Satu Bilgin: Eşimi geri verin parayı ödeyeyim!
Kızılay’dan alınan kandan AIDS’e neden olan HIV kapıp ölen Ahmet Emin Bilgin’in ailesine ödenen 350 bin lira tazminatla ilgili kararı Danıştay bozdu. Sağlık Bakanlığı parayı faiziyle isteyince, Bilgin’in eşi isyan etti: “Kocamı geri versinler, temizlikçilik yapar, öderim!”
28 Şubat 2017 , Salı 09:28
Böbrek hastası iki çocuk babası Ahmet Emin Bilgin’e (52), 2011’de annesinin bir böbreği nakledildi.
Ancak taburcu edilen Ahmet Emin Bilgin, ameliyattan dört ay sonra yapılan testlerde HIV pozitif çıktı. AIDS hastalığına yol açan Human Immunodeficiency Virus (İnsan Bağışıklık Yetmezlik Virüsü) nedeniyle durumu ağırlaşınca İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne kaldırılan Bilgin, kurtarılamadı.
Ahmet Emin Bilgin’e ameliyat sırasında verilen ve Kızılay’dan alınan kandan HIV bulaştığı belirlendi. Ailenin açtığı davaya bakan İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Sağlık Bakanlığı’nı 350 bin lira manevi tazminata mahkûm etti. Faiziyle aileye 443 bin lira ödeyen bakanlık, kararı temyiz ederek dosyayı Danıştay’a taşıdı.
SAĞLIK BAKANLIĞI'NIN DEĞİL PERSONELİN HATASI
Danıştay 15. Dairesi, olayda Sağlık Bakanlığı’nın değil personelin hatalı olduğuna hükmederek, kararı bozdu.
Dosyaya tekrar bakan İstanbul 5. İdare Mahkemesi bu karara uyunca, Sağlık Bakanlığı, aileye ödenen 443 bin liranın faiziyle geri ödenmesi için İstanbul 19 Asliye Hukuk Mahkemesi’ne başvurdu. Mahkeme, bu davayla ilgili karar henüz kesinleşmediği için haciz talebini reddedince, bakanlık buna da itiraz ederek davayı Yargıtay’a taşıdı. Paranın geri istendiği Ahmet Emin Bilgin’in eşi Satu Bilgin, karara tepkisini şöyle dile getirdi: “Eşime hastalıklı kan verilmese bunlar yaşanmayacaktı. Eşim öldüğünden beri zor şartlarda yaşıyoruz. Çocuklarımın masrafları için temizlikçilik yaptım, merdiven sildim. Mahkeme tazminatı faiziyle geri istiyor. Bu kadar parayı nereden bulayım. Eşimi geri versinler, ben o parayı temizlikçilik yaparak öderim.”
KIZILAY BİLİMİ SUÇLAMIŞTI
Ahmet Emin Bilgin’in ölümüne ilişkin davada savunma yapan Kızılay avukatları, olayda kurumun kusurlu olmadığını, bilimin hatalı olduğunu özetle şöyle savunmuşlardı: “Tıpta bu tür olaylar ciddi ve istenilmeyen olay akışı olarak adlandırılmakta olup; anlamı her türlü tedbir alınmasına rağmen, tıpkı bir doğa olayı gibi ortaya çıkabilecek sonuçlardır. Burada kurum çalışanlarının hiç birinin kusurundan bahsedilemez, sadece bilimin kusurundan söz etmek mümkündür.”
Hürriyet/ Fırat Alkaç
BUNLARI DA OKUYUN
- Beyaz eşya sektöründe iç satışlar yüzde 28 arttı
- Merkez Bankası zorunlu karşılıklara faizi yükseltti!
- Bakan Özhaseki'den Özgür Özel'in depremzedelere borç iddiasına cevap
- Merkez Bankası faiz kararını açıkladı! İşte PPK toplantısından çıkan karar
- İslam Memiş'ten 'altın' uyarısı! Düşüş sürecek mi? 'Haberim yoktu' demeyin