Giriş
Yiyeceklerin sindirim sistemimiz üzerinde çok fazla etkisi olduğundan, size sorun yaratan yiyecekleri bularak yaşam tarzınızı ve duygularınızı değiştirebilirsiniz. Arasından seçim yapabileceğiniz çok çeşitli yiyecekler bulunduğundan, deney yapmanın en iyi yolu yiyecekleri elemektir. Bu deneyde, üç günlük bir süreçte, bir grup yiyeceklerin tamamını eleyeceksiniz.
Bu süre içinde, enerji seviyeleriniz, yorgunluk ve sindirim düzeniyle ilgili neler hissettiğiniz konusunda notlar almalısınız. Yiyeceklerden uzak dururken ve (aynı derecede önemli olan) tekrar yemeğe başladığınızdaki hissettiklerinizi kaydedin. Bu şekilde, tekrar yemeye başladığınızda kötü hissetmenize neden olan yiyeceklerin hangileri olduğunu anlayabilirsiniz. Farklı zamanlarda sadece iki-üç gün boyunca beslenme düzeninizden çıkarmanızı önerdiğimiz yemeklerin listesi:
- Buğday ürünleri - Süt ürünleri - Protein - Karbonhidrat - Yağ - Şeker - Yapay renklendiriciler
Bir grubu beslenme programınızdan çıkardığınızda, nasıl hissettiğiniz konusunda önemli değişiklikler göreceksiniz. Örneğin, yaşlandırıcı yağlardan (doymuş yağ ve trans yağ) uzak durduğunuzda kendinizi daha enerjik hissedebilirsiniz ve bu da değişiklikleri fark ettiğiniz ve hoşunuza gittiği için doymuş yağ oranı düşük besinlere yönelmenize neden olabilir.
Bu tamamen farkındalıkla ilgilidir; hangi yiyeceklerin sizi uyuşuk hissettirdiğini ve hangi yiyeceklerin Kilimanjaro Dağı’nın tepesine koşarak çıkmak istemenize neden olduğunu anlamalısınız. Bu üç günlük eleme planı, özellikle gizli alerji yaratan yiyecekleri keşfetmeniz açısından çok başarılıdır. Bazı yiyecek alerjileri kolay kolay fark edilemeyebilir. Düşük seviyedeki yiyecek alerjileri, burnunuzun akmasına ve başınızın ağrımasına neden olarak gribe yakalanmışsınız gibi hissettirebilir.
Bu deneyle, bir teşhiste bulunabilir ve kendinizi iyi hissettirmeyen yiyeceklerden uzak durabilirsiniz. En önemlisi, bu deney sadece sindirim sisteminiz için değil, genel sağlığınız ve gençliğiniz için de iyi bir şeyler yapma konusunda sizi eğitir. Alışkanlıkla ağzınıza atacağınız bazı yiyeceklere kısıtlama getirerek daha küçük öğünler yemenizi sağlayabilir; ve bu herkes için iyidir.
Yetersiz uyku kilo almayı nasıl tetikler?
Beyniniz uyku boyunca mide fonksiyonlarında rol oynar. Daha az yemek istiyorsanız, daha çok uyuyun. Yeteri kadar uyumadığınızda daha çok ‘ghrelin’ ve daha az ‘leptin’ hormonu salgılanır. Yani yeteri kadar uyumamak daha sık yemenize neden olarak şekerle aynı etkiyi gösterebilir.
Yoğurdun bağışıklık sisteminize faydası nedir?
Pastörize edilmemiş yoğurt, sütün yoğurda dönüşmesini sağlayan sağlıklı bakteriler olan laktobasiller içerir. Aynı zamanda mantar kaynaklı enfeksiyonlarla savaşması da yoğurdun faydalarından bir diğeri. Vücudunuzda gelişmemesi gereken mantarın büyümesini engeller. Eğer yoğurt sevmiyorsanız, laktobasili kapsül olarak tüketebilirsiniz. Günde iki kere 20 miligram alınabilir.
Görme bozukluğum olduğunu nasıl anlarım?
Gözlerinizin bozulmaya başladığını anlayabilmeniz için dikkat etmeniz gereken birkaç şey bulunuyor. Bir göz uzmanına gitmeniz gereken durumlar şunlardır: 1. Gözleriniz, bilgisayarda çalışmak gibi günlük hayatınızdaki bir işi yaparken normalde olduğundan daha çabuk yoruluyorsa, 2. Gözleriniz gün içinde daha erken yorulmaya başlıyorsa; örneğin, eskiden yatmadan önce kitap okuyan biriyseniz ve artık gece yatarken kitap okuyamıyorsanız, 3. Gece gördüğünüz parlak ışığa karşı görüşünüzün düzelmesi eskiye göre daha uzun zaman alıyorsa (örneğin, 3 saniye yerine 7-10 saniyeyse). Bu, özellikle araba kullanırken belli olur.
Arkadaş edinmek bağışıklık sistemini neden güçlendirir?
Ne tür bir mücadele içinde olduğunuz fark etmez, ister bir bar kavgası ister tamirciyle edilen kavga veya ailede yiyecek kavgası olsun, her zaman bir başkasını kendi tarafınızda istersiniz. Basit matematiğin de gösterdiği gibi, sizin tarafınızda ne kadar çok insan olursa, şansınız da o kadar artıyor.
Aynısı sağlığınız için de geçerli: Güçlü bir sosyal iletişim ağı geliştirmek bağışıklık sisteminizin kuvvetlenmesinde önemli bir rol oynuyor. Nasıl mı? Depresyon, enfeksiyonla ilişkilendirilir çünkü depresyon bağışıklık sistemindeki t-hücrelerinin mücadele etme yeteneğini engeller. Bu tam anlamıyla hırsız alarmını aktif hale getirmeyi unutmak değil, alarmın etkin hale getirilip getirilmediğini umursamamaktır. Grup çalışmaları, sosyal gruplar ve iş grupları oldukça yararlıdır.
İşitme kaybı ne kadar yaygındır?
İşitme kaybı çok yaygın bir hastalıktır. 65 yaşın üstündeki kişilerin yaklaşık yüzde 60’ı bir çeşit işitme kaybı yaşıyor ve yüzde 40’ı ise yüksek sesle konuşulmadan duymuyor (işitme kaybı olan erkek hastaların yüzde 10’u eşlerinin söylediklerini duymadığı için sinirlenmeleri üzerine doktora gidiyor). İşitme kaybı çoğunlukla yüksek sese maruz kalındığından oluyor, ancak tamamen yaşa bağlı işitme kaybı yüzde 25 oranla 65 ve 75 yaş arasındaki kişilerde ve yüzde 80 oranla 75 yaşın üzerindeki kişilerde gerçekleşiyor.
Erkeklerde işitme kaybı neden kadınlardan daha yaygındır? İşitme kaybı, erkeklerde kadınlara oranla daha çok görülür ama bu fiziksel farklılıklardan kaynaklanmamaktadır (örneğin erkeklerin kulağında fazladan bir filtre yoktur). Bunun nedeni, erkeklerin genellikle daha yüksek ses içeren işlerde çalışıyor olmasıdır. Ve bazen de televizyondaki futbol maçına odaklanmaları...
TUZ gerçekten zararlı mı?
Tuz, tuza karşı duyarlı kişiler için ciddi bir problemdir. Çoğumuz için büyük bir sorun olmasa da, beslenme düzenimizdeki sağlıksız bir faktördür. Normal bir insan günde 4000 mg sodyum alır. Bu bazı insanlarda kan basıncını 40/20 mm/Hg artırarak tuzdan dolayı 9-12 yaş daha yaşlı görünmelerine neden olabilir. Tuz sinsidir.
Tuzla alakası olmadığını düşündüğümüz yiyeceklerin içinde bulunur. Ekmekte bile fazla miktarda tuz vardır. Deniz tuzu daha güvenilir değildir ancak tadı daha keskin olduğundan insanlar daha az kullanma eğilimindedirler.
Kronik stres karın bölgesinde neden yağlanmaya yol açar?
İnsanlar stres altında olduğunda vücutları fazla miktarda kortizol halinde steroid hormonu salgılar. Akut stres durumunda (trafik kazası) steroidler sadece kısa bir süre için kalırlar. Ancak kronik stres altındaysanız (mesela kötü bir evliliğin sebep olacağı türden) vücudunuz yüksek seviyedeki kortizolle başa çıkma yolları arama ihtiyacı duyar. Steroidlerin bu çıkışı vücudunuzu metabolik bir karışıklığa sürükler: - Şekerin emilmemesine ve gitmesi gereken hücrelere gitmemesine neden olur ve bu da, - Kronik olarak kan şekerinizi yükselterek dokularınıza zarar verir; - Hormonlarınızın hassas dengesini bozar; - Direkt olarak karaciğere yüksek oktanlı yağ pompalanır ve bu da karaciğerin daha iltihaplı kimyasallar üretmesine neden olur.
HPV AŞISI OLMALI MIYIM?
Serviks kanseri (kadınlarda) ve baş-boyun bölgesi kanser vakalarının çoğuyla bağlantılı olan virüs olan İnsan Papilloma Virüsü (HPV) aşısı, bu tür kanserleri yüzde 70 oranında önleyebilir. Aşı, bu tür kanserlerin tedavisine bile yardımcı olabilir. Hangi yaşta olursa olsun bütün kadınlar bu aşı hakkında doktorlarına danışmalıdır. Yakında bu aşı erkeklere de uygulanabilecek, çünkü erkeklerde görülen bazı kanser türlerinin HPV’yle bağlantılı olabileceği düşünülüyor.
Dr. Öz Show Digitürk Home TV’de hafta içi her gün 13:30 ve 19:00’da.
(15.05.2011 tarihli Pazar Postası'ndan alınmıştır.)
