Beden Sağlığı Menopoz döneminde görülen kanama kanser belirtisi mi?

Menopoz döneminde görülen kanama kanser belirtisi mi?

Paylaş
Menopoz döneminde görülen kanama kanser belirtisi mi?

Kadınların üreme döneminin sona erdiği bir süreç olan menopoz, genellikle 45 ila 55 yaş arasında ortaya çıkıyor. Ancak, menopoz döneminde bazı kadınlar vajinal kanamalarla karşılaşabiliyor. Bu durumun genellikle endişe verici olduğunu belirten Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Doç. Dr. İrem Küçükyıldız, menopoz dönemindeki kadınlarda görülen kanamaların nedenleri ve alınabilecek önlemler ile ilgili bilgi verdi.

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzm. Doç. Dr. İrem Küçükyıldız, menopoz döneminde olan kadınların yüzde 10’unda menopoz sonrası kanama görüldüğünü dile getirdi.

Haberin Devamı

 

“MENOPOZ DÖNEMİNDE KANSER RİSKİ ARTIŞ GÖSTERİR”

Doğal menopozun, bir kadının başka herhangi bir belirgin patolojik veya fizyolojik neden olmaksızın 12 ay boyunca adet görmemesi sonrasında adet dönemlerinin kalıcı olarak kesilmesi olarak tanımlandığını aktaran Doç. Dr. İrem Küçükyıldız, “Östrojen hormonun azalması (Hipoöstrojenemi) ve yüksek folikül uyarıcı hormon (FSH) değerleriyle sonuçlanan tam veya tama yakın yumurtalık folikülerinin tükenmesinin bir yansımasıdır. Östrojenin azalması ile vücutta oluşan değişiklikler arasında ateş basması, terleme, uyku kalitesinde bozulma bulunur. Menopoz dönemi aynı zamanda kadınlarda bazı kanser risklerinin de arttığı bir dönemdir” dedi.

IRK, GENETİK VE YAŞAM TARZI MENOPOZA GİRME ZAMANINI ETKİLER

Haberin Devamı

“Gelişmiş ülkelerde yaşayan kadınlarda ortalama menopoz yaşı 50-52 yıl arasında değişirken, ülkemizde ortalama menopoz yaşı 47 olarak bildirilmektedir” diyen Doç. Dr. Küçükyıldız, menopozun zamanlaması ile ilgili faktörlerin ırk, etnik köken, demografik özellikler ve yaşam tarzının yanı sıra genetik olduğunu aktardı.

Menopoz sonrası kanama (PMB), menopoz döneminde olan kadınlarda görülen rahim kanamasını ifade ediyor. Bu durumun genel popülasyonun neredeyse yüzde 10’unu etkileyen önemli bir tıbbi sorun olduğunun altını çizen Doç. Dr. İrem Küçükyıldız, konuşmasına şöyle devam etti:

Menopoz dönemindeki kanamalar önemlidir. Kanamanın miktarı (az-çok), süresi (kısa-uzun) ve renginden (koyu kahverengi, açık kırmızı) bağımsız menopoz döneminde olan bütün kanamalar anormaldir. Bu şikayeti yaşayan kadınların, en kısa zamanda bir kadın hastalıkları ve doğum uzmanına muayene olması gerekmektedir.”

RAHİM KANSERİNE DİKKAT

Menopoz sonrası ortaya çıkan kanamalar çoğunlukla iyi huylu nedenlerden kaynaklansa da özellikle endometriyum (rahim) kanserinin mutlaka düşünülmesi ve bu duruma yönelik incelemelerin yaptırılması gerektiğinin altını çizen Doç. Dr. İrem Küçükyıldız, menopoz sonrası kanama nedenlerinin yüzde 90’ının iyi huylu patolojiler olduğunu söyleyerek bu nedenleri şu şekilde sıraladı:

Haberin Devamı

“Endometrial ve rahim ağzı (servikal) polipler, Endometrial-vajinal küçülme (atrofi), Endometrial büyüme (hiperplazi), ilaç kullanımı, Enfeksiyon ve kanser.”

“KANAMASI OLAN HASTALARIN YÜZDE 10’UNDA RAHİM KANSERİ İZLENİYOR”

Menopoz sonrası kanaması olan hastaları değerlendirirken birincil amaçlarının rahim kanseri ihtimalini dışlamak olduklarını anlatan Doç. Dr. İrem Küçükyıldız, “Rahim kanseri, bu şekilde kanaması olan hastaların yaklaşık yüzde 10’nunda görülüyor. Erken tanı bu hastalarda hastalığın seyrini önemli ölçüde iyileştirir. Rahmin değerlendirilmesinde vajinal ultrason ve endometrial biyopsi başlıca tanı yöntemleri olarak kullanılır. İkincil amaç ise daha az sıklıkta menopoz sonrası kanamaya sebep olan rahim dışı kanama kaynaklarını ve diğer intraabdominal durumları (divertiküler hastalık, enfeksiyon, diğer kanserler) dışlamaktır” diye konuştu.

“TEDAVİ KANAMA NEDENİNE GÖRE DEĞİŞİR”

“Nedenlerine göre menopoz sonrası dönem kanama tedavilerinde yaklaşım değişebilmektedir” diyen Küçükyıldız, konuşmasına şöyle sürdürdü:

Haberin Devamı

“Atrofi kanamalarına yaklaşım azalan östrojeni yerine koymak olabilirken, endometrial hiperplazi tedavisinde progestin kullanımı tercih edilebilir. Vajinal enfeksiyon-cinsel yolla bulaşan hastalıkların tedavisinde antibiyotiklerden ve antimikrobial ilaçlardan yararlanılabilir. Poliplere, miyomlara histeroskopi ile müdahale edilebilir ve aynı seansta hem tanı, hem tedaviyi uygulanabilir. Jinekolojik kanser durumlarında ise rahim alınması cerrahisi uygulanır.”