Siyaset 'Türkiye, AB tarafından mülteci taşeronluğuna itiliyor'
Paylaş
'Türkiye, AB tarafından mülteci taşeronluğuna itiliyor'

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Sözcüsü Haluk Koç, partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu

Koç, Brüksel'de gerçekleştirilen AB-Türkiye Zirvesi'ne değinerek "AB'nin karşısında bir mülteci sorunu var. Bu mülteci sorununu Türkiye üzerinden maddi olarak bedelini ödeyerek yani Türkiye'yi bir mülteci taşeronluğuna iterek halletmek istiyor. Bu süreci bir tarih noktasında Türkiye'nin ucu açık bir süreç değil ucu net, tarihi belli bir süreç olarak tarif etme sürecine taşıması gerekiyor" dedi.

Haberin Devamı

Koç, ayrıca çarşamba günü Diyarbakır'a bir ziyaret gerçekleştireceği belirtilen CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun ziyaretinin içeriğine ilişkin bir metin olmadığını ifade etti.

CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısı devam ederken parti genel merkezinde gazetecilere açıklamalarda bulunan Koç, CHP'deki kurultay sürecine ilişkin konuştu.

Koç, "Olağan kurultayımız devam ediyor. 16-17 Ocak tarihlerinde Ankara Arena Spor Salonu'nda yapılacak. Yoğun bir kongre takvimi devam ediyor. Şu ana kadar 15 il ve 371 ilçede olağan kongre süreçleri tamamlandı. 26 Aralık'a kadar da illerimiz bitecek" diye konuştu.

'SULH CEZA HAKİMLİKLERİ İKTİDARIN SOPASI'

Gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül'ün tutuklanması hakkında değerlendirmede bulunan Koç, "Özel yetkili mahkemeler ve benzerleri kaldırıldı deniyor ama Sulh Ceza Hakimlikleri'nin bir iktidar sopası olarak tüm hukuki uygulamalarda siyasi vesayet altında karar aldıklarına tanık oluyoruz. Basın ve ifade özgürlüğü açısından kabul edilemeyecek bir tabloyla karşı karşıyayız" ifadelerini kullandı.

Haberin Devamı

Brüksel'de gerçekleştirilen AB-Türkiye Zirvesi'ne değindiği konuşmasında Koç, "Her ne kadar Avrupa Birliği ile ilgili bir yapay bahar havası yaşatılmaya çalışılsa da bu normların ne kadar dışında kaldığımızı gösteren uygulamalara Türkiye içerisinde sürekli olarak tanık olmaya devam ediyoruz. Bu kabul edilemez durum Türkiye algısını ne şekilde etkiliyor? Avrupa'nın çıkarları bağlamında bir süre hafif dozda ifade edilse de günü geldiğinde Türkiye'nin gerçek siyaset karnesinde mutlaka değerlendirilecek bir husus olarak yer alacak" şeklinde konuştu.

'SERBEST BIRAKARAK YARGILAMANIN DEVAM ETMESİ ÇOK DAHA UYGUN'

Can Dündar ve Erdem Gül'ün tutuksuz yargılanmasının daha uygun olduğunu savunan Koç, "'Yargıya intikal etti, biz karışmıyoruz' sözlerinin dışına çıkarak tutuklanma sürecinde etkili olan odakların pozisyonlarını gözden geçirmeleri gerekiyor. Yapılan itirazın adli kontrol takiple serbest bırakarak yargılamanın devam etmesi çok daha uygundur. Bunu birçok hükümet yetkilisi de ifade etti. Ne kadar samimiler bilmiyoruz. Bu Türkiye demokrasisi açısından, kırıntılarını yaşadığımız demokrasi açısından bile kabul edilemeyecek bir durumdur" açıklamasında bulundu.

Haberin Devamı

'UMARIZ SAYIN BAŞBAKAN İFADE ETTİĞİ HUSUSLARA RİAYET EDER'

Diyarbakır'da çıkan çatışmada Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi'nin öldürülmesi ve 2 polis memurunun şehit edilmesi hakkında konuşan Koç, "Tahir Elçi'nin öldürülmesi karanlığını koruyor. Her ne kadar olayın başından itibaren terör örgütü mensuplarının bir ticari taksiyle gelmesi, iki polisi orada şehit etmesi, akabinde ara sokakta kovalamacanın devam edip sonra Elçi'nin bulunduğu alanda silah seslerinin bir çatışmayla yansıtılması bütün bunlar kamuoyu önünde görüldü. Ama olay mutlaka sağlıklı bir soruşturmayla gerçek faillerin ortaya çıkartılması bakımından önem taşıyor. Umarız Sayın Başbakan ifade ettiği hususlara riayet eder. Bu konu faili meçhul olmaktan çıkartılır" dedi.

Türkiye sınırını ihlal ettiği gerekçesiyle Rus uçağının Hatay sınırında düşürülmesinin ardından Türkiye ve Rusya arasında yaşanan gelişmelere değinen CHP'li Koç, sözlerini şöyle sürdürdü: "Adalet ve Kalkınma Partisi'nin bu krizi kontrol etme, yönetme ve etkilerini azaltma noktasında krizin seyrine bağlı olarak temas edilen noktalar itibariyle doğru kanalları kullanmadığını açıkça ifade ediyoruz. Yeterli ve uygun bir dil kullanılmadığı için Türkiye'nin orta ve uzun vadeli çıkarlarının olumsuz etkileneceğini de şimdiden görüyoruz ve uyarıyoruz"

Haberin Devamı

Her iki ülkeye de sağduyu çağrısında bulunan Koç, Rusya tarafının krizi tırmandıracak adımlara son vermesi gerektiğini belirterek "Bu konuda önceliğimiz mevcut aşamada bu tansiyonun düşürülmesi ve ilişkilerin mümkün mertebe tekrar rayına oturtulmasıdır. Bu konuda CHP olarak üzerimize düşen her türlü katkıyı devlet ciddiyeti ve sorumluluğuyla sunmaya devam edeceğimizin de bilinmesini istiyoruz. Krizi tırmandıracak ve etki alanını genişletebilecek adımlara Rusya tarafından da son verilmesini beklemekteyiz. Bu çekişmenin ve getireceği sonuçların her iki tarafa da yarar sağlamayacağı çok açıktır" diye konuştu.

'KRİZ ŞUNU GÖSTERMİŞTİR...'

Haberin Devamı

Türkiye-Rusya arasında yaşanan gerilim sürecinde AK Parti'nin tutumunu eleştiren Koç, "Bu kriz dahi bu krizdeki gelişmeler sonrasında ortaya dökülen yetkili ağızlardaki cümlelerden de anlıyoruz ki bir kere daha bu kriz şunu göstermiştir. Artık Türkiye AKP tarafından her ne kadar son seçimde yüzde 49,5'luk bir oy desteği de görünse maalesef iyi yönetilmemektedir" ifadelerini kullandı.

'3 MİLYAR EURO HANGİ KOŞULDA VERİLECEK?'

AB-Türkiye Zirvesi'ne ilişkin değerlendirmelerde bulunan Koç, Türkiye tarafından atılması gereken adımların ne karşılığında ve hangi koşullarda atılmasının istendiğini sorarak "3 milyar Euro sadece mültecilerin geri kabul anlaşmasına ve yenilerinin AB ülkelerine gidişlerinin engellenmesine bağlı olarak mı verilecek, hangi koşulda verilecek? Bunun gerçekleşmesi için başka beklentiler var mı? Siyasi başka boyutta talepler var mı masada? Bunların irdelenmesi gerekiyor. Türkiye'nin bu müzakere sürecinin yeniden hızlandırılması noktasında kendisinden istenen başka siyasi talepler masaya getirildi mi, getirilecek mi? Bunları da yüksek sesle sormak istiyoruz" şeklinde konuştu.

CHP'li Koç, "Kıbrıs'la ilgili bu süreçlerle bağlantılı olarak olası fasılların açılması noktasında Türkiye'den talepleri var mı? Türkiye bu konuda herhangi bir taahhütte bulundu mu? Tıpkı 17 Aralık 2004 tarihinde Brüksel'de gece attıkları imza gibi" dedi.

'UCU NET BİR SÜREÇ GEREK'

AB'nin karşı karşıya kaldığı mülteci sorunu üzerinden Türkiye'yi mülteci taşeronluğuna ittiğini savunan Koç, "AB'nin karşısında bir mülteci sorunu var. Bu mülteci sorununu Türkiye üzerinden maddi olarak bedelini ödeyerek yani Türkiye'yi bir mülteci taşeronluğuna iterek halletmek istiyor. Türkiye gittikçe zayıflayan meşruiyet algısını geçici olarak bu vesileyle fırsat bilerek o çevrelerce onarmak istiyor. Karşılıklı faydalanma alanı ortaya çıkmış bulunuyor. Bu süreci bir tarih noktasında Türkiye'nin ucu açık bir süreç değil ucu net, tarihi belli bir süreç olarak tarif etme sürecine taşıması gerekiyor"

Açıklamalarının ardından basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtlayan Koç, Rusya'nın Türkiye'den sebze ve meyve ithalatını yasaklamasının sorulması üzerine "Sadece sebze ve meyve değil. İnşaat sektörü, turizm sektörü, enerji sektörü dahil çeşitli sıkıntılarla karşı karşıya kalabileceğimiz bir süreç. Tabi Rusya'nın karşılıklı olarak zarar göreceği alanlar var. İç politikada yaşanan gelişmelerin her iki tarafın da birer kahramanlık ya da tepki koyma zorunluluğu hissetmeden çok daha sağlıklı bir değerlendirme boyutuna taşımaları gerektiğinin altını çizmek istiyorum" diye yanıt verdi.

Suriye konusunun görüşüldüğü Viyana Konferansı'na değinen Koç, "Türkiye için Suriye üzerindeki tezlerinin bittiği bir noktaya geldik. Rusya'nın egemen olduğu Viyana Konferansı CHP tarafından 2012 Ağustos'unda ifade edilmiş. O formatın şimdi Rusya tarafından devreye sokulmasıyla gerçeklik kazandığı bir dönemdeyiz. Biz yapıcı olduk. Bu süreçte de yapıcı olmaya gayret ediyoruz" şeklinde konuştu.

KILIÇDAROĞLU ÇARŞAMBA GÜNÜ DİYARBAKIR'A GİDİYOR

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Diyarbakır'a çarşamba günü gerçekleştireceği ziyaretin detayları sorulan Koç, "Çarşamba günkü ziyaretin içeriğiyle ilgili bir metin yok elimde. Kaygılarımız devam ediyor. Bu sürecin mutlaka kamuoyunu ikna edecek şekilde, sağlıklı bir soruşturmayla meçhulden çıkartılıp failleri üzerinde bir gerçekliğe mutlaka ulaştırılması gerekiyor. Onun için Sayın Başbakan'ı göreve davet ettik. Süslü sözler ve toplumu yatıştırıcı ifadelerin ötesinde mutlaka tatmin edecek kamuoyunu, bütün bu sonuçlarıyla beraber olayın aydınlatılması gereğinin bir kere daha üzerinde duruyoruz" dedi.

DHA