“Seksi olmayı seviyorum”

Dergiye, yeni albümüyle Türkiye'deki pop sound'unu değiştirdiğini söyleyen Hadise, özel hayatıyla ilgili de çarpıcı açıklamalarda bulundu. Artık kalbiyle değil, mantığıyla kararlar aldığını belirten şarkıcı, eski sevgilisi Sinan Akçıl’la tanışma tarihinin yazdığı dövmeyi de sildirdiğini açıkladı. Daha neler anlattı, neler...

Yeni albümünüze ‘Aşk Kaç Beden Giyer?’ adını koymaya nasıl karar verdiniz?

Kendim karar verdim, kimseye danışmadım. İçimdeki hissi dinledim. Albüme adını veren arkı da benim anlatmak istediğim şeyleri ve ruh halimi anlatan çok özel bir parça.

Bu albümün yaşanmışlıklarla dolu olduğunu söyleyebilir miyiz?

Evet. Bu albümü ‘şarkı yapalım, bütün yaz konser verelim, ekstradan ekstraya koşturalım’ diye yapmadım. Albüm yapmak aslında çok kolay. Doğru şarkıyı dinleyip seçerek o süreci hızlandırabilirsin. Benim için önemli olan, yaşadığım şeyleri anlatabilmekti. Çünkü işim dışında konuşmayı sevmem. O yüzden, insanların beni bir şekilde tanımasını istiyorum. Bunu da ancak şarkılarımla ve sahne performanslarımla yapabiliyorum.

Bu albümü yaparken neler öğrendiniz?

Sadece aşkta değil, her ilişkide de seçtiğiniz yoldan başkası için caymayacaksınız. Hepimizin başarmak istediği şeyler var. Ama bazen bir şekilde etkileniyorsunuz ve karşınızdaki insan mutlu olsun diye kararlarınızı değiştiriyorsunuz. Şarkılarımda “Her zaman kendinizden emin olun, aynaya bakınca karşınızdakini sevin ve içinizdeki sesi dinleyin” diyorum. Şarkılar çok eğlenceli oldu.

“Hakikaten bitti”

Sıkıntılı dönemler geçirdiniz ve Sinan Akçıl’dan ayrıldınız. O dönemi nasıl atlattınız?

Bu konular üzerinde çok fazla konuşmak istemiyorum. Çünkü kapandı. Şu an önümdeki heyecanlara bakıyorum.

Çok emek verdiğiniz bir ilişkiydi. Bu finali hak ettiniz mi?

Benim için hakikaten bitti. Geçmişte kalan bir şey. Yorum yapmak bile gerekmiyor.

Peki o sıkıntılı süreçte en büyük desteği kimden gördünüz?

Annemden. O benim için çok önemli. En mutlu günümde de, en mutsuz günümde de hep yanımdadır. Herkesten farklı konuşur, başka bir yerden bakar. Her şeyi önceden hissediyor. Çünkü o bir anne! Ama herkes kendi hayatını yaşamak ve kararlarını almak istiyor. İnsan düşerek kalkmayı, ağlayarak gülmeyi öğreniyor.

Yaşadıklarınızdan ne öğrendiniz?

Bazen kalbinle değil, mantığınla karar almalı. Ben bunu öğrendim.

“Artık bu meslekten biriyle aşk yaşamam” diyor musunuz?

Öyle bir korkum yok. En önemlisi, doğru insanı bulmak.

Sinan Akçıl’ın sizin albümünüz için yazdığı şarkıları almak istemişsiniz. Doğru mu bu?

Şarkılar vardı, evet. Ama ben o şarkıları okumak istemedim. Çok da mutluyum bu kararı aldığım için.

Şarkılardan birini Bengü, diğerini de İzel almış.

Hiç haberim yok. Herkese hayırlı olsun. Ben kimseyle polemiğe girmem, laf atmam. Tek istediğim kendimi geliştirip iyi bir sanatçı olabilmek. Bunu da bu albümde başardığıma inanıyorum.

“Hep önüne bakacak hayatı yaşayacaksın”

Sinan Akçıl bir albüm çıkarıyor, haberiniz var mı?

Başarılar!

Aşkınızın başlangıç tarihi olan dövmeyi sildirmişsiniz...

(Gülüyor) Evet, yorum yapamayacağım.

Albümdeki bir şarkının sizi çok ağlattığını biliyorum. Hangisi o?

‘Melek’ beni çok ağlattı. Araba kullanırken sesi sonuna kadar açıp şarkıları dinlemek kadar güzel bir şey yok. Benim ruh halimi anlatan bir şarkı.

Kırılan kanat tamir olabilir mi? Yoksa öyle kalır mı?

Hayat bir şekilde devam ediyor. İnsanın geçmişe bakmaması gerekiyor. Önüne bakacaksın, hayatın tadını çıkaracaksın. Gencim, mutluyum ve huzurluyum.

Yeni bir aşka da hazır mısınız?

Her zaman!

“Kendini kötü hisseden ‘Süpermen’i dinlesin”

Yapılan araştırmalarda genç kızların sizi örnek aldığı ortaya çıktı. Onlara, erkekler konusunda öğüt veren bir şarkınız var mı?

Genç kızların beni sevip örnek alması gurur veriyor. Öğüt veren şarkı değil de kendini kötü hissedenler ‘Süpermen’i dinlesin. Kendilerini ‘Süpermen’ gibi hissederler. Sözlerini Gülşen yazdı: “Denenmişi denemek yok/Hiç olmadı kitabımda, olduramazsın/Senin kırık sandığın bu kalbi, çoktan uçurdum durduramazsın.” Bunu dinlerken insan güçleniyor. Yaşamının en zor günü bile olsa hayat devam ediyor.

İmajınız da değişmiş.

Kapakta genç bir kız var. Ama çok olgun duruyor. Kendimi öyle hissediyorum. Şu an çok mutlu ve huzurluyum, Allah nazardan korusun. Ne istediğimi ve istemediğimi çok iyi biliyorum. Kendimi güçlü hissediyorum. Fotoğraf çekimlerinde de bunu yansıtmak istedim. Makyajım çok az. İyi bir eyeliner var ve gölgeler yaptık, o kadar. Bana yakışmayan şeyleri denemedim bile. Mesela giyim stili. Herkes hâlâ omuzlu ceketler giyiyor. Ben bunu 2009’da giydim. İnsanların benden beklemediği şeyleri yapmayı seviyorum. Son klibimde çok farklı şeyler denedim. “Çok seksi” diyebilirler ama umurumda değil. Böyle olmayı seviyorum. Kendimle barışığım. Genç kadın ruhumu ve seksiliğimi; işime, fotoğraflarıma, kliplerime yansıtmayı çok seviyorum. Neden yansıtmayalım ki?

(16.04.2011 tarihli Cumartesi Postası'ndan alınmıştır.)