bir güvenlik önlemine ihtiyaç duyuyor mu? Doğalgaz’da fiyatlandırma konusunda Rus tarafı Türkiye lehine adım atacak mı?

Medvedev: Nükleer enerji konusunda net şekilde güvenlik konusunu izah ettik. Bütün tehlikeler tabi ki risk taşıyor. Proje aşamasında tehlikelerin ne derece bertaraf edildiği önemlidir. Akkuyu’da gerçekleştirilecek proje diğer nükleer santrallerden çok farklı bir santral. Japonya’da olanlarda bile şu anda güvenlik alanında tedbire gerek yok. Çünkü son derece büyük güvenlik önlemleri alınmıştır. Deprem her şeye zarar verebiliyor. Dolayısıyla inşaatın yapılacağı konum önemlidir. Sismik bölgelerde bu tesisler inşa edildi. Dolayısıyla bu konularda ne tedbir alınması gerektiğini biliyoruz. Bu proje Türk dostlarımızın menfaatinedir. Rusya ile ilk defa inşaat konusunda sorunluluk üstlenmekle kalmıyor, işletme konusunda da sorumluluk üstleniyor.

Gaz fiyatına gelince bu bir arz-talep meselesi. Bu konuda bir kontrat sistemi oluşturulmuş durumda. Bu konuda mevcut yaklaşıma devam etmek fikrindeyiz. Projenin niteliğine bakmalıyız. Birbirimizi duyarsak optimal çözüm yolları bulursak rasyonel şekilde siyasi kaynaklarımızı kullanırsak ekonomik alanda sıkıntı da asgari düzeyde kalır.

-Libya’daki duruma ilişkin görüş ve beklentileriniz nelerdir?

Medvedev: Türkiye ve Rusya, Ortadoğu’da olup bitene kayıtsız kalmamaktadır. Cereyan eden olaylar beklentilerin çok ötesinde gerçekleşiyor. Kimse böyle bir senaryoyu tahmin edemezdi. Tabi ki bizler bu bölgedeki sorunların yıllardır biriktiğini görüyoruz. Bu demokratik süreçlerin gelişimi ile ilgili sıkıntılar var. Libya’da yönetim bu süreçleri baskı altında tutuyor. Biz Arap Birliği’nin çalışmalarını, İslam Birliği’nin çabalarını destekliyoruz. Sivil halk mağdur olmasın istiyoruz. Mevcut yönetimin Arap ve Afrika halklarının taleplerine kulak versin. Libya’da hava sahasının uçuşa kapatılması konusu da bu noktada. BM’de böyle bir karar uygulamaya konsa bile bu kararın Libya’ya komşu ülkeler açısından kabul edilebilir olup olmadığı ve hangi ülkelerin sorumluluk alacağı önemli. Dahası BM Güvenlik Konseyi’nde kara harekatı da öngörülebiliyor. Bu savaş demek. Bunlar karmaşık konular. Güvenlik Konseyi’nde ele alınmalı bu konular. Bu konu bizi kaygılandırıyor. Biz de gerginliğin artmasını istemiyoruz.