Giriş
Hep zayıf oldu kızlarım. Şöyle ele gelen, orası burası sıkıştırmalık, dolgun yanaklı, dolgun bacaklı bebekler ve çocuklar olamadılar. Büyüme sürecinde yemek yedirmek hep problemdi. 3 bardak sütle günü geçiştiren kızlarım gün gelip 2 kalem pirzola yediklerinde “Oh, bugün güzel yediler!” dedirtecek kadar iştahsızdılar. Ama söz konusu meyve ve salata olunca sorun yoktu. Onda limit tanımadılar. Bu zayıflıklarıyla hep ince, uzun zargana balığına benzettim onları...
Bundan 2 yıl önce kızım Derin’e balıkçıda zarganayı gösterdiğimde “Evet anne, söylediğin gibi biz bunun kadar zayıfız” deyip hak vermişti bana. Ama geçtiğimiz hafta Memorial Hastanesi Kilo Kontrolü Merkezi Diyetisyeni Yasemin Sancak ile röportaj yaparken ilk kez kızlarımın bebeklik ve çocukluk dönemlerini zayıf geçirmiş olmalarına şükrettim.
Yasemin Hanım’ın “Vücudumuzdaki yağ hücreleri 2 yaşına kadar gelişir. Bu süreçten sonra vücutta yağ hücresi miktarı artmaz. Sadece bu hücrelerin hacimlerindeki artma ve azalmalar yoluyla kilo alınır. Çocuğunuz 2 yaşında şişman değilse ilerde obez olma şansı da çok düşüktür” açıklaması yüreğime su serpti. Yaz yaklaşıp sıcaklar başlayınca ortaya çıkan kilolar ve diyet furyasının peşinde sürüklenip giden aşırı şişmanları düşündükçe derin bir nefes çektim.
En azından şişmanlık riskini büyük ölçüde atlatmış bulunmaktayız! Ama tabii ki bununla bitmiyor. Sağlıklı bir vücuda sahip olmak için çocukluktan itibaren düzenli ve dengeli beslenmek, mutlaka egzersiz, spor da yapmak gerekiyor. Kas ve yağ dengesini oluşturmak açısından bu, çok önemli. ‘Çocuğum etli butlu, sağlıklı olsun’ diye çırpınan ve benim gibi, zayıf oldukları için üzülen annelere duyurulur! Herkese iyi hafta sonları!
(28.05.2011 tarihli Cumartesi Postası'ndan alınmıştır.)
