Şaka gibi

Şööyle ağız tadıyla bir darbe yapamayacak mıyız yahu?

- Sadece plan mı yapacağız?

Sarıkız, ay ışığı, serenat, sonat, ahtapot, eldiven, sakal, bıyık, profil, badem, köken, merdiven... (Çoğunu ben uydurdum)

Zaten de Harp Oyunu diyorlarmış bunlara.

Atari gibi bir şey.

Çok eğlenceli.

***

Sevgili okuyucular, biliyor musunuz, bu darbe lâfından artık kusmak geldi.

İnsan kırk kere darbeye kalkışır da bâri bir tanesini beceremez mi?

Yoo, ben komutanlarıma güveniyorum. Darbe yapmayı kafalarına koysalardı mutlaka yaparlardı...

Hem yapmadılar, hem de mış gibi yapıp planlarıyla suçüstü yakalanıyorlar... Bu mümkün mü?

İnanmıyorum.

***

Lakin, darbe iddiaları ne kadar komik ise, darbecilikle suçlananların duruşları da o kadar komik. İnanmıyorum derken, iki tarafı da ciddi bulmuyorum.

Bereket ki İlker Başbuğ Paşa “böyleleri aramızda barınamaz” demişti... Bunu bir güvence kabul ediyorum.

Belki de barınamadıkları için son yıllarda sapır sapır emekli edilmişlerdir. Bunları biliyor muyuz? Hayır. Ama lâfola konuşuyoruz işte.

***

Her gün konuşunca da saçmalıyoruz.

Bir de sivil dikta çıktı şimdi...

Tek Adam Yönetimi...

Gidiş o gidişmiş.

Zannetmem.

Ama yine de tarifi gerek sivil diktatörün...

Kime denir sivil diktatör?

Şöyle buyurun:

- Bizim köyde arka arkaya 6-7 seçim kaybettiği halde koltuğunu muhafaza eden lidere sivil diktatör denir.

Onda aranılacak tek vasıf, tek şart:

- Yeter ki seçim kazanmamış olsun.