Günlük yaşantımızda alışkanlık haline getireceğimiz birkaç basit yöntem, zayıf ve zinde kalmamıza yardımcı olabiliyor Hareketsiz kalmayın Etrafımıza göz gezdirdiğimizde enerjik, hareketli, adeta yerinde duramayan insanlar olduğunu görürüz. İşte tam da örnek almamız gereken davranış modeli bu. Siz siz olun hareketsiz bir yaşam tarzınız varsa hiç zaman kaybetmeden buna son verin. Ofiste saatlerce masa başında oturmaktan kaçının. Gün içerisinde kısa yürüyüş mümkün olmuyorsa hiç değilse iş yerinde merdiven inip çıkın. Kaslarınızı güçlendirmek için masada çalışırken ya da televizyon izlerken ayağınızın altına bir şişe koyup ileri geri hareket ettirin. Karın kaslarını doğru nefes tekniği ile çalıştırın. Yine bir su şişesini lobut gibi kullanarak kol kaslarını çalıştırabilirsiniz. Tüm bunlar daha enerjik, zi Ara öğünleri atlamayın Zayıf ve zinde görünümlü insanlara dikkat ettiğinizde gün içerisinde ara ara küçük küçük atıştırdıklarına şahit olabilirsiniz. Ara öğünler, ana öğünlere bomboş mideyle oturarak yemeklerin büyük porsiyonlar halinde tüketmenizin önüne geçiyor. Sosyal yaşantınızda da akşam davetlerine ya da yemeklerine asla aç karnına gitmeyin. Mutlaka 2 saat öncesinden meyve, galete, süt, fındık, ceviz, badem, probiyotik bir yoğurt ya da sütlü bir kahve içerek kendinizi ve iştahınızı kontrol altına alın. Menüye bakarak ya da sorup öğrenerek strateji geliştirin. Kızartmalardan, soslu salata ve soslu makarnalardan uzak durun. Canınız çekerse size ekstradan 500 k Kahve molalarına dikkat edin Yoğun çalışma temposu arasında yaratılan sıcacık bir kahve faslının keyfine diyecek yoktur şüphesiz; ama yanında tatlı ile birlikte gelmediği sürece. Hele de şerbetli tatlılar ya da bir dilim pasta kan şekerinizi aniden yükselteceği için size ilk etapta zindelik sağlayabilir ancak aynı hızla kan şekerinizi düşüreceği için ilerleyen zamanda kendinizi daha halsiz hissetmenize yol açacağı da kesin. O nedenle 'kahve içip kendime geleyim, bir açılayım' derken yanlış bir hamleyle enerjinizi düşürmeyin. Kahve seçimlerinde de süt tozu ilavesi, şurup kullanımı, kremalı kahve seçimleri masum gibi görünen yanlış tercihler. Bu tip yanlışlara yönelmemeniz size günlük en az 200 kalori tasarr Kaliteli uyumaya çalışın Uzun süren bir iş günü ve toplantıların ardından besin tercihi kadar düzenli ve kaliteli uyku da bir o kadar önemli. Düzenli ve kaliteli uyku melatonin hormonunun salgılanmasına yardım ediyor ve bir yandan metabolizma hızını dengelerken bir yandan da vücutta yıpranmış hücreleri onarıyor. Günlük 6-8 saatli bir uyku süresiyle dinlenen vücut, egzersiz için hazır oluyor ve yağ yakımı kolaylaşıyor. Daha zinde ve enerjik hissetmek adına gece en geç 11'de uykuya dalmış olmaya özen gösterin. Zira melatonin hormonu özellikle gece 11'den sonra salgılanmaya başlıyor ve gece 2'ye kadar en üst seviyeye çıkıyor. Sabaha doğru da yavaş yavaş azalıyor. Hafta sonu kahvaltılarında abartmayın Tüm hafta çalışmış ve kısa bir süre de olsa stres atabileceğimiz ve güzel vakit geçirebileceğimiz bir fırsat yakalamışken kim düşünür fazla kalorileri! Oysa, haftada bir keyfine diyecek olmasa da, kahvaltıda dikkatsizce oluşturduğumuz örüntü bir o kadar tehlikeli! Kızarmış sigara börekleri, sucuklu yumurta, tahin pekmez, reçel, bal, tereyağı, mis gibi sıcacık ekmek derken 1500 kaloriyi bulabilen bir öğün bizi hiç fark etmeden yakalayabilir. Bu nedenle kahvaltıda ekmek, börek, reçel-bal ve pekmez gibi karbonhidrat kaynaklarının hepsini bir arada tüketmemeye dikkat edin. Beslenmede 'denge'ye dikkat edin Acıbadem Etiler Tıp Merkezi Beslenme ve Diyet Uzmanı Melis Torluoğlu, hem sağlığımız hem de fit ve ince görünüme kavuşmamız için beslenmemizde 'denge'ye son derece dikkat etmemiz gerektiğini belirtiyor. Beslenmenin ve kilo korumanın bir 'denge işi' olduğunu unutmamamız, yaşam tarzımızı buna göre düzenlememiz, kızartmalardan, aşırı yağlı yiyeceklerden, rafine şekerden ve şerbetli tatlılardan uzak durmamız, bol bol su tüketmemiz gerekiyor.