Beden Sağlığı Sağlık Bakanı Recep Akdağ'dan yıllar sonra gelen itiraf!

Sağlık Bakanı Recep Akdağ'dan yıllar sonra gelen itiraf!

Paylaş
Sağlık Bakanı Recep Akdağ'dan yıllar sonra gelen itiraf!

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, geçmişte, yeşil kartlı kanser hastası çocukların ilaca erişiminde sıkıntı yaşandığını belirterek "İlk defa burada itiraf edeyim. Ben senelerce yeşil kartlı kanserli çocukları, sigortalı hastalardan artırdığım ilaçlarla tedavi ettim. Senelerce bunu yaptım" dedi

Sağlık Bakanı Recep Akdağ sağlık çalışanlarının şartlarının iyileştirilmesinin Sağlıkta Dönüşüm Programı'nın ikinci döneminin önemli bir parçası olduğunu belirtti. Bir başka iyileştirmenin ise sağlık çalışanlarının iş yeri şartlarına yönelik olduğunu kaydeden Recep Akdağ, geçmiş yıllarda hastalarla birlikte ciddi mağduriyetler yaşandığını ifade etti.

Recep Akdağ, kendi yaşadıklarından örnekler vererek sözlerine şöyle devam etti: "Ben Erzurum Atatürk Üniversitesi'nde yıllarca kanserli çocukları takip ettim. Kanserli bir çocuğun tedavisi için zaman zaman hastaneye yatırılması gerekir. Hastaneye yatırıyorsunuz, 8 kişilik koğuşa koyuyorsunuz. Yanında refakatçi olan annesi, yerde betonun üzerinde günlerce bir mukavvanın üzerinde yatıyor. Bunları, bizzat ben hekim olarak yaşadım. İki sene çocuğu tedavi ediyorsunuz, tedavinin sonuna geliyorsunuz, artık evine gidecek. Ancak tedavinin bazı yan etkileri de olur. Mesala kanın pıhtılaşmasını sağlayan kan pulcukları azalmış. Kanama olabilir, biliyorsunuz. Onun için o pulcukları ihtiva eden bir yoğunlaştırılmış kan sıvısını çocuğa vermeniz lazım. Yeşil kartlı bir hasta. Eğer hastanede yeşil kartlı için malzeme varsa eyvallah, yoksa kullanamıyorsunuz."

'SENELERCE BUNU YAPTIM, İTİRAF EDİYORUM'


"İlk defa burada itiraf edeyim. Ben, senelerce yeşil kartlı kanserli çocukları sigortalı hastalardan artırdığım ilaçlarla tedavi ettim. Senelerce bunu yaptım" diyen Bakan Recep Akdağ, açıklamalarına şöyle devam etti:

"Asistanlara derdim ki 'Dikkat edin, yarın ilaç hırsızlığı yapıyorsunuz diye karşımıza çıkabilirler.' Yani bir kutu, iki kutu ilaç kullanıyorsunuz. Artan ilacı da bir başka çocuğa veriyorsunuz. Hiç kimse sağlık çalışanlarının bu çilesini bilmez. Genelde sağlık çalışanları bir ihtiyacımızı tam karşılayamazlarsa suçlanırlar. Halbuki ne yapsın. O kadar çok karşılaşmışımdır ki ben. Sağlıkta Dönüşüm Programı’ndan önce gelir bir vatandaş, boynunu büker. Bilirsiniz, bebekler morglarda bekletilirdi. 'Parasını ya da evrakını getir, seni bırakalım’ derlerdi. Gelir size, hekimi sizsiniz. Ya genç bir asistan ya da yeni bir uzmansınız. Genelde hastalarla onlar muhatap olur. Gelir, boynunu büker ve 'Doktor Bey, hocam ne olursunuz, çocuğumuzu verin gidelim' der. Sizin de içiniz parçalanır ama sizin yapacağınız hiçbir şey yok."

Haberin Devamı