Dr. Mehmet Öz Kanserle savaşan 5 yiyecek
HABERİ PAYLAŞ

Kanserle savaşan 5 yiyecek

Haberin Devamı

Yapılan araştırmalar doğru yiyecekleri yiyerek kanserli hücre gelişiminin önlenebileceğini gösteriyor. Besin bilgilerinizi geliştirin. Kanserle savaşan bu yiyecekleri açıklıyorum...
Yeni araştırmalar yalnızca mikroskop altında görülebilen küçük kanser hücrelerinin olduğu mikroskobik kanserin çok yaygın olduğunu söylüyor. 40 yaşlarındaki kadınlar üzerinde yapılan son bir araştırmada yüzde 40’ında mikroskobik meme kanseri olduğu ortaya çıktı. Daha şaşırtıcı olan ise insanların neredeyse tamamında 70’li yaşlarında tiroid bezlerinde mikroskobik kanser bulunacak olması... Mikroskobik bir tümör iki haftada orijinal boyutunun 16.000 katı kadar büyüyebilir. Ancak, ABD’de bulunan Damar Gelişimi Vakfı’nın yaptığı yeni bir araştırmaya göre kanseri, büyümeye başlamadan durdurabilirsiniz. Bu yeni önleyici yaklaşıma antianjiyogenez deniyor. Anti-anjiyogenez, yeme alışkanlığınızı değiştirerek içsel faktörlerinizi de değiştirebilir ve böylece kanser hücrelerinin büyüyüp çoğalmasını engelleyebilirsiniz. Doğru porsiyon ve sıklıklarda yenildiğinde bazı yiyecekler kanserle savaşıcı özellik sağlayabilir. İşte kanser gelişimini engelleyebilecek 5 yiyecek...

1. Çin Lahanası: Çin lahanası; brokoli, karnabahar ve brüksel lahanasının da içerdiği güçlü bir kanser savaşçısı olan brassinin içerir. Çin lahanasının bütün yararlarını görebilmek için haftada 3 kere yenmelidir.

2. Pişmiş Domates: Pişmiş domatesin, çiğ domatese oranla daha çok kanserle savaşıcı özelliği vardır. İkisinde de likopen bulunur ancak, domatesi ısıtmak likopenin kimyasal yapısını değiştirir ve yararları vücudunuza daha hazır bir şekilde sunulmuş olur. Haftada 2-3 (yarım bardak) porsiyon pişmiş domates yenmelidir.

3. Dilbalığı: Bu balık bol miktarda omega-3 yağ asitleri ve az miktarda civa içerir. Haftada 3 kere, 170 gram dilbalığı tüketmek yeterlidir.

4. Çilek: Çileğin içindeki antioksidanlar kanserle savaşmaya yardımcı olur. Suyunu da sayarsak, günde bir bardak tüketilmelidir.

5. Enginar: Enginarda 3 farklı kanser savaşçısı molekül vardır. Günde 1/4 bardak enginar kalbi tüketebilirsiniz.

En popüler kanser savaşçısı yiyecekler

Yediğiniz yiyeceklerin kanser riskinizde çok büyük etkileri olabilir. Doğrusu, doğa ana bize anti-kanser ilaçlarla bağlantılı olarak araştırılan molekülleri içeren birçok meyve sebze ve baharat sunmuştur. İşte, bolca tüketmeniz gereken yiyecekler...

Papaya

Papayada, domatesin de içerdiği kanser düşmanı fitokimyasal olan likopen bulunur. Ancak, papaya başka bir kanser savaşçısı daha içerir; karotenoid grubundan beta-kriptoksantin (bitkisel bir tür kimyasal). Karotenoidler serbest radikallerle savaşarak hücreleri ve zarları hasar ve hastalıklara karşı korumaya yardımcı olurlar. Araştırmalar haftada bir veya daha çok papaya yemenin rahim kanseri riskini azalttığını gösteriyor.

Karides

Karides, tümörlü hücrelerin büyümesini engelleyen ve kanserle savaşmaya yardımcı olan omega-3 yağ asitleri açısından zengindir. Araştırmalara göre, günde 8 veya 9 karides yemek meme kanseri riskinizi azaltabilir. Karides yerine, somon, mezgit, dilbalığı ve sardalya gibi omega-3 bakımından zengin herhangi bir deniz ürününü tercih edebilirsiniz.

Kaju

Bu fıstıkta, tümörlerin büyümesini engelleyen ve kanser hücrelerinin bölünmesini önleyen flavanoller sınıfından proantosiyanidin bulunur. Bazı incelemelerde günde 12 tane kaju yemenin kolon kanseri riskinizi azaltabileceği ortaya çıktı.

Pancar

Pancarın zengin kırmızı rengi içinde barındırdığı kanser savaşçısı antioksidan betalainden gelir. Betalainler tümörlerin büyümesini engeller ve kanserli hücre bölünmesini önler. Araştırmacılara göre günlük beslenme programınıza çeyrek bardak pancar eklemek (yaklaşık 3 veya 4 pancar dilimi) böbrek kanseri riskini azaltabilir.

Sağlıklı bir cilt için önemli olan yiyecekler

Yumurta: (yumurta sarısı), baklagiller, avokado, soya fasulyesi ve kuruyemişler; bunların hepsi, yağ ve karbonhidrat metabolizması için gerekli olan kimyasalı; biyotini içerir. Biyotin eksikliği, (çok fazla antibiyotik alınması veya yetersiz beslenme sonucu oluşur) yüz veya kafa derisinin kurumasına veya deri iltihabına neden olur. (Biyotin eksikliği ayrıca saç ve tırnaklarınızın zayıf ve kırılgan hale gelmesine neden olabilir.)

Somon: Somon balığı, kendisine pembe rengini veren ve cilt esnekliğine iyi gelen bir karotenoid olan astaksantin ile cildinizin ve saçlarınızın daha genç ve sağlıklı görünmelerini sağlayan DHA-omega-3 içerir.

Yeşil Çay:

Polifenoller, foto yaşlanmaya (çevresel faktörlerin özellikle de ultraviyole ışınlarının etkisi ile deri yaşlanması) karşı koruyan ve epidermisi (üst deri) kalınlaştıran serbest oksijen radikal temizleyicileri içerir. Hem ağız yoluyla alınabilir hem de cilde uygulanabilir. Güneş yanıklarına da iyi gelebilir.

Nar: Epidermisi kalınlaştırmasının ve daha faza kollajen ve elastin üretmek için fibroblast (bağ dokusunun ana hücreleri) yaşamını uzatmasının yanı sıra nar, yaraların iyileşmesini hızlandıran antioksidanları içerir.

Domates:

Domatesin içindeki besleyici maddeler güneş yanığı oluşması riskini azaltır. Bu yüzden yazın tatile çıkmadan önce bol bol domates tüketin. Domatesten önce, örneğin ceviz gibi biraz lipitle [yağ] birlikte domatesin içindeki aktif içerikler emilir. Bunun sebebi içerdiği likopenden olabilir ancak, içindeki aktif içeriği bilmiyoruz bu yüzden domatesi yalnızca likopen kaynağı olarak görmeyin.

Testosteron hormonu ereksiyona neden olur mu?

Öncelikle ereksiyon hakkında varılan yanlış kanıyı düzelteceğim. Rolü olsa da, ereksiyona asıl neden olan testosteron değildir. Gerçek şu ki, ereksiyon vücutta aynı anda devam eden birçok şeyden dolayı olur.
Penisin sertleşmesinin başlıca nedeni cinsel içerikli internet siteleri değil, zincirleme bir reaksiyon başlatan ve en sonunda penise giden damarları rahatlatan, damarları çevreleyen hücreler üzerindeki reseptörlerdir. Bu reaksiyon, vücudumuzdaki kısa ömürlü gaz olan nitrik oksit aracılığıyla olur. Nitrik oksit genellikle bütün atardamarlarımızı kaplayan endotel tabakası tarafından oluşturulur.
Az miktarda bile olsa duvarların birazcık zorlanmasıyla ince bir tabaka oluşur ve nitrik oksit seviyesi düşer böylece otobüse koşmak gibi birazcık fazladan kana ihtiyacınız olduğunda damarlar genişleyemez.

4

Sıradaki haber yükleniyor...
holder