AĞACI, DENİZİ DEĞİL DE BETONU, ASFALTI SEVMEK GİBİ...
Dünyayı döndüren bakışla benim kendi içimdeki şeyler örtüşmüyor” demişsiniz. Bunu biraz açar mısınız?
Zaman ilerledikçe, gittikçe daha hırslı, yok etmeyi seven, sürekli çıkar kollayan bir bakış dünyaya hakim oluyor. Ağacı, denizi değil de betonu, asfaltı sevmek gibi bir şey bu. Belki de bu, tarih boyunca böyleydi. İlkel zamanlara dönsek ve analarımızdan, atalarımızdan biri her şeye çok saygılı ve zarif olsa, diğeri de vahşi, cebren ve hileyle her şeyi yapacak kapasitede biri olsa, “Hangisi hayatta kalıp soyunu devam ettirebilir?” sorusunun yanıtı çok acı. Zarafet, vahşetle mücadele edemiyor. Çünkü onun çoğalmak gibi bir hırsı da yok. Maalesef günümüzde de böyle. Parayı seven, yok etmek üzerine hareket eden insanlar, gittikçe dünyaya hakim oluyor gibi geliyor bana. Bu üzücü. Evet, güzel insanlar azınlıkta değil, çok güzel insan var ama onlar zaten yönetme derdinde değil. Onlar sadece yaşamayı seviyor.