Gündem Saldırı öncesi 2 kez keşif yapılmış

Saldırı öncesi 2 kez keşif yapılmış

Paylaş
Saldırı öncesi 2 kez keşif yapılmış

İbrahim Tatlıses'e yönelik saldırıyla ilgili yürütülen soruşturmada adliyeye sevk edilen 6 kişiden, Abdullah Uçmak dahil 4 kişi tutuklandı

İbrahim Tatlıses’e silahlı saldırıda bulundukları iddiasıyla gözaltına alınan Abdullah Uçmak’ın da aralarında bulunduğu 6 şüpheli daha emniyette ifadelerinin alınması tamamlanarak dün adliye sevk edildi.

Savcılıktaki ifadelerinden sonra mahkemeye sek edilen zanlılardan ikisi serbest bırakılırken, aralarında Abdullah Uçmak’ın da olduğu 4 kişi tutuklandı. Önceki günde bir kişi adliyeye sevk edilmiş ve tutuklanmıştı.

Bu arada Tatlıses’e saldırı düzenlenmeden önce bir işadamının polise başvurarak, Uçmak tarafından, “İki keleşim (kaleşnikof tüfek) var, biri senin, diğeri Tatlıses için” denilerek tehdit edildiğini söylediği ortaya çıktı. İstanbul Emniyeti saldırı ve gelişmelerle ilgili olarak gazetecilere bilgi notu dağıttı.

Buna göre, azmettirici Uçmak ile saldırganlar olay yerinde 2 kere keşif yaptı. Abdullah Uçmak diğer zanlılarla bağlantısını gizlemek için iki adet yeni sim kart alıp kullandı. Uçmak’ın saldırıdan önce olay yerine yakın araçtan indiği belirtilen açıklamada şöyle denildi:

Su boşaltıldı, silah bulundu

“Azmettiren kişi (Uçmak) başka bir şahsı da televizyon izleyerek sanatçı İbrahim Tatlıses’in Beyaz TV’den çıkışı hakkında bilgi vermesi için görevlendirdiği, bu şahıstan aldığı bilgileri olayı gerçekleştiren şahıslara aktardığı, aldıkları talimata göre hareket eden şüpheli şahısların, uzun namlulu silahla ateş etmek suretiyle sanatçı Tatlıses ve Buket Çakıcı’yı yaralayarak gri renkli Fiat Linea otomobille olay yerinden kaçtıkları, olay sırasında irtibat kurdukları telefon ve sim kartları yakalanmamak için kırdıkları tespit edilmiştir.”

Açıklamada, saldırı silahının Kurtköy’de bir gölete atıldığı belirtilerek, “Gölete gidildiğinde kaleşnikofa ait parçalar bulundu. Arama için gölet suyu boşaltıldı ve kaleşnikofu buldu. Bahse konu olan silahın yapılan kriminal incelemesinde olayda kullanılan silah olduğu tespit edilmiştir” denildi.

KALAŞNİKOFLU TEHDİT

Bu arada Uçmak’ın polisin teknik takibinde olduğu ortaya çıktı. İddiaya göre, Uçmak 2004’te Tatlıses’e suikast suçlamasıyla aranırken kendisini ihbar eden kişinin Ahmet Taşçı olduğuna inandı. Cezaevinden kendisine tehdit geldiğini belirten Taşçı, polise başvurdu.

Taşçı, Uçmak’ın kendisini aradığını ve “İki keleşim (kalaşnikof) var biri senin, diğeri İbrahim Tatlıses için” dediğini ileri sürdü. Başvurudan sonra polis, Uçmak’ın telefonlarını dinlemeye aldı.
Ancak Tatlıses’e yapılacak herhangi bir saldırıya ilişkin konuşma tespit edemedi. Uçmak ise Taşçı ile ilgili olarak, “Benden yardım istemişti. Daha sonra aramız bozuldu” dedi.

"ÇANTA UÇMAK'A AİT"

Polis, evindeki çantada kaleşnikof bulunan Nazmiye A. ve oğlu M.A.’nın da ifadesini aldı. M.A., “Bu çantayı evde gördüğümü hatırlıyorum. Annem bunun Abdullah Uçmak’a ait olduğunu söyledi” dedi. Uçmak ise “Nazmiye evime arasıra temizliğe gelir. Hapisten çıktıktan sonra iki gez görüştük, çanta ve silah benim değil” diye konuştu.

PKK BAĞLANTISINI REDDETTİ

Saldırının PKK ile bağlantılı olduğu iddialarının gündeme gelmesine, Uçmak’ın evindeki bir ilaç kutusu üzerinde yazılı olan mail adresi ve iki telefon numarasının neden olduğu anlaşıldı.

Kutunun üzerinde, PKK ile bağlantısı olduğu iddia edilen bir avukatın mail adresi yazılıydı. PKK ile irtibatı olduğu iddiasını reddeden Uçmak, “Bilgisayar kullanmayı bilmem. Hiç e-mail atmadım. Mail adresi yazılı olan şahsı tanımıyorum. Telefon numaralarını da bilmiyorum. Onları ben yazmadım “ dedi.

Uçmak’ın saldırıyla ilgili olarak da şunları söylediği öğrenildi: “Birileri beni Tatlıses’le olan husumetimden yaralanarak, suçu benim üzerime yıkıyor. Cezaevinden çıktıktan sonra yeni bir hayat kurmaya başladım. Arabaya ihtiyacım olduğu zaman günlüğü 100 TL’ye kiralardım.
Olay gecesi Sarıyer’de görülen aracın benim olup olmadığını bilmiyorum. Ancak kendi adıma kiraladığım aracı, olay gecesi saat 21.45 sıralarında evin otoparkına bıraktım. Sabaha kadar da ordaydı. Olayda bu aracın kullanıldığı iddialarını kabul etmiyorum.

Ben olay günü 21.45 civarında evime geldim. Olayı da televizyondan öğrendim. Saldırıyı gerçekleştirdiği iddia edilen Y.A. ve E.A. isimli kişileri tanımıyorum. Kimseye para, hele hele 500 bin dolar sözü vermedim” dedi. Abdullah Uçmak, Y.A. ve E.A. ile bir alışveriş merkezindeki kamera görüntülerinde yan yana görünmelerinin de tesadüf olduğunu söyledi.