Siyaset Bozdağ: Şehit cenazeleri mitinge çevrilmesin
Paylaş
Bozdağ: Şehit cenazeleri mitinge çevrilmesin

Bozdağ: Şehit cenazeleri mitinge çevrilmesin

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, "Bizim her saldırı karşısında iktidara yüklenmek için birlik olacağımız yerde, her saldırı karşısında teröre karşı birlik olma zorunluluğumuz, mecburiyetimiz vardır. Türkiye artık bu konuyu günlük siyasi polemiklerin, partiler arası siyasal rekabetin konusu olmaktan, seçim meydanlarının malzemesi olmaktan, her şehit cenazesini parti mitingine çevirmekten vazgeçmesi lazım" dedi.

Haberin Devamı

Bozdağ, Hizmet İş Sendikası’nın Bilkent Otel’de düzenlenen 11. Olağan Genel Kurulu’nda, Norveç’teki saldırıların herkesi üzdüğünü belirterek, "Bu bir kez daha gösteriyor ki, terörün dini, milleti vatanı yoktur. Terör sadece bir ülkede yaşanıyor diye o ülkenin sorunu değildir. Terör bütün dünyanın, bütün milletlerin ortak sorudur. Ülkeler terörle mücadele ederken bu bilinçle mücadele etmeli ve bu noktada ortak çözümler, gayretler göstermelidir" diye konuştu. Bozdağ, Norveç’teki saldırıda hayatını kaybedenler için Norveç hükümetine ve milletine başsağlığı; yaralılar için de acil şifalar diledi.

Diyarbakır Silvan’daki terörist saldırıda 13 askerin şehit olduğunu hatırlatan Bozdağ, terörle mücadelede hayatını kaybeden bütün şehitleri şükranla yad ettiğini söyledi. Terörün bir partinin, grubun, sendikanın, siyasi düşüncenin veya bir bölgenin sorunu olmadığına dikkati çeken Bozdağ, Türkiye’de yaşanan terörün bütün partilerin, bütün bölgelerin, 74 milyonun ortak sorunu olduğunu ifade etti. "Bu sorunla mücadeleyi birlikte, beraber yapacağız. Muhalefet partileriyle, iktidarıyla, Mecliste olanıyla olmayanıyla terör karşısında tek yumruk olacağız" diyen Bozdağ, konuyu beraber konuşup, müzakere edeceklerini dile getirdi.

Haberin Devamı

Her terör saldırısının ardından kimi muhalefet partilerinin liderlerinin ya da sözcülerinin iktidarı eleştirmek için, saldırı vesilesiyle iktidarı yıpratmak için her terör saldırısını enstrüman gibi kullandığını belirten Bozdağ, şöyle devam etti:

"Bu fevkalade yanlış. Halbuki bizim her saldırı karşısında iktidara yüklenmek için birlik olacağımız yerde, her saldırı karşısında teröre karşı birlik olma zorunluluğumuz, mecburiyetimiz vardır. Türkiye artık bu konuyu günlük siyasi polemiklerin, partiler arası siyasal rekabetin konusu olmaktan, seçim meydanlarının malzemesi olmaktan, her şehit cenazesini parti mitingine çevirmekten vazgeçmesi lazım. Biz beraber bu sorunun üzerine gitmeliyiz ve beraber çözmeliyiz. Onun için biz dedik ki, Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi’ni hayata geçirirken, bu sorun madem hepimizin sorunu, madem hepimiz bu sorunun çözülmesini istiyoruz, terör belasından bu ülke kurtulsun istiyoruz, o zaman taşın altına elimizi değil gövdemizi koyalım. Beraber koyalım, çalmadık kapı bırakmayalım."

Haberin Devamı

Dönemin CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, kendilerinin randevu taleplerini kabul etmediğini ve terör konusunu konuşamadıklarını anlatan Bozdağ, "Siyasal anlamda terörle mücadele eden ve başarılı olan ülkelere baktığımız zaman, bu konuyu günlük siyasetin dışına çıkarmayı başardıktan sonra terörle mücadelede mesafe aldıklarını görüyoruz" dedi.

-"MİLLETİN GÖSTERDİĞİ HASSASİYETİ BÜTÜN SİYASİ PARTİLER DE GÖSTERSİN"-

Milletin kardeşlik, birlik, komşuluk hukukunun çok güçlü olduğuna dikkati çeken Bozdağ, saldırıların milletin kardeşlik, birlik hukukuna zarar vermediğini söyledi. Zaman zaman saldırıları bahane ederek gelişen birtakım provokatif eylemlerin milletin sağduyusuyla karşılaştığını ifade eden Bozdağ, milletin gösterdiği bu hassasiyeti bütün siyasi partilerin de göstermesi gerektiğini dile getirdi.

Haberin Devamı

Bozdağ, şöyle konuştu:
"Türkiye, bu sorunun çözümünü rahat bir biçimde konuşmak zorundadır. Esasında sorunu aşmakta o kadar büyük maniler yok ama sorunu herkesin rahat, özgür bir biçimde konuşması, tartışması ve bu konuda yapılacakları değerlendirmesinde sıkıntı var Türkiye’de. Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi bu anlamda bu sıkıntıları gün yüzüne çıkarmış, herkesin görmesini sağlamıştır. Halbuki biz konuşmuş olsak ben eminim ki, ortak bir çözümü, ortak bir aklı ve aklıselimi egemen kılarak bu sorunu daha güçlü bir şekilde aşarız. Umarım Türkiye, bu konuyu da artık diğer konuları tartıştığı gibi rahat bir zeminde tartışma imkanı bulacak. Birbirimizi itham ederek değil, birbirimizi suçlayarak değil, birbirimize gerçek dışı şeyleri siyaseten bize fayda sağlar diye gerçekmiş gibi yakıştırarak değil, samimi olarak bu sorunu, terör sorununu Türkiye’nin gündeminden çıkarmak, artık yeni Mehmetlerin şehit olmasını önlemek, Türkiye’nin enerjisini terörle mücadele yerine ülkenin başka alanlardaki kalkınmasına aktarmak, güçlü Türkiye’yi birlikte kurmak için samimi olarak konuşursak ve bu konuda birbirimizin samimiyetini sorgulamaktan vazgeçip, hepimizin samimi olduğunu kabul ederek yola koyulursak mesafe alırız. Umarım Türkiye, bu noktada atılması gereken adımları atacaktır.

Haberin Devamı

Hükümetimiz bir yandan terörle güvenlik boyutuyla mücadele ederken, bölgede yaşayan vatandaşlarımızın ve Türkiyemizin dört bir yanında yaşayan insanlarımızın can ve mal güvenliğini korumak, onların huzur, güven ve barış ortamında yaşamasını temin etmek için gayret ederken, öte yandan terörün istismar ettiği zemini kurutmak, demokrasi, insan hakları, hukukun üstünlüğü ve benzeri alanlarda atılması gereken adımlar ne ise bunları atmakta da tereddüt göstermeyecektir. Biz bugüne kadar bunları yaptık, bundan sonra da yapmaya devam edeceğiz."

-"AYRIMCI ZİHNİYETİ TASFİYE ETTİK, YERİNE SGK’YI KURDUK"-

Bozdağ, kendilerini milletin hizmetkarı olarak gördüklerini belirterek, millete hizmetin, hizmetlerin en şereflisi olduğunu söyledi. Daha önce sosyal güvenlik sisteminin işçi, memur ve esnaf için ayrı ayrı yapılandırıldığına işaret eden Bozdağ, AK Parti’nin, iktidara gelmesinin ardından SGK’yı kurarak, sosyal güvenliği tek çatı altında topladığını hatırlattı. Bozdağ, "Emekli oldukları zaman memura sağlanan imkanlarla, serbest meslek sahiplerine sağlanan imkanlarla işçiye SSK’nın sağladığı emeklilik imkanları arasında dağlar kadar fark vardı. Olur mu böyle bir şey? Olmaz. Biz bu işi kaldırıp attık. ’Bu eşitliğe, hukuk devletine, sosyal devlete aykırı’ dedik, tarihe gömdük. Ayrımcı zihniyeti tasfiye ettik, yerine SGK’yı kurduk. Şimdi kim ne kadar prim yatırıyorsa o kadar emekli maaşı alacak. Adaleti getirdik, eşitliğin gereği neyse onu hayata geçirdik" dedi.

Artık bütün vatandaşların ilaçlarını eczaneden alabildiğine dikkati çeken Bozdağ, artık bütün hastanelerin vatandaşın emrinde olduğunu belirtti.
Bozdağ, özelleştirme sonucu mağdur edilen bütün işçilere devletin imkanlarını açtıklarını ve bu işçileri 4-C statüsüyle işe aldıklarını dile getirdi.
Taksim’in AK Parti iktidarı döneminde 1 Mayıs kutlamaları için işçilere açıldığını ve yine AK Parti döneminde 1 Mayıs’ın bayram ilan edildiğini belirten Bozdağ, "Artık Taksim açıldı, Türkiye bir ayıptan da kurtuldu. 1 Mayıs ile ilgili zihinlerde oluşmuş bütün tabuları, bütün korkuları yerle bir ettik" dedi.

Kamuda çalışan geçici işçilere kadro verdiklerini anlatan Bozdağ, geçici işçileri daha rahat bir çalışma ortamına kavuşturduklarını söyledi.

Başbakan Yardımcısı Bozdağ, Türkiye’de demokrasinin kökleşmesi, kurumsallaşması, standartlarının gerçek demokraside olan standartlar düzeyine çıkması için önemli adımlar atıldığını, önemli mücadeleler verildiğini belirtti. Bozdağ, "Bir yandan milletin seçtiklerini iktidardan etmek için pek çok alengirli oyunların, teşebbüslerin yapıldığı bugün kamuoyunun yakından malumudur. Birtakım iddianamelerle yargılamalar devam edilirken savcıların ithamlarına baktığımızda Türkiye’nin ne büyük badireleri atlattığı, ne büyük demokrasi, hukuk mücadelesi vererek yoluna devam ettiği ortadadır" diye konuştu.