Yazgülü Aldoğan Şişmanların moralini düzelten sanatçı: Botero!
HABERİ PAYLAŞ

Şişmanların moralini düzelten sanatçı: Botero!

Haberin Devamı

Hayatta güzelliklere de yer açmak lazım; Karaköy, Bankalar Caddesi’ndeki Anna Laudel Contemporary Sanat Galerisi’ndeki Botero sergisini gezdim. Botero, Kolombiyalı bir sanatçı.

Hep ülkesinin dışında yaşamış, ama hep ülkesinin insanlarını konu almış. İlk kez Paris’in en ünlü caddesinde heykellerini görünce şaşıp kalmıştım, yuvarlak dolgun hatlı, hatta şişman kadınlar!

Günlük hayatları içinde resmedilen bu kadınların hepsi birbirine benziyor, küçük gözleri, kiraz dudakları, ergen memeleri ve dolgun kalçalarıyla, donuk bakıyor. Heykellerindeki kadınlar da etli butlu, hatta hayvanlar da! Nedenini çok anlayamama rağmen vardır sanatçının bir bildiği deyip seviyorum. Sevilmeyecek gibi değil ki: Botero, “Günlük Yaşamın Şiiri, Hayattan Sahneler, 25 Haziran’a kadar görülebilir.

Gençler ustaların izinde

Maçka, Küçükçiftlik Parkı’ndaki Mamut Art Project 2017 ise genç sanatçıların işlerinin galeri sahipleri, koleksiyonerlerle buluşması için fırsat yaratıyor. Binden fazla başvurudan seçilen 50’si sergileniyor.

Resim, fotoğraf, enstallasyon, videoart, heykel. Gençler çok yaratıcı, hepsi iyi eğitimli, hepsi arayışlar içinde ve hepsi de ustalarını aratmıyor. Uygun fiyatlı işleri çoktan satılmış bile. Öğrencilerini getirmiş bir öğretmene rastlıyorum, ne güzel, hâlâ kaldı mı böyle öğretmen?

Sergiyi gezdiren Ferhan İstanbullu, işlerin çoğunun son günlerde tükeneceğine dikkatimi çekiyor. Meşhur olmadan alacaksın ki ucuza kapasın, çünkü gençler hemen parlıyormuş!

Elmayı, buğdayı üzme, KÖMÜR ÜZER

Konya Karaman’a ilk gidişim. Kayaların üzerine tırmanıp 360 derece görebildiğim ova, 24 bin futbol sahası büyüklükte ve olağanüstü güzellikte. Türkiye’nin en verimli tarım arazisi sayılabilecek 18 bin hektarlık alanda elma, kiraz, vişne ağaçlarının yanı sıra, arpa, buğday, nohut, pancar ekiliyor.

Yer yer küçük baş hayvanlar, tavuk çiftlikleri, buranın ülkenin gıda deposu olduğunu gösteriyor. İşsizlik sorunu yok. 2 bin 500 tl verdikleri halde çoban bile bulamıyor, Afgan, Suriyeli çalıştırıyorlar. Sanayi de yok değil. Karaman’da bisküvit ve meyve suyu yanı sıra her tür endüstri var.

Ve şimdi buraya 10 termik santral yapılması, bunları çalıştırmak için de toprağın hayli derinliklerindeki, düşük enerjili, kirlilik oranı yüksek, linyit ocakları açılması söz konusu.

Kömür üzer

TEMA Vakfı, yurt çapında başlattığı “Buğdayı, elmayı üzmeyin” kampanyasıyla buna karşı çıkıyor. Şimdiden köylüyü kandırıp topraklarını satın almaya başlamışlar. Karşı çıkan bölge halkı, “Karaman ve Konya, dünyanın en iyi güneş alan yerlerinden biri.

Enerji lazımsa, güneş enerjisi olsun, rüzgar enerjisi olsun diyorlar. Linyit en fazla 25 yılda bitecek, bitene kadar da canım tarım arazisinin içine edecek, külü, tozu, kükürdüyle çevrede ne temiz hava, ne elma, ne su bırakacak. İnsanlar göç edecek, geriye enkaz kalacak. TEMA, Karaman Temsilcisi Muttalip Yıldırım, ekibiyle halkı bilinçlendiriyor. ÇED raporunu iptal ettirmişler.

MTA ise sahada hâlâ sondaj yapıyor. İnsan bu kadar güzelliğe, bu verimli tarım topraklarına bakıp, linyit çıkarmak için yapılan ısrara isyan ediyor: Bunlar vatan haini mi diye kızıyor! Elmasını ucuza kapatan tüccara kızan köylü, tarlasını madenciye satıyor. Sonra ne yapacak?

Gitti şehirden ev alıp oturdu diyelim, ne yiyip ne içecek? Bölgenin sadece doğal güzelliği değil, tarihi değerleri de var. Karaman İvriz’de dünyanın ilk tarım anıtı, M.Ö.8 yy’dan kalma kaya anıtında Fırtına Tanrısı Tarhunzas, buğday başakları ve üzüm salkımlarıyla bereketi simgeliyor.

Akçaşehir’in güzelliğine de hayran kaldım. Kömür ve santral için yok olacak olan yeraltı suları, tarım alanı, bir milyon 650 bin elma fidanı, 260 çeşit endemik bitkiden bahsediyorum! Sonra da elma yerine kömür yeriz artık! Tek soru, bunu yapmak isteyenler vatan haini mi?

Sıradaki haber yükleniyor...
holder