Pazar Postası “Sağlıklı türün devamı koku sayesinde oluyor”
Paylaş
“Sağlıklı türün devamı koku sayesinde oluyor”

Parfüm tasarımcısı Vedat Ozan 'Kokular Kitabı' ile hayatımızda çok önemli ama farkında olmadığımız bir dünyanın kapılarını aralıyor. Ozan ile insan kokusundan suç ve karakter belirlenmesine, parfüm seçiminden cinsiyetsiz kokulara her şeyi Karnaval için konuştuk.

Röportaj: CANAN DANYILDIZ

Haberin Devamı

canan.danyildiz@posta.com.tr

Prodüksiyon: Begüm Baki

Koku uzmanı denince akla ilk gelen isim oldunuz Vedat Ozan!

Estağfurullah ama koku ilginç bir mevzu, ilgi çekiyor.

‘Kokular Kitabı’nız iyi gidiyor sanırım?

İyi gidiyor, evet. İkincisi parfümler olacak, üçüncüsü kokunun tarihi ile ilgili; serinin son ve dördüncü kitabı ise kokunun lezzetle bağlantısını içerecek.

Parfüm tasarımcısısınız, koku ya da... Ne demek bu?

Burada müzikteki gibi notaları kullanarak koku üretiyorum. Parfüm yaratıyorum, farklı kokuları ve esansları kullanarak. Her parfümörün de kendine özgü bir ‘org’ düzeni vardır. Kokunun kendine has dili olmadığı için burada da müzikten çalmış. ‘Nota, akord, org’ gibi...

Neye göre parfüm yapılır, belli kuralları var mı?

Haberin Devamı

Hayır, herkesin kendine göre bir düzeni vardır, standart bir parfüm çalışması yok.

Dersler de veriyorsunuz Vedat Bey değil mi?

Evet, hem burada hem de Bilgi Üniversitesi’nde ‘Koku ve Duyuların Kültürel Tarihi.’

Başka?

Koku ile ilgili şirketlere uzmanlık, eğitim hizmeti veriyorum; ortamkokulandırmadan, kişisel bakım ürünlerinin kokusuna kadar. Biz koku deyince yalnızca ‘parfüm’ diye algılıyoruz, ama ayakkabı sektöründe bile ders veriyorum.

Herkes parfüm yapabilir mi ders alsa?

Burada parfüm yapmayı öğretemezsin. Zor bir şey parfüm yapmak. Versailles’da bir akademi var; önce kimya okuyup sonra orada parfüm üzerine uzmanlaşabilirsin. Sonra da hemen ‘parfüm yapacağım yaşasın’ deme çünkü ömrün boyunca bir hijyenik ped kokusu tasarlamak durumunda da kalabilirsin.

Fenaymış! Peki neye göre firmaya koku üretiyorsunuz?

Onlar genellikle ellerinde bir dosya ile gelir ve ne istediklerini anlatırlar. Bu bir bulaşık deterjanı ise, limonu temizleyici özelliğinden ötürü ön plana çıkarmanızı isteyebilir.

Koku ve koklama çok önemli bir şey mi?

İnanılmaz önemli bir şey Canan; günde yüzlerce kez istem dışı yaptığımız bir şey. Burnumuz koku alma, açma kapama düğmesi olmayan tek uzvumuz.

İlginçmiş...

Beni görmek istemezsen bakmazsın; ya da duymak istemezsen dinlemezsin; ama koku almak istemiyorum dersen burnunu kapatmak zorunda kalırsın ki; bu da nefesalmanı durdurur; çok acayip hakikaten!

Haberin Devamı

Günde kaç kez koklama yapıyor bir insan?

20 ila 23 bin arası! Gözlerin fal taşı gibi oldu! (Gülüyoruz) Elbette ki bu kadarını hissetmiyoruz; yoksa infilak ederiz. Bir kere, her koku algı eşiğini aşamıyor ya da algıladıklarını beynimiz duyusal uyum sağlayıp ‘zararsız’ diyerek algılamayı bırakıyor.

Çok şükür!

Koku uyaran bir şeydir. Diyelim sen evde hayvan besliyorsun; kokuyu sen bir süre sonra duymazsın; ama dışarıdan gelen biri evde evcil hayvan olduğunu anlar.

Hangi aşamada bir koku tehlikedir?

Neye göre beyin ‘tehlikeli’ diyor? Yeni tanıdığımız, ilk kez kokladığımız her şey aslında bir tehlikeli uyaran. Ama bir kere koklamış olmak yeterli, beyin bunu kaydeder ve saklar; sonra duyduğunda bir daha tehlike çanları çalmaz.

Zavallı burnumuz yorulmuyor mu peki?

(Gülüyor) Komik oldu, ama haklısın! Koklamayı bıraktığı oluyor, ya da alışıp koklamayı bırakıyor artık.

Merak ediyorum, koku hafızası çok etkili mi?

Haberin Devamı

Hem de çok! Eski sevgilinin kokusunu duyduğunda onu hatırlamak ya da herhangi birini diyelim; bu yüzden. Koku ile beyinde geçmişe dair çağırdıklarımız; görme ya da duymaya göre çok daha fazla.

Duygusal tarafı da yüksek o halde, vay!

Evet evet! Daha çok duygusal geçmiş toplayıp getirir koku. Doğrudan akılla değil, duygu tarafıyla ilgilidir diyebilirim. Ama görmek ya da duymak daha ussal bir şey.

İş iyice tuhaflaşıyor! Kokuları duyduğunda mantıklı bir değerlendirme yapamazsın, ama bir tablo görsen onu değerlendirmene aklın yardım eder.

''Parfümünüz karakterinizi ELE VERİR''

Neye göre parfüm seçmeliyiz?

İnsan hangi kokuda kendini daha iyi hissederse onu seçmeli, yoksa esmer kadın bunu sürsün, yengeçler bunu kullansın diyemezsiniz. Saçma olur.

Mevsime göre değişir mi? Isı ve soğuk parfümü etkiler mi?

Elbette! Yazın parfümün içindeki etken madde daha yükseğe çıkar. Bizim birinci bölge dediğimiz, elleri iki yana açınca koltuk altı hizası alandan dışarı çıkan koku, bizim alanımızdır. Başkasının koku alanına girmemeli, tecavüz etmemeli kokunuz.

Haberin Devamı

Parfüm kokumdan kişiliğimi bulmanız mümkün mü?

Kendi başına, yani tek parfüme bakarak bunu belirlemek çok zor; ama parfümle birlikte başka özellikleri de koyarsak ortalama bir karakter analizi çıkar; seçtiğiniz parfüm sizi ele verebilir.

Hangi kokulara daha fazla zaafımız var?

Çiçeklerin ağırlıklı olduğunu söyleyebilirim; bir öd ve sandal ağacını kadim notalar arasında sayabilirim. Hiç modası geçmiyor bu kokuların.

Günlük hayatta öd ağacını bilmiyoruz bile nasıl seviyoruz ki?

Evet ama, algı meselesi; işin başından beri güzel koku denince öd ağacı var; tüketici bilinçli olarak bilmese bile, öd ağacının iyi olduğunu düşünüyor. İşin ilginci öd ağacı sağlıklıyken değil; hasta olduğunda çok güzel kokuyor.

Erkek ya da kadında çok kışkırtıcı, afrodizyak etkisi olan koku var mı?

Yok! Herkes bana bunu soruyor! Ama bu o kadar kişisel bir şey ki! Bana seksi gelen sana gelmez Canan! Amber kokusunu kültürel olarak seksi bulmuşsak, öyle gidiyor; misk, yasemin Batı için Doğu’dan gelen her şey afrodizyak maşallah!

Bu da mı öğrenilmiş yani ya da genetik!

Evet öyle, bizim içimizde bizim olmayan ama bina edilmiş arzular var, sana genetik olarak ‘amber afrodizyak’ diye öğretilmişse, öyle hissedersin.

Ne kadar ve nasıl kullanmalı parfümü?

Kimsenin burnuna kendi kokunuzu dayamayın! Çok fazla sıkmak doğru değil. Belli bir mesafeden alınmalı parfüm kokusu, yoksa başka koku alanlarına tecavüz etmiş olursunuz.

Parfüm ve eau de toilette. Farkı ne?

İçlerine konan alkol ve esans dengesiyle ilgili bu farklılık. Parfüm konsantresi oran değişikliği... Formül farkı da var. Eau de toilette daha hafif ve gündüz kullanılırken parfüm gece kullanılır. Yani daha Türkçesi bir kokunun parfümü, eau de toilette’den daha yoğun kokar.

Parfüm, bir vücutta ne kadar süre kalmalı?

O parfümün içeriğine bağlı, önemli olan parfüm alırken asla 3,5 dakikada karar vermeyin, parfüm yaşayan bir şey ve 2 saat sonra kendini belli eder. 2 saat sonra dip notalara geçer parfüm, 24 saatte değişir.

‘Tenime yakışmadı!’ dediğimiz de bu galiba!

Evet! İlk alırken harika kokuyor, ama 2 saat sonra... Yani parfüm aceleye gelmez Canan.

“Parmak izi gibi koku izimiz var!”

Herkesin kokusu farklıdır değil mi?

Evet, parmak izi gibi Canan. Biokimyasal bir izdir koku da. Herkesin kendine özgü ve bir eşi daha olmayan kokusu vardır. Vücut kokusundan bahsediyorum ama; o koku aslında bağışıklık sistemimizin dışa vurumu biliyor musun?

Yediklerimiz içtiklerimizin de!

(Kahkaha atıyoruz) E, sabahtan pastırma, sucuk vs. yediysen tabii; bağışık sisteminle birlikte kahvaltı mönünü de öğrenmiş oluruz.

Cinsel birleşmede de çok önemli mi koku?

Elbette çok önemli! Gen haritanız aslında bir anlamda ten kokunuz ve insan farkında olmadan koku sayesinde kendine en uygun eşi arayıp bulur sağlıklı türün devamı için.

Kokusuna göre mi sevgili/eş belirleriz?

Tam olarak bunu söyleyemem. Kimi istediğimizi tam olarak belki kokusu belirlemez, ama kimi istemediğimizi müthiş belirleyebilir. Yani (ten) kokusunu sevmediğiniz biriyle asla birlikte olamazsınız!

Hayvanlar koklaşa koklaşa... Durumu mu?

Hayvanlar bu konuda daha fazla kokuyu kullanıyor. Koku yalnızca cinsel birleşmede değil; anlam belirlemede bile çok geçerli bir duyu.

Suç belirlemede yani suçlu yakalama da...

Çok önemli bir soru bu; kriminal vakaların belirlenmesinde koku takibi yapılabilir, koku kişisel bir şey olduğu için. Her oturduğumuz, yaptığımız şeyde diyeyim, farkında olmadan kokumuzu bırakıyoruz.

“Koku hafızası bireyseldir!”

Koku hafızası, bireysel midir?

Tam da o! Oldukça bireyseldir; herkesin geçmişi ve deneyimleriyle farklılık gösterir. Bu yüzden bir ortak evrensel koku hafızası yok. İkinci önemli belirleyeci de yaşadığımız toplumun kültürel kodları. Biz yaşadıklarımız ve bu kodlar sayesinde bir kokuyu etiketleyip kafamızda rafa kaldırıyoruz.

Öğrenilen bir şey mi yani bu?

E tabii! Büyük ölçekte öğrenilen bir tarafı da var; diyelim ‘dışkı’. Bizde ve birçok kültürde olu daha çekici olmak için.

Perişan oldum şu an, beni toplayın Vedat Bey!

Vallahi o Afrikalı topluluğun soyunun devam ettiğine de bakılırsa, çekicilik işe yaramış görünüyor. Öyle deme; fenalaşma da! Bu algılama farklılığı.

Berbat bir şeyi neden bütün insanlar ‘berbat’ diye etiketlemiyor peki?

Sana göre berbat. Bak, bir toplumu ve algılarını oluşturmak yalnızca bir duyuya bağlı değil; birçok farklı etmen ve inanış var. Bunlar devreye girince Türkler için çirkin olan bir koku, bir Afrikalı için olmayabiliyor.

Bana ‘bu kötü koku’ diye öğretilene kadar, kötü diye bir şey yok mu?

Aynen o! Çocuk altına yaptığında ‘pis, ee’ diye ona öğretiyoruz ve o andan itibaren çocuk onun kötü bir koku olduğuna kanaat getiriyor. O öğrenmeye kadar sen hiçbir çocuğun altına yapınca o kokudan rahatsızlık duyduğunu gördün mü?

“Kendimizi kapatmak için parfüm sürüyoruz”

Neden parfüm kullanırız?

Kendimizi kapatmak için; yani giyinmek de böyle bir şey. Parfüm aslında, kim olduğumuzu değil daha çok kim olmak istediğimizi gösterir.

Ben kullanmıyorum, o zaman olmak istediğim biri yok mu? Enteresanmış! Ben de kullanmıyorum, bu kadar koku uzmanı olmama rağmen ve parfüm/koku tasarlamama rağmen. Parfümünüz hangi mesajla geldiyse siz onun üzerinden kendinizi tanımlıyorsunuz.

Anlamadım?

Sen hiç, parfüm reklamında içinde ‘limon, yasemin’ var diye bir şey duydun mu? Parfüm, hep bir yaşam stiline işaret eder. Yani marka o kokuya prestij, seksilik, masumiyet... Ne yüklediyse, sen de o olmak istediğin şeye göre seçiyorsun parfümünü.

Modayı anlıyorum kimlik belirlemede ama parfüm...

Hiç öyle düşünme, kokunun kendine ait bir lisanı da olmadığı için ki ama etkili olduğunda herkes hem fikir.

Ortak lisan? Oraya takıldım...

Düşün, ‘şekerli, baharatlı, keskin’ diye tanımlıyoruz bir parfümü; bunlar tat alma, görme ya da dokunma duyusuyla ilgili tanımlamalar. Yani biz burun/koku alma duyusu için ayrı bir lisan oluşturmamışız.

Ama ‘dişi ve erkek parfümü’ diye ayırabiliyoruz hiç olmazsa! Hayır, aslında o da yanlış biliyor musun?

Parfümün ya da kokunun cinsiyeti yoktur. Bu daha çok markanın yönlendirmesi, konumlandırmasıyla ilgili.

Bir yaşıma daha girdim:35!

Sen de tanımıyor musun kadın parfümü kullanan erkekler ya da erkek parfümü kullanan kadınlar? Seksist (cinsiyetçi) bakma meseleye. Bu tene uyum meselesi biraz da.