Sessiz bomba: P&G

Dünyada ilk defa yapılacak ve yarın Singapur’da başlayacak olan 1’nci Gençlik Yaz Olimpiyatları’nın ilk bombası patladı. Amma; Türkiyemiz’de bu bombayı ne işiten ve ne de ondan haberdar olan var. Hatta bombayı yapan, dünya sporuna bir ilk olarak sunan P&G rumuzu ile tanınan dünya çapındaki Procter&Gamble firmasının Türkiye’deki tanıtım ajansı bile. Olay şu.

Dünya spor tarihinde ilk defa bir sponsor kuruluş (Dünya Kupası’na kim varsa götürüp, Gençlik Olimpiyatı’nı unutan Coca Cola ile kendi kız sporcuları Singapur’a giden Ülker’in kulakları çınlasın) P&G, Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC) ile bir anlaşma yaptı. IOC Başkanı Dr. Jacques Rogge ile imzalanan bu anlaşmaya göre; P&G Gençlik Olimpiyatları’na katılacak sporculardan 50’sinin annesini Singapur’a götürecek ve çocuklarının yarışlarını izletecek. Bu bugüne kadar hiçbir sponsor kuruluşun düşünemediği bir harika atılım. Amma ne olaydan, ne de detaydan Türkiye’nin haberi yok. Bu anneler içinde Türkiye’den bir anne var mı? Varsa nasıl seçildi? Tabii bunların anlatılması lazım. Amma, konumuz sporun içine aileyi katmak.

2006 Dünya Fair Play (Baron Pierre de Coubertin) ödülünü kazanan, o günlerde 12 yaşında olan Trabzonlu kızımız Hilal Coşkuner’in anne ve babasını (Togay Bayatlı’nın masraf olur itirazlarına rağmen) Paris’e ödül törenine götürdüğüm günü, onların kızları ile birlikte UNESCO binasındaki şeref kürsüsünde alkışlanırken duydukları mutluluklarını unutamıyorum.

Sporcular tek başlarına tabii bir kıymettir. Amma onlar gökyüzünden düşmediler. Aileleri, onları yetiştiren anne babaları ve yakınları vardır. Bu yüzden P&G’nin attığı bu adım çok anlamlıdır ve topluma çok önemli bir mesaj vermektedir. Umarız bu büyük kuruluş Türkiye’de de gerçek spor kanallarında atılım yapar, başlattığı bu anlayışı devam ettirir. Bizler de bu güzel örneği uygularız.