Sıkıntı büyük

Mustafa Denizli, Türkiye’nin en iyi hocalarının başında gelir. Geçen sezon Beşiktaş’a 2 kupa kazandırdı. Kartal, Türkiye’nin en çok mücadele eden, koşan takımıydı. Futbolcuları ortaya koydukları mücadeleden dolayı hepimiz kutladık, “Helal olsun” dedik.

Bu sezon ise işler tersine döndü. Dün gece CSKA Moskova maçını seyrederken inanın çok üzüldüm, hatta kahroldum. Geçen sezonki Beşiktaş’ın yarısı sahada olsa en azından maçı berabere bitirirdi. Mustafa Denizli çaresiz. Bu takıma yapacağı hiçbir şey yok. Faturayı eminim ona kesecekler.

Belki de Beşiktaş Kulübü yollarını Denizli ile ayıracak. Ama çare bu değil. 8 milyon euro verilerek alınan İsmail Köybaşı, Getafe’den kiralık getirilen İbrahim Kaş sahada yok.

Beşiktaş gibi büyük bir takımın formasını giymeleri için 40 fırın ekmek yemeleri lazım. Alman panzeri dediğimiz Ernst şampiyonluktan sonra dükkanı kapamış. Ruslar bir sağından bir solundan geçiyor. O sadece seyrediyor.

Tello, Nobre daha sezonu açmamışlar. Hele Nihat, en üzüldüğüm futbolcuların başında geliyor. Bu koşmayan takımda onun da yapacağı bir şey yok. Biraz mücadele eden Sivok, Ferrari ve Ekrem Dağ var. Onlar da bir yere kadar dayanabiliyor. Kötü, içimizin karardığı bir gece yaşadık.

Bizim Kartalımız’ın Manchester United karşısında oynadığı o güzel futboldan sonra CSKA’yı yeneceğini düşündük, yanıldık. Futbolcular bu kafayla hiçbir takımı yenemez. Üzüldüğüm bir tek şey var o da muhteşem Beşiktaş taraftarı.

Onlar bu sezon Şampiyonlar Ligi’nde başarı bekliyordu. Ama yanıldılar. Futbolcular bu ruhla oynamaya devam ettiği sürece Beşiktaş’ın düzelmesi mümkün değil.