Sağlık 'Hastanın istediği kadar, umudunu kaybettirmeden'

'Hastanın istediği kadar, umudunu kaybettirmeden'

Paylaş
'Hastanın istediği kadar, umudunu kaybettirmeden'

Kişinin kanser olduğunu öğrenmesini 'başlı başına bir travma' olarak nitelendiren doktorlar, hastaya yaklaşım konusunda nasıl davranacaklarını bilemiyor. Bu konuda herhangi bir eğitim almadıklarını söyleyen uzmanlar, kendilerine yardımcı olacak psikolojik birimlerin hastanelerde var olmamasından yakınıyor

SENİM TANAY KARAKUŞ

Haberin Devamı

senim.tanay@posta.com.tr

21. Ulusal Kanser Kongresi'nde kanserle ilgili son gelişmelerin yanı sıra hasta ve doktor arasındaki ilişkiler de masaya yatırıldı.

Kongrenin genel analizinin yapıldığı basın toplantısında konuşan Türk Radyasyon Onkolojisi Derneği Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Esra Kaytan Sağlam "Hastaya kanser olduğunu nasıl söyleyeceğimizi ve bundan sonraki süreci nasıl yönlendireceğimizi bizler de bilemiyoruz. 6 yıl tıp okuduk; ama hiçbirimiz işin psikolojik tarafını öğreten bir eğitim almadık. Son birkaç yıldır bu konu üzerinde çalışıyor ve kurslar düzenliyoruz. Bu eksiğin giderilmesi başta hasta olmak üzere doktorlar için de çok önemli" dedi.

"Kanser hastaları, hastalığıyla ilgili gerçeklerin ne kadarını bilmeli?" sorusuna"Hastanın istediği kadar, umudunu kaybettirmeden" cevabını veren Kongre Başkanı Prof. Dr. Pınar Saip "Bu kriter bizim için çok önemli. Hastanın umudunu kırarsanız tedavi de başarısızlığa uğrar. Bu nedenle hastanın istediği kadar bilgiyi onunla paylaşmak en sağlıklısı" açıklamasında bulundu.

Haberin Devamı

"Bir insanın kanser olduğunu öğrenmesi, travmadır" diyen Türk Tıbbi Onkoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Gökhan Demir "Bizler maalesef hastayı bir travmayla yüz yüze bırakmak zorunda kalıyoruz. Aslında buradaki en büyük eksiklik, bizi tamamlayacak psikolojik alt birimlerin hastanelerde olmaması. Hasta bizim yanımızdan ayrıldığında birinin kolundan tutup onu yaşayacağı sürece hazırlaması lazım" dedi.