Şirin Sever Selda Bağcan'ın yeni hayranı Irina Shayk
HABERİ PAYLAŞ

Selda Bağcan'ın yeni hayranı Irina Shayk

Haberin Devamı

Dünyaca ünlü model Irına Shayk Türkiye’den fırtına gibi geçti ama izi hâlâ silinmedi... En azından Antalya’daki Maxx Royal Hotel’de hala bu dünya güzeli isim konuşuluyor…

HEY DJ ÇAL HADİ!

Geçtiğimiz ekim ayında Türkiye’ye gelerek Belek ve Kemer’deki Maxx Royal otellerinin reklam yüzü olmuştu Irina Shayk...

Otelin havuzunda, hamamında bol bol poz vermiş, Türk çayı içmiş, sosyal medya hesaplarında Antalya’yı överek Türkiye reklamı yapmıştı. İşte o günlerden öyle bir ayrıntı öğrendim ki, nedense pek hoşuma gitti…

Hollywood starlarından dünyaca ünlü şarkıcılara kadar birçok ünlü isimle çalışan moda fotoğrafçısı Mert Alaş ve Marcus Piggott ile Maxx Royal’e gelen Irina Shayk; plaj partisinde Selda Bağcan’ı dinleyip çok beğenmiş. Hatta DJ’den arka arkaya aynı şarkıyı çalmasını istemiş.

Beğendiği parça da Aşık Veysel’in yazdığı, Barış Manço’nun da söylediği ‘Katip Arzuhalim Yaz Yare Böyle’ türküsü. Tabii, bizim bildiğimiz değil, remiks versiyonunu beğenmiş. Mix becerileriyle Türkiye’de de büyük hayran kitlesine sahip, hatta ‘müzik dehası’ olarak gösterilen Acid Pauli’nin bu türküye yaptığı remiks versiyonunu dinlemiş Irina ve bayılmış.

ONA BAYILIYORLAR

Ben de haberi öğrenince dinledim bu yeni versiyonu açıkçası...

Gerçekten çok iyi. Selda Bağcan’ın eşsiz sesi, bu remiksle şahane örtüşmüş, bambaşka, büyülü bir eser ortaya çıkmış. Youtube’ta ‘Acid Pauli- Jamie and Selda’ diye bulun ve izleyin, çok beğeneceksiniz. Ben günlerdir dinliyorum. Daha önce de yazmıştım…

Dünyanın dört bir yanında dev festivallerde ağırlanan ve çok sevilen Selda Bağcan’a hak ettiği değeri vermiyoruz ama dünya veriyor. Irina Shayk bile bayılmış, baksanıza.

Golf Antalya'ya iyi geliyor

Irina Shayk haberini nereden öğrendim? Elbette golf turnuvası için geldiğim Belek Maxx Royal Hotel’de! Anlayacağınız asıl konumuz golftü...

Türkiye’nin önemli turizm kalemlerinden biri haline gelen golf turizmi, Türkiye’ye her geçen gün daha fazla turist gelmesini, turnuvalar sayesinde de Türkiye’yle ilgili farkındalık sağlıyor. O yüzden yapılan her turnuva çok önemli.

BAŞKAN DA GELDİ

Geçtiğimiz Mayıs ayında İsviçre’de başlayan; Fransa, İngiltere, Almanya başta olmak üzere 16 ülkeden toplam 2 bin oyuncunun katıldığı Maxx Royal Cup Turnuvası, Antalya Belek’te son buldu. Otelde yine onlarca golfçü, basın ve izleyici vardı; turnuva sayesinde büyük bir hareketlilik yaşandı.

Bugüne kadar Tiger Woods, Rory Mcllroy gibi ünlü isimleri ağırlayan Maxx Royal Cup turnuvasına Rusya Golf Federasyonu Başkanı Alexander Yarunin de geldi. Büyükelçi Karlov suikastının ardından ilişkileri yumuşatan bu ziyaret, belki de Rus turist krizinin aşılmasına kadar uzar, kimbilir.

122 yıllık kulüp

Konu golf olunca ve golf yazarlarıyla vakit geçirince ilginç bilgiler de öğrendim...

■ Mesela Türkiye’de üç tane golf dergisi çıkıyor. Bunlar piyasada satılmıyor, sadece abonelere yollanıyor ya da golf kulüplerinde meraklasına ulaştırılıyor.

‘Türkiye’de ve Dünyada Golf’ dergisinin başında ise genç bir kadın var; Begüm Çelik. 4 yıldır dergiyi yönetiyor. Bir kadının bunu yapması bence şahane.

■ ‘İstanbul Golf Kulübü’ Türkiye’nin ilk golf kulübü ve 122 yıllık bir geçmişi var. Tarihe bakar mısınız?

1895’te Constantinapole Golf Club adıyla kurulmuş, 1911 yılında ise Bosphorus Golf Club adını almış. Golf geçmişimiz oldukça eski yani...

■ Ayrıca siyasetçi ve diplomat gibi unvanlara da sahip, şair-yazar Yahya Kemal Beyatlı’nın golf sporuna merakını da Begüm’den öğrendim...

1926 yılında büyükelçi olarak gittiği Varşova ve Lizbon’da golf öğrenip ilerlettiği tahmin ediliyor. Ünlü şairin golf sopaları ve kıyafetleri de adına kurulan müzede sergileniyormuş.

Bir babanın özlemi

Şu an hapiste olan HDP lideri Selahattin Demirtaş, Cumhuriyet’in sorduğu “Çocuklarınız bu durumu nasıl karşılıyor?” sorusuna öyle bir yanıt vermiş ki, çok etkileyici. Duymayanlar da okusun istedim…

“Benim çocuklarımın diğer mahpus çocuklardan bir farkı yok. Bütün çocuklar masumdur ve hiçbir acıyı, üzülmeyi, anasız-babasız kalmayı hak etmiyor. Yaşamını yitiren bir polisin-askerin gözü yaşlı çocuklarından daha kıymetli değil benim çocuklarım. Ama benimkiler de çocuk işte. Özlüyorlar, özlüyorum…”

Bir baba, özlemini daha nasıl anlatsın...

Müthiş hesaplaşma

Hrant Dink’i anma törenine ilk kez katılan Fatma Yavuz, sosyal medyanın gündeminde günlerdir... Söylediklerini herkes duymalı. Lütfen okuyun:

“Etnik olarak Türküm, Müslümanım, Sünniyim. Yıllardır bu acıların ortak olduğunu fark edemediğim için, gelip burada ağlamadım diye çok üzgünüm. Yani bu kendimle bir hesaplaşma. İnsanlar arasında hiçbir fark olmadığını, her masum insanın canının kutsal olduğunu anlamak yıllarımı aldı. Ermeni kardeşlerimizden de, mensup olduğum mahalle adına çok çok özür diliyorum. Bu ülkede benim kadar rahat yaşama hakkına sahip olana onların yanlarındayım...”

Ne şahane bir farkındalık.

Bravo Fatma Yavuz’a. Darısı başkalarına!

Sıradaki haber yükleniyor...
holder