Siyaset Davutoğlu Tunceli'deki o fotoğrafı anlattı
Paylaş
Davutoğlu Tunceli'deki o fotoğrafı anlattı

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Meclis'te parti grubunda konuştu. Yurt dışı ve yurt içi ziyaretleriyle ilgili detaylı bilgi veren Davutoğlu, CHP liderine sitem edip MHP lideri Devlet Bahçeli'ye sert çıktı. Davutoğlu, son Tunceli ziyaretinde medyaya yansıyan 'el öpme' fotoğrafını da anlattı

Avustralya'da katıldığı G-20 zirvesi sonrası Filipinler'i ziyaret eden Davutoğlu, yurda döndükten sonra da Ağrı Patnos, Erzincan ve Tunceli'ye ziyaret gerçekleştirmişti. Davutoğlu'nun Tunceli'de bir cem evine yaptığı ziyaret sırasında objektiflere yansıyan fotoğrafı şu sözlerle anlattı:

Haberin Devamı
startFlvPlayer_PostaV2("divFlvPlayer23936","23936","201411","23936-218594.jpg","1", "0","İlk kez bu kadar sinirlendi");

BU RESMİN ANLAMI ŞUDUR

Kimse kimseyi artık bu ülkede korkutamaz. Eşit insan hakkıdır herkesin aziz ve eşrefi mahlukat olduğu gerçeğidir. Orada resimlere yansıdığını sonradan gördüm. Bir Alevi Dedesi gözü yaşlıydı. Bizden yaşlı alevi dedesi elimizi öpmek istedi. Ne haddime el öptürmek. Bu resmin anlamı şudur, kimse devletin önünde diz çökmeyecek, el öpecek olan devlettir. diz çökecek olanlar milletin temsilcisi devlettir.Devletin hangi kademesinde olursa olsun sadece Alevi kardeşlerimize değil kime olursa olsun ayrımcılık yapılmasına izin vermeyeceğiz.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Meclis'te parti grubunda konuşuyor. İşte Davutoğlu'nun açıklamalarının satır başları:

Çok yoğun bir 2 hafta geçirdik. Geride bıraktığımız gün öğretmenler günüydü. Buradan tekrar öğretmenlerin öğretmenler gününü kutluyorum. Eğitimi teminat altına alanlar geleceklerini de teminat altına alırlar.

Kişilerin bilgilerin korunması ve bu verilere erişilmesi ancak kişilerin isteğiyle ulaşılmasını mümkün kılan bir anlayışı hayata geçiriyoruz.

Bu kürsüden iç güvenlik ve özgürlüklerin korunması reform paketini de Meclis'imize sunduk. Buradaki temel amaç güvenlik şartlarının sağlanmasıdır. İş güvenlik reformu hayata geçtiğinde hem vatandaşlarımızın günlük hayatında devrim niteliğinde adımlar atılacak hem de vandalların gösteri ve yürüyüş hakkını sabote eden tutumları ortadan kaldırılacak.

G-20 zirvesine katılmak için Avustralya'ya gittik. Dünya ekonomisindeki durağanlığı tartıştığı bir platform. Küresel ekonomideki açmazları tartıştık. Türkiye'nin ekonomideki attığı başarılarla ilgili 3 şeyden bahsettim.

1- Birincisi Siyasi İstikrar. Orada en uzun dönem siyasi iktidarı orada biz temsil ediyorduk. 2008'den itibaren özellikle Avrupa'da bazı ülkelerde 7 dışişleri bakanı değişiyordu. Bir ülke vardıy ki o farklıydı. Aynı siyasi kadroumuz 12 yıl boyunca ülkesinde istikrarlı bir şekilde yönetimi elinde bulunduruyordu. Bunu yapang AK Parti kadrolarıydı: Grur duyuyorum.

2 - Makro ekonomik istikrarın da temsilcisi ve uygulayıcısıyız. Bizim iste-ğimiz dünyada talebin arttırılmasıdır. Dünya ticareti son yıllarda düşük bir seyirde ilerliyor. Türkiye' hem reel sektörü büyüten hem de dış talebe yönelik büyümeyi sürdüreceğiz hem de anti enflasyonist politikaları sürdüreceğiz. Eylül ayında cari açığı 18.3 milyar dolar azalarak ilk defa ciddi bir düşüş yaşadık. Aldığımız tedbirlerin sonuç verdiğini gösteriyor. Kurulan şirket sayısı arttı. Açılan şirket sayımız yüzde 18 arttı kapanan şirket sayısı yüzde 11 azaldı. Bu olumlu seyir kararlılıkla devam ettireceğiz.

3 - Yapısal reformlar. Bir tek Meksika ve Türkiye bu yapısal reformları açıkladı. 8 makro ekonomik dönüşüm programlarını açıklayacağız. Biz bu milletten güç aldıkça insani kalkınmanın temel taşlarını dokumaya devam edeceğiz. G-20 Zirvesi'nin bizim için önemi gelecek sene dönem başkanlığını devralacağız.

Burada KOBİ'lerin önemi ve istihdamın arttırılması ve gelişmişlik düzeyleri arasındaki farkın ortadang kaldırılması için izlenecek yöntemleri değerlendireceğiz. Biz vicdan siyaseti izleyeceğiz. Dünyanın en az gelişmiş ülkelerinin de temsilciliğini izleyeceğiz. Enerji konusunu konuşurken bunu da dile getirdik. Dünyanın 5'te 1'i elektriğe ulaşamıyorsa o dünyada adaleti sağlamak mümkün olmaz. Vicdanın sesi olan T.C önümüzdeki dönemde de vicdanın sesi olmaya kararlıdır.

Başkan Obama ile başta olmak üzere liderlele görüştük. Mülteciler sonuru başta olmak üzere insani çağrılarımızı sürdürdük. Filipinler'e gittik. Oraya giden ilk T.C Başbakan olma onurunu yaşadım. Bu ziyartte iki önemli bir noktası vardı. Doğu Asya'daki ilişkilerimizi tekrar güncellemek ve bölgedeki müslümanların yaşadıkları sorunların çözümü için adımlar attık. Dışişleri Bakanlığı döneminde bu konuyu yakından takip ettik. Silahsızlanma sürecinin ve barış sürecinin yürütülmesini Sayın Haydar Berk'e teslim ettiler. Aslında bu Türkiye Cumhuriyeti isminin nasıl barış ve çözüm temsilcisi olduğunun en açık göstergesi. TİKA'nın restore ettiği bir okula da gittim. Orada minik çocuklarla görüşmek bana büyük bir mutluluk yaptım.

BAĞDAT ZİYARETİ

Irak bizim hem dostumuz hem de en önemli stratejik ortağımızdır. Son dönemdeki en önemli ziyareti Irak'a gerçekleştirdik. Bağdat ziyaretimizde sayın Abadi ile detaylı görüşmeler yaptık. İnşallah Türkiye ve Irak arasında ortak bakanlar kurulunu gerçekleştireceğiz.

12 saatte 17 farklı görüşme yaptım Irak'ta. Sayın Fuat Masum'la görüştüm. Sayın Selim Cumhuri ile görüştüm.

Türk, Kürt, Sunni, Şii yöneticiler yan yana olduklarında biz büyük bir mutluluk duyduk. Hangi dinde olursa olsun zalimin karşısında da durduk durmaya da devam edeceğiz. Buradan iş adamlarına sesleniyorum. Tereddütleri bir kenara bırakarak Irak'ın yeniden yapılandırılması için yeniden seferber olun. Bizim şirketlerimizin emeğini o topraklarda görmek istiyoruz. Türk ve Irak ekonomileri önümüzdeki dönemde daha artan bir şekilde artacaktır.

Erbil'e gittiğimizde sayın Barzani ile bölgesel konjektürü ele aldık. Biz bundan sonra da desteklemeye devam edeceğiz.

4 yıldır Halep gibi o güzede şehri bombalayanlardan hesap sormalıyız. İnşallah o gün gelecek ve biz Suriye ile yine ortak kabigne toplantısını yapacğaız. Suriye'yi IŞİD gibi terör örgütlerine Esad gibi zalimlere teslim etmeyeceğiz.

90'lı yıllarda bizim teröre karşı verdiğimiz mücadelede bizimle omuz omuza savaşan ve Irak'ın anayasal güvnelik birimi olan Peşmerge'yi eğiten askerlerimizi ziyaret ettik. Gördüğüm kararlı tutum nedeniyle bütün subaylarımızı erlerimizi tebrik ediyorum alınlarından öpüyorum. Helikopterlerimizle Kuzey Irak sathını 4 saat içinde geçtik. Her bir dağı tanıyordu bizim Subayımız. Hiç kimsenin toprağında gözümüz yok. Tek istediğimiz şey sınırlarımızın ötesinde barış ve huzur olsun.

ORADA NE BEN TÜRK'TÜM NE DE O KÜRT'TÜ

Duhok'ta AFAD'ın kampına gittim. Havadan gördüğünüzde orada devletimizin şefkatini ve disiplinini görüyorsunuz. Yüzlerce kamp binlerce insanlar, helikopteri görünce koşan kimisi Arap, kimisi Kürt kimisi Ezidi. Orada bir sürpriz yaşadım. Malezya'dan öğrencim oranın Valisi olarak görev yapıyordu. Gurur duydum. Orada ne ben Türk'tüm ne o Kürt'tü. Hepimiz bu toprakların çocuklarıydı.

Kürtçe, Türkçe ve Arapça hutbe okundu. İşte bizim istediğimiz bu. Horasan'ın Yunus'unun sözlerini söylüyorsa, barış budur. Dilleri yasaklayarak kimse bu dünyada kalamaz. Her dilden kardeşlerim o camiden çıkarken sarıldılar. İstediğimiz tablo bu.

Erbil'den döndükten sonra ABD Başkan Yardımcıwsı Biden'le görüştük. Suriye başta olmak üzere bir çok konuyu görüştük.

IŞİD ve benzeri terör örgütlerine karşı her türlü mücadeleyi sürdüreceğiz. Ama IŞİD boşluktan çıkmadı. IŞİD gitse IDİP gelir.

DOĞU AKDENİZ'DEKİ ENERJİ KAYNAKLARI

Doğu Akdeniz'deki gelişmeleri ele aldık. KKTC ile yürüttükleri müzarekeyi hızlandırsınlar. Müzakereyi iyi niyetle sürdürürse devam ederiz. Ama Doğu Akdeniz'de petrol ve doğalkaynakları tek ellerine almaya kalkışırlarsa buna da izin vermeyiz. Orada sismik araştırma yaparsa bizim Barbaros gemimizi de orada durur. Gerekirse sondaj da yaparız. 2004'te iyi niyetimizi gösterdik. Bütün bu dış temaslardan sonra 3 yurt içi ziyaret yaptım. Patnos, Erzincan ve Dersim.

6-7 Ekim'de Patnos'ta Ak Parti belediye binasının halini gördünüz. Patnos'ta büyük bir muhabbetle karşıladılar. Patnos'ta o kardeşlerimizde Ağrı Dağı'nın Süphan Dağı'nın vakarı vardı. Oradan Erzincan'a geçtik. Orada STK'larla görüştük. 2 müjdeyi de verdik. 200 yataklı hastane inşallah Erzincan'a inşaa edilecek. Erzincan-Sivas hızlı trenini de en kısa sürede hayata geçireceğiz. Erzincan'dan Dersim'e geçtik. Orada güzel bir karşılamayla karşılaştık. Toroslar'ın Ağrı Dağı'nın selamını Munzur Dağlarına götürdük.

Tunceli'de Alevi Kürt kardeşlerimizi ziyaret ettik. Hiç birinin gözünde nefret öfke görmedim. Ben bu toprakların çocuğu olarak inancım ne olursa olsun bu insanlara nasıl farklı gözlerle bakarım. Nasıl ayrımcılık yapabiliriz, nasıl bir yarışma içine koyabiliriz. Cem Evi'ne yaptığım ziyarette beni orada kucaklayanlara selam ediyorum. Hak Muhammed Ali sofrasına kabul edenlere selam ediyorum.

Tunceli'de AK Parti kongresine katıldım. Orada kapımızı açık tutan herkese teşekkür ediyorum. Biz herkesten destek isteriz ama görevi aldıktan sonra görevimiz ne gerektiriyorsa onu yapacağız.

BUGÜN KILIÇDAROĞLU'NA MİT CEVABI VERMEYECEĞİM

Sayın Kılıçdaroğlu tam ben Erzincan kongresinde konuşma yaparken MİT'le ilgili Kılıçdaroğlu'nu eleştirirken önüme bir not konuşdu. O ana kadar bilmiyordum. Orada muhterem eşlerine taziye diledim ve konuşmamın akışını değiştirdim. Tunceli'ye gittim ama sayın Kılıçdaroğlu'nu üzecek tek bir kelime söyledim. Normalde kongreler daha siyasi yerlerdir. Ama taziye farklıdır. Sayın Kılıçdaroğlu'nu aradım nezaketle taziyelerimi ilettim.

Fakat daha sonra sayın Kılıçdaroğlu'nun bana hakaret ederek eleştirilerde bulundu. Cevap vermek ister misiniz dediler hayır dedim. Bugün de sayın Kılıçdaroğlu'na cevap vermeyi düşünmüyorum. Dü-n de cenaze töreninde hakaret kelimeleri ile bana cevap verdi. Anne acısını 2 kere yaşamış biri olarak ben bugün de Kılıçdaroğlu'na cevap vermeyeceğim. Siyasi polemikler yapalım ama ahlaki anlamda bir dil tutturalım. Acı paylaşmayı da bilelim. O sebeple sayın Kılıçdaroğlu'nun bugünkü tutumuna bakacağım kendisine gerekli cevabı olarak vereceğim. MİT bnir devlet kurumu olarak bütün devletin hizmetindedir. Ben de ona talimat verirken herhangi bir partiye yönelik bir talimat vermem. Dış güvnelik ve iç güvenlikle ilgili çalışma yaparlar. 7 Şubat'ta MİT'e komployu kuran kim varsa bugün de bu iddiaların arkasında bunlar var. Biz MİT'i böyle bir duruma kurban etmeyiz.

BAHÇELİ'YE BURADAN MEYDAN OKUYORUM

Sayın Bahçeli ihanet kelimesini çok rahat kullanıyor. Kendisine söylemiştim. Dersim'de suçlu suçsuz kendi içinde değerlendirilir ama 13 bin kişinin öldürüldüğü, her türlü silahın kullanıldığı bir vaka varsa ondan 5 -6 sene sonra aynı devlet zihniyeti neler yaptığı ortada. Tek parti politikalarına mı sahip çıkıyorsunuz. Naşit Hakkı Ulu, Dersim kendi başına adam olmaz ne yaparsa devlet yapacak. Bizim anlayışımız millet adamdır millete hizmet edilir.

Dersim bir çıbandır diyor bir müfettiş. Milletin bir kesmine çıban ur diye bakma anlayışı bitmiştir. Hepsi saygıyı hak ediyor. İbrahim Talibey, bütün Dersim'in çevresini sararak aç bırakılmalı ve kopuşlar sağlanmalıdır. 94'te Doğu ve Güneydoğu'ya 50 kg'den fazla un tutmak yasaktı. AK Parti'nin Türkiye'yi nereye getirdi herkes görsün. Bahçeli diyor ya ihanet içindesiniz. Gerçek milliyetçiler bu zihniyeti kabul etmez, tek parti zihniyetini kabul etmez.

İÇİNDE PİR GEÇİYOR DİYE ŞEHİR İSİMLER YASAKLANIR MI

İçinde PİR geçti diye şehirlerin isimlerini yasklayacak mısınız? Tunceli'de Horasan Erenler'ini saydım. Sen Tunceli'de Dersim'e manevi misyon biçmiş Baba Mansur'un Arslan Baba'nın oğlu olduğunu biliyorsun. Hoca Ahmet Yesevi'nin çilehanesinde kaldım. Huzurda divana durdum. Ben Tunceli'de söylediğimi Konya'da da söyleyeceğim. Ama o Ankara'da söylediği sözleri Konya'da söyleyebilecek mi? Ben niye Hacı Bektaş-ı Veli'de ücretleri kaldırdık. Bu bir alışveriş değildir, manevi haldir. Niye oralara konuldu o ücretler biliyor musunuz? O dergahları sekülerize etmek için para koydular. O manevi dergahlar ihya edilecek. Selam olsun Horasan Erenler'ine. İhanet suçlamalarını ise aynen kendisine iade ediyorum. Ben gelecek hafta da isetersem yarın da herkesimden insanla kucaklaşırım. Er meydanı burada. Söyleyin bu söylediğinizi her yerde.

Alevi klasikleri bastık, enstütüler kurduk. Ya Bahçeli günaydın, günaydın.

Bugün CHP'den duyduğumuz güzel sözler var. Irak Türkmenler'ini kabul ettikten sonra söylediklerini takdir ediyorum. Bayırbucak Türkler'ini de bağrı bassın. Bizim dilimiz siyasetin dili olmuşsa bundan mutluluk duyarız. Hiç gocunmayız. Sayın Bahçeli'ye tek parti kervanına takılıp gitme Bahçeli milletin yüzüne bakamazsın.

Kongre çalışmalarımız çok heyecanlı geçiyor. Arka arkaya yapılan 2 seçimin yorgunluğu hiç yok. Erzurum, Kars ve Kırklareli'nde olacağız. Cumartesi Serhat Kars'ta Dadaş Erzurum'da Pazar da Serhat'imiz Kırklareli'nde olacağız. Bir taraftan reform yapmaya devam edeceğiz bir taraftan vatandaşlarımızla görüşmeye devam edeceğiz.