Sağlıklı bronzluk koca bir yalan!

Bronz tenin çekiciliği su götürmez bir gerçek. Kusurları kapatıyor, cildi daha genç ve sıkı gösteriyor. Kendimizi bronzlaştığımız zaman çok daha iyi hissediyoruz. Bronzken makyaj yapmaya bile ihtiyaç duymuyoruz. Ama ortada çok sarsıcı bir gerçek var ki; “Sağlıklı Bronzluk” diye bir kavram yok!

Siz güneş yağı reklamlarının ne dediğine çok da takılmayın. Çünkü bronzluk aslında cildinizin alarm vermesi. “Yeter, ben güneşe doydum” diyerek pigmentlerini yüzeye iterek kendini korumaya alıyor. Bir anlama bir cilt ne kadar bronzsa, o kadar hasar almış demek oluyor.

30’lu yaşlar akıllanma dönemidir

Ben geçen seneye kadar saat gözetmeksizin, kakao yağı ya da bebek yağı ile güneşin altında saatlerce yatan biriydim. Elbette o günlerden hatıra kalan güneş lekelerim ile beraber şimdi 30 yaşında akıllı bir kadın gibi kocaman şapkamla gölgede kitabımı okuyorum.

20’li yaşlar bronzlukla geçtiyse ne ala, ama 30’lardaysanız artık dikkat etme zamanı gelmiştir. 40’lı yaşlarda ise güneşte çok kontrollü olmak gerekir. Evet Botoks ile kırışıkları bir süreliğine durdurabiliyoruz ama cilt kalitesine de önem vermemiz gerekli.

Göz çevresi çok hassas

Kazayağı bölgemiz ve göz çevresi yaşlanmanın ilk başladığı yer. Dolayısıyla korumasız bir şekilde güneşlenmek yüzünüzde yersiz kırışıklıklara da erken davetiye çıkarmak olacak. Hassas yerlerden biri de göğüsler ile boyun arasında kalan dekolte bölgesidir. Buradaki cildin lekelenmesi çok kolaydır. Uzun yıllar bu bölge korumasız kaldığında üst deri giderek incelir.

Peki, ne yapmalı?

Öncelikle iyi bir güneş koruyu edinmelisiniz. Güneş koruyucuları ikiye ayrılır:
- kimyasal bariyer içerenler
- fiziksel bariyer içerenler

Titanyum gibi fiziksel bariyer içeren koruyucular, diğerlerine oranla daha iyi bir güneş koruması sağlar. Peki, ikisini nasıl ayırt edeceğiz?
Çok basit, sürdüğünüz zaman cilt yüzeyinde kalın ve bembeyaz kalan, dağılması zor olan koruyucular titanyum gibi fiziksel bariyer içeren koruyuculardır. Ben bunları yüzüme sürerken Japon kadınları gibi biraz beyaz bırakıyorum, birkaç dakika içinde normale dönüyor.

Büyük Meksika şapkaları, geniş çerçeveli güneş gözlükleri hem sizi güneşten korur, hem de sahilde tarzınızı konuşturur.

Havuç suyu desteği

Havuçta bulunan karoten maddesi cildinizin iyi bir renk almasına yardımcıdır. Tatildeyken her gün havuç suyu içerek hücrelerinize ve pigmentlerinize müthiş bir iyilik yapabilirsiniz. Bu arada sıcak havalarda cildin nem dengesini korumak için bol miktarda su içmek lazım.

Saçları da güneşten korumak gerek!

Tuzlu su ve güneş saçları da kurutup yıpratabilir. Ben plaj çantamda her zaman küçük bir şişede Hindistan cevizi yağı taşıyorum. Denizden çıkınca saçlara sürüp beslemek için. Ombreli ve röfleli saçlar uzun süre güneş ışığı ya da klorlu suya maruz kaldığında ton değişimlerine de uğrayabilir. Ayrıca tatilde yanına aldığınız Hindistan cevizi yağı banyo sonrasında da cildinizi kadife gibi yapacak!
Not: Koruyucular hakkında verdiği bilgiler için Op. Dr. Mert Demirel’e teşekkürler.