Giriş
Bir tarafıyla dünün en güzel haberiydi…
İstanbul Gaziosmanpaşa’da boşanmak isteyen karısının yolunu kesen saldırgan koca, karısına iki kurşun sıktı.
Tam üçüncü kez tetiğe basacaktı ki, kafasına saksı yedi! Binanın üst katında oturan kadınlar saksı atmaya başlayınca, adam çareyi kaçmakta buldu, kadının da hayatı kurtuldu.
Kötü bir olay yaşandı ama kadınların yardımlaşma/ dayanışma ruhu herkese o kadar iyi gelmiş, herkesi o kadar sevindirmiş ki; sosyal medyada ‘saksı biriktirelim’ çağrısı yapılıyordu dün.
Tabii madalyonun diğer yüzü var bir de…
Saldırgan koca; hakkında uzaklaştırma kararı olduğu halde bu eylemi yapıyor.
Yani hukuki kararların, devlet yaptırımının hiç hükmü yok! Korkmuyor.
Ne oluyor o zaman? “Devlet koruyamadı, saksı atan komşular korudu” oluyor.
Yani ‘iş başa düştü’ diyen başkaları adaleti sağlıyor. Önceki gün Suriyeli çocuğu yere fırlatan seyyar satıcıya tekme tokat girişenler gibi...
İlk dersi, o meydanda olayı gören insanlar verdi.
Yardımlaşmak iyidir, yanlış yapanı uyarmak da. Üstelik toplum olarak çok ihtiyacımız var buna...
Yeter ki, ‘cezayı ben keserim’, ‘adaleti ben kendim sağlarım’ diyenler olayı iyice çığrından çıkarmasın!
Babalar ve oğullar
- Nerdesin oğlum?
- Mert’lerdeyim baba, ders çalışıyoruz. Sen n’apıyorsun?
- Ne yapayım…
Ben de bir kafede, arkandaki masada bir şeyler içiyorum!!
Bu yazışmayı gösteren ilan, şöyle devam ediyor: “İnternette bulacağınız en iyi baba-oğul diyaloğu bu değil. www.iskultur.com.tr’de online satışlar başladı.”
Ve ilanın altında bir kitap: Ivan Sergeyeviç Turgenyev/Babalar ve Oğullar. İş Bankası Yayınları, online satışlarını bu ilanla duyurmuş.
Bir kitap ekinde gördüm ve bayıldım... Kitap okumaya teşvik etmek için iyi bir yol.
Ben dünyanın en büyük aşığı olabilirim!
“Yine seni sevmekten başka hiçbir şey yapmadım bugün/ eni konu çaldı telefonlarım, boşver bakmadım bugün/ ne gazete okudum ne de bir haber, derdi yasakladım bugün /kaç öpücük olmuş inanamazsın, aşkı hesapladım bugün/dün geceyle 3 ay 1 gün ben dünyanın en büyük aşığı olabilirim/ ben koynunda 100 sene, 1000 sene durabilirim/ ben Leyla’yı, Mecnun’u, Ferhat’ı, Aslı’yı, Kerem’i bilmem ama Bağdat’ı iki gözüm kapalı bulabilirim…”
Bir şarkıya takılırsınız, büyük takarsınız hani…
Evire çevire günlerce aynı şarkıyı dinlersiniz ya...
İşte şu aralar benim durumum bu! Ayla Çelik’in ‘Ben’ albümündeki ‘Bağdat’ şarkısı uzun süredir dilimde, kulağımda, sözleri beynimde. Özellikle Beyaz’la düet yaptığı versiyon.
Rekorlar kıran ‘Türkan’ şarkısına da imza atan Ayla Çelik, başarılı bir söz yazarı. Ve ‘Bağdat’ son zamanların en naif, en tatlı ve hisli şarkısı.
Gömlekler ters giyilecek
Moda dünyasında trend yaratanlar, çoğu zaman farklı olmak ve öne çıkmak için absürdlükte sınır tanımıyor ama hayatımıza renk geliyor, fena mı?
İşte, bu senenin trendi de belli: Artık gömlekler ters giyilecek! Yayın hayatına yeni başlayan Glamour dergisini karıştırırken bu trendten haberdar oldum.
2016 yaz defilelerinin ziyaretçileri başlatmış bu akımı.
Anlayacağınız bu yaz tersimiz dönecek! Bir uyarı: Ters gömlek stilinde, kolyenizi arkaya doğru takmanız ve sutyeninizle vedalaşmanız gerekiyor.
Gayet havalı, gayet şirin bir trend.
Şirin Bir LAF
Ben hiç anlamıyorum 3-5 günde aşık olup, her şeyi o 3-5 günde tüketip, sonra 3-5 gün acı çekip, 3-5 gün sonra da başkasını nasıl seviyorsunuz?
En ünlü polisiye DJ!
Türkiye’nin en başarılı, en çok satan polisiye yazarlarından Ahmet Ümit, DJ’likte kariyer yapmaya karar verdi! Bu işin şakası tabii ki…
Okuyanlar biliyordur; Ahmet Ümit romanlarının ünlü baş kahramanı ‘Başkomser Nevzat’, sürekli Türk Sanat Müziği dinler.
Ahmet Ümit de, dostlarının önerisiyle düzenlenen bu gecede; hem ‘Başkomiser Nevzat’ın dinlediği şarkıları çalacak, hem de şarkı aralarında sohbet edecek.
Ki Ahmet Ümit’in keyifli sohbeti dillere destandır, hatırlatayım. Etkinlik, 15 Mart Salı günü. İstiklal Caddesi’ndeki Feraye Meyhane’de. Ben olsam kaçırmazdım.
