'Sevgilimden beş kat daha kıskancım'

Röportaj: Merve Özaytekin

mozaytekin@posta.com.tr

Bengü yeni albümü ‘Sırada Sen Varsın’la Sevgilisi iş adamı Akın Altan’dan evlenme teklifi alan güzel şarkıcı Bengü: bu yaz da her yerde... Fazlasıyla değişen güzel şarkıcı artık kimseyle polemiğe girmiyor. İşine odaklı, huzurlu bir hayat yaşıyor.

Bengü bunun nedenini aşk hayatına bağlıyor. Bebek’te Kırıntı’da buluştuğumuz Bengü’nün mutluluğu zaten her halinden belliydi. Özel hayatındaki çok önemli bir detayı bizimle paylaştı. Şarkıcı, işadamı sevgilisi Akın Altan’dan nasıl sürpriz evlenme teklifi aldığını anlattı.

Herkes gibi siz de single çıkardınız... Unutulmama adına mı?

Hayır, diğer albümün miyadı aslında dolmadı. Şehrazat’a yeni albüm için şarkı dinlemeye gittim. İki parçayı görünce çok heyecanlandım. Başka kaygılarla insanlar single yapabiliyor. Bugüne kadar dolu dolu birçok albüm yaptım. Bu parçaları da, gecikmeden çıkarttım.

Popülerlik gider diye bir korkunuz mu var?

Tabii ki paniğim var. O yüzden bu kadar çok çalışıyorum. Hatta bu yıl sorumluluğum arttığı için kaygılarım da arttı. Birkaç sene kendimi bu piyasadan çekemem diye düşünüyorum. Ara ara enerji depolamak, daha iyi hissetmek için kendilerini çekenler oluyor. Daha ben o noktaya gelmedim.

“Sesim ister istemez Serdar Ortaç’a benzedi” demişsiniz. Var mı böyle bir şey?

“Sesiniz Serdar Ortaç’a benziyor” denildikçe, bin kere sorulunca, sonunda teslim oldum! İçimden ‘Evet benzedi!’ demek geldi. Bu mümkün mü Allah aşkına? Onun milyonlara hitap eden kendine has özel bir sesi var. Ben kadın bir şarkıcıyım, o ise erkek. Yıllarca onun şarkılarını okudum, benzetilmekten de her zaman gurur duyarım!

Sık sık polemiğe giriyordunuz. Hande Yener’le, Demet Akalın’la... Artık sesiniz sedanız çıkmıyor, neden?

Artık şarkılarım yarışıyor. Yarışım başkalarıyla değil kendimle. Ne kadar daha ilerleyebilirim, yorumumu nasıl geliştirebilirim, sahnemi ne kadar büyütebilirim onu düşünüyorum.

Polemikler ‘albümüm satsın’ stratejisi miydi?

Değildi. Geriye dönüp baktığımda komik geliyor. Aslında kimseyi kıracak, zor durumda bırakacak bir şey söylemedim. Ama o dönemde magazinin de bizi yönlendirmesiyle polemiğe giriyordum. Mikrofonu uzattıklarında “Senin hakkında şunlar söylendi” dendiğinde gülüp geçmem gerekirken, hep cevap verdim. Bu da benim çaylaklığımdan oldu. O günler artık çook geride kaldı.

Bir dönem Erol Köse’yle çalışıyordunuz. Şimdi Özgür Aras sizin basın işlerinizi yürütüyor. Onun sakinlemenizde, polemiğe girmemenizde hatta giyiminizde etkisi var mı?

Özgür’le ilk albümde de birlikte çalışmıştık. Onun beni olumlu yönde etkileyecek eleştirileri, fikirleri var. Yapmam gerekenleri bana çok net anlatıyor. İmaja gelince, geçen albümümde balyajlı belime kadar uzanan saçlarım vardı. Öyle saçları beğeniyordum. Şimdi eski resimlere bakınca “Amaan Allahım” diyorum. Çünkü hiç ben değil. Sadece denemiş oldum. Siyah kısa saç bence bana daha çok yakışıyor.

İlk albümde size ‘masum kız’ deniyordu. Sonra ‘seksi şarkıcı Bengü’ oldunuz. Şimdi tekrar masumluğa geri dönüş var anlaşılan...

Hayır. Sadece bu halim daha ben, daha ‘Bengü’. ‘Seksi şarkıcı’ lakabını o çok konuşulan elmalı klibim döneminde yakıştırmışlardı. Ama onu da iyi ki yapmışım diyorum. Çünkü çok ses getirdi. Artık kendini daha iyi tanıyan, ne yapması gerektiğini iyi bilen bir kız var. Bu hareketlerime de, fiziğime de yansıyor. Albümümdeki şarkılarım bile daha olgun şarkılar.

Eskiden daha mesafeli, daha çok dış görünüşüyle ilgilenen biri vardı karşımda. Şimdiyse huzurlu görüyorum sizi.

Doğru o zamandan bu zamana işimle ilgili birçok şeyi hallettim. O nedenle daha huzurluyum.

Başka ne değişiklikler var sizde, bu huzuru neye borçlusunuz?

Spor yapmaya başladım. Haftanın 3 günü kendime 2 saat ayırıp deşarj oluyorum. Bunun yararını da görüyorum. Alışkanlık haline getirdim. Düzenli yaşamaya daha çok önem veriyorum. Şan dersleri almaya başladım. Vakit çok hızlı geçtiği için her şeyi sığdırmaya çalışıyorum.

30’lu yaşların etkisi var mı?

30’lu yaşlarla yeni tanıştım. Kendimi çok daha fazla seviyorum. Bir tek gel gitler yaşıyorum. Karar vermekte zorlanıyorum. Ama çok verimli, çok iyi hissettiğim bir dönem.

Bence insanın hayatında mutlu bir ilişkisi olması yüzüne yansıyor. Siz de uzun süredir işadamı Akın Altan ile birliktesiniz...

Eveeet. Tabii ki onun etkisi var! O yönden de huzurluyum. Ayrıca Akın, işimde de fikir veren, destek olan, gerekeni söyleyen biri.

Nasıl tanıştınız?

Arkadaş ortamında. Ortak arkadaşlarımız tanıştırdı.

Akın Bey size evlenme teklif etti. Romantik miydi, nasıldı?

Öyle büyük bir organizasyon yoktu. Küpe almaya gidiyoruz zannediyordum, ama bana yüzük taktı. Bu da bana sürpriz oldu. Çok güzel bir evlenme teklifiydi.

Sürprizleri seviyor galiba...

Ufak sürprizleri ikimiz de severiz. Örneğin birbirimize not bırakırız. O çantamın içine not atar, ben de onun ayakkabısının içine not bırakırım.

Evlilik ne zaman?

Aramızdaki ilişkinin ciddi olduğunu ikimiz de biliyoruz. Ama ne olacağını henüz bilmiyoruz.

Birlikte mi yaşıyorsunuz?

Hayır. Evlendiğim zaman bir farkı olmalı. Her şeyin vakti var.

Evlenmeden çocuk?

Şu an bebek yapmayı aklımdan bile geçirmiyorum. Bu sorumluluğu götüremem. Evlenmeden zaten mümkün değil. Bir de konserler gereği, geçen ay 22 şehir gezdim. Çocuğum varken, evliyken bunu yapamam. Bir şey yapacaksam hakkıyla yapmak isterim.

Sizin gibi yerinde durmayan güzel bir kadını Akın Bey kıskanıyor mu?

Hayır. Kıyafetlerime bile hiç karışmaz. Sevgilisinin güzel görünmesini de sever zaten. Birlikte olmadan önce beni tanıyordu, yaptığım mesleği de biliyordu.

Sizin aklınız kalıyor mu, kıskanç mısınız?

Evet çook. Akın’dan beş kat daha kıskancım!

Bu yönünüz hoşuna gidiyor mu?

Hayır, sadece gülüyor. Zaten yapı olarak da çok kıskancım.

Eskiden sık sık kız arkadaşlarınızla vakit geçirirdiniz. Şimdi sevgilinizle daha çok görüntüleniyorsunuz. Onlara vakit ayıramayınca dertleniyorlar mı?

Evet bazen vakit ayıramadığım oluyor. Ama erkek arkadaşın olunca boş vaktinde onunla vakit geçirmek istiyorsun. Tabii kızlarla da bir şeyler yapıyoruz. Onlar sabah 9 akşam 5 çalıştıkları için ancak akşam yemeklerinde biraraya geliyoruz. Hatta, geçtiğimiz haftalarda Aşk-ı Memnu’nun final gecesinde sushi gecesi yaptık. Sonra da çekirdek yedik!

Nasıl çekirdek ve sushi?

Evet çok komik. Final gecesinin yapıldığı, Su Ada’nın karşısında oturuyorum. “Haydi Su Ada partisine katılalım” dedik. Ama gitmedik. Pijama gecemize devam ettik. Hiçbir diziyi bu kadar sevmedim.

Dizi sizi etkilemiş. Sizce dizideki gibi büyük bir aşk karşısında insan aldatmayı seçebilir mi?

Büyük konuşmak istemem. Çünkü oluyor. Herkesin her şey başına gelebilir.

Siz aşk için her şeyi göze alır mısınız?

Zaten bence aşk, eşittir her şeyi göze almak! Buna inanıyorum. Çok güzel bir duygu, insanın ayakları yerden kesiliyor. Aşık olunca insanın gözü hiçbir şey görmüyor. Hayatta her şeyi göze aldırabilecek tek duygu aşk.

Bir gün Akın Bey, her şeyi bırak benimle yurt dışında yaşa dese Türkiye’den ayrılır mısınız?

Çok zor. Ama bunun orta yolu bulunur. 3 ay Amerika’da 3 ay burada yaşamak aslında istediğim bir şey. Oradaki hayatı da seviyorum. Ama temelli olmaz herhalde. Buradaki hayatı bırakmak zaten çok zor!