Ahmet Davutoğlu, 7 Haziran ve 1 Kasım seçimleri döneminde 5 kritik kavşaktan geçtiklerini ifade ederken, dünyanının dört bir yanında ellerin semaya açıldığını ve bu davaya inananlara dua edildiğini söyledi. Bu sözler sonrası dinleyiciler arasındaki bir kadın o anlarda gözyaşlarına boğuldu.

İşte Başbakan Davutoğlu'nun açıklamalarının satır başları:

Gücünü milletten alan bir parti olarak AK Parti bugün 14. hizmet yolundadır. İlk günkü aşkla milletimizin Türkiye'nin hizmetindeyiz. Bizi hiç bir güç bizi millet yolundan ayıramaycaktır.

7 Haziran seçimlerde en çok oyu almamıza rağmen millet bize tek başına iktidar olma imkanı vermedi. Daha sonra yeni seçim kararı alındı. Anayasanın açık hükmüne rağmen CHP ve MHP elini taşın altına koymadı, sorumluluktan kaçtılar. Biz bir yandan bu sıkıntılı dönemin sona ermesi için çaba harcadık diğer taraftan seçim meydanlarını doldurduk. İlerde çok daha iyi tahlilleri yapılacaktır. 7 Haziran - 1 Kasım arası çok kritik günler geçirdik. O dönemin ne kadar kritik olduğunu yaşayanlar bilir.

Kaosa geçit vermedik. Ak Parti'yi de gönül coğrafyamızı da hayal kırıklılığına uğratmadık. 1 Kasım'da milletimiz büyük bir destan yazdı. 2 seçim arasındaki 5 kritik kavşağı anlımızın akıyla döndük.

1. 7 Haziran akşamı yol arkadaşlarımız genel merkez önünü hınca hınç doldurararak umutsuzluğa yer yoktu. Bizim ümitsizliğe kapılmamızı bekleyen fırsatçıların olduğunu gördüm. Burada yaptığım konuşmada başımızı dik tutacağız ve milletimizin mesajının gereğini yapacağız dedik. Bu süreci başı dik ve vakur tavırla atlattık. Bütün AK Parti kadrolarına bir kez daha teşekkür ediyorum. Başımız hiç bir zaman öne eğilmeyecek.

2. kavşak Meclis Başkanlığı seçimiydi. Her türlü hesap içine girdiler. Biz kendi içimizden aday çıkarırız dedik ve istediğimizi aldık. Onurlu bir şekilde yeni Meclis Başkanımızı seçtik.

3. Kavşak ise milletimizin bize verdiği mesajı iyi değerlendirmek oldu. Ardından kongrelere gittik. Birlik ve beraberlikten taviz vermeyecekğimizi herkese gösterdik. Tüzük değişikliğiyle yeni birimler başkan yardımcılıkları ihdas etti.

Ben hala 7 Haziran öncesi miting ve 1 Kasım öncesi gerçekleşen her miting sahnesi gözlerimin önünde. Gece 11'de Bağcılar'daki mitingimizi hatırlıyorum. Tunceli'de bizi saatlerce bekleyen vatandaşlarımızı hatırlıyorum. Bergama'da yağan yağmur altında saatlerce bizi bekleyen kadınlarımızı ve gençlerimizi hatırlıyorum. Bu fedakar insanların hukukunu hiç bir fırsatçıya kirletmeyeceğiz. Şam'dan gelen bir ilim adamının şu sözü beni çok mutlu etti. Türk kardeşlerimiz elleriyle oyunu verdiler bizler de ellerimizi semaya açarak desteğimizi verdik dedi.

Başbakan Davutoğlu'nun bu sözleri sonrası salondaki bir kadın gözyaşlarına boğuldu.

Dünyanın dört bir yanında yaşayan gönül erleri Türkiye için dua etti. Allah bu duaları kabul etti. Uykusuzluksa uykusuz kalacağız. Dizimizin dermanı tükenene kadar çalışacağız.

4. Kavşak suruç'taki terör saldırısıydı. Terör örgütleri sahaya sürüldü ve Türkiye dört bir koldan saldırıya maruz bırakıldı. Anında kararlı ve kapsamlı bir mücadeleyi başlattık. Geçici hükümetiz, risk alamayız diyebilirdik. Sorumluluğu başkasıyla paylaşabilirdik. Biz beklemek için emanet almadık.

5. Kritik akvşak ise Ankara saldırısıydı. Biz olayı takip ettik ve failler ortaya çıkardık. Bu 5 kritik kavşak dönülürken AK Parti'nin kadroları hep tarihin doğru tarafında durdu. Milletimiz bu dönem boyunca AK Parti'nin milletin yegane umudu olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Milletimiz bizim samimiyetimize vizyonumuza, ehlimize dava aşkına inandı.

CHP'den 11 milyon fazla oy aldık. Meydanlarda öyle diyorduk biriniz yetmez üçünüz gelin diyorduk. 7 bölgede de birinci olduk. 6 ilde yüzde 70'in üzerinde oy aldık. 17 ilde silme bütün milletvekillerini biz aldık. Bu tablo ile gurur duyulmaz mı arkadaşlar.

TUNCELİ, HAKKARİ VE ŞIRNAK'A TEMSİLCİ VEKİL ATAYACAĞIZ

3 ilde milletvekili çıkaramadık. AK Parti olarak onları da sahipsiz bırakmıyoruz. Tunceli, Hakkari ve Şırnak'a Meclis Grubu'muzdan 2'şer kişi atayarak onları bu illerin temsilcisi olarak atıyoruz. Bu arkadaşlar vakitlerini Hakkari'de, Tunceli'de ve Şırnak'ta geçirecekler. Bu arkadaşlarımız da artık tireli anılacak.

Bizim tek milliyetçiliğimiz var o da Türkiye milliyetçiliği. Bu ülkenin tek zerre toprağı için başımızı vermeye hazırız.

Buradan diğer partilere oy vermiş vatandaşlarımıza sesleniyorum, gönlümüz kapımız herkese açıktır. Bölge halkı 14 Kasım'da asla terörden yana olmadığını gösterdi. Oy kullanan bütün vatandaşlarımızdan Allah razı olsun.

Ak Parti'nin yüklendiği bu misyon adaletin ve kardeşliğin misyonudur. Allah bizi milletimize mahçup etmesin.

1 KASIM MİLAT OLARAK HATIRLANACAKTIR

1 Kasım seçimi bir milat olarak hatırlanacaktır. Hızla değişen bir ülke olarak planlarımızı projelerimizi hazırladık. Eskiden millet seçim öncesi taahütleri dinler umursamazdı. 1 kasım öncesi verdiğimiz sözlerin arkasındayız. Tek amacımız milletimizin ve devletimizin birlikte güçlenmesidir.

Vaatlerimizin yüzde 30'unu gerçekleştirdik. Hiç bir iktidar vaatlerinin yüzde 10'unu 4 yılda gerçekleştirememişti.

Söz verdiğimiz üzere asgari ücreti 1300 TL'ye çıkardık. Biz iktidara geleceğimizi bilerek söz verdik ve 1 ay geçmeden sözümüzü yerine getirdik. Emeklilere yıllık 1200 TL zammı yaptık. Astsubaylarımızın intibak sorununu çözdük. Dili geçmiş zamanlar bunlar. Esnafımıza 30 bin liralık faizsiz kredi uygulamasını başlattık. İş kuracak gençlerimize 50 bin TL'lik hibe uygulamasını başlattık. Çeyiz hesabını başlattık.

3. köprü inşaatını orada çalışan bekar işçilerin nikahıyla açmayı düşünüyoruz. Birer maaş da ikrmaiye verecek yüklenici firma.

Çalışan kadınların izin haklarını düzenliyoruz. Elektronik Türkiye Cumhuriyeti kartı dağıtımına başlıyoruz. İş kuran gençlere gelir vergisi muafiyeti sağlıyoruz. Biz bugüne kadar verdiğimiz bütün sözleri tuttuk. Bundan sonra da aynı kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz.

EKONOMİK GELİŞMELER

14 yılda demokrasimiz geliştikçe ekonomimiz de gelişti. Yeni Türkiye özgüvenle yönünü tüm dünyaya çevirdi ve her açıdan dünyaya açıldı. Başarılarımız arttıkça her geçen gün daha etkin bir güç haline geldik. Hiç bir şey bizim Türkiye'yi küresel güç yapma azmini zayıflatamaz. Çeşitli sıkıntılara rağmen istikrar tablosu değişmedi. 2002'den 2014'e kadar ekonomimiz reel olarak yüzde 72 büyüdü.

3. çeyrekte yüzde 4 büyüdük. Bu dönem tam da 7 Haziran 1 Kasım arasını kapsamıştır. Bu dönemde hem şeytan taşladık hem de tavaf ettik.2016 yılı daha da başarılı bir yıl olacak. Ekonomik büyümenin halkımıza yansımasını iç piyasadan görüyoruz. Kürsel krizinin yaşandığı 2007 yılından bu yana 6.9 milyon kişiye ilave istihdam sağladık.

TÜRKİYE YENİ ANAYASA BEKLİYOR

Yeni dönemde önemli hedeflerimiz var. Yeni bir anayasa hazırlamak bunların en önemlisi. Türkiye yeni bir anayasa bekliyor. Bütün siyasi partilerin birinci gündem maddesi olmalı. Bu mesele sadece Ak Parti'nin meselesi değildir. Bu milleti hala darbe anayasalıana mahkum edenler tarih önünde hesap veremezler. Artık yeni anayasa hangi temeller üzerine inşaa edilmeli sorusu üzerinde şekillenmeli.

Tarihimizin ortak hafızamızın en üst hukuki ve siyasi metnidir yeni anayasa. Bir ülkenin anayasası ne kadar kısıtlayıcıysa toplumsal huzursuzluklar o kadar falza olur. Ne kadar özgürlükçü ise toplumsal hayat da o kadar rahat olur.

Mevcut anayasa bir çok sorunun kaynağını oluşturmuş niteliktedir. Yeni anayasa devletin milletin için olduğu bir anlayışı üzerinden hareketle yazılmalı.

AK Parti ile büyük bir kalkınma hamlesini yaptık. Dünyada örnek gösterilen bir ülke haline geldik. Hizmet ve özgürlük alanlarını genişlettik. Yep yeni sivil bir anayasayı millete sunmamız gerek. Türkiye bu mevcut anayasa ile yola alamaz. Geçen hafta Sayın Kılıçdaroğlu ve Bahçeli ile görüşecek yeni anayasa sürecini başlattık. Muhalefet liderlerine de teşekkür ediyorum. Biz AK Parti olarak milletimize verdiğimiz söz üzerine adımımızı attık. Anayasa tartışmaları başladığında muhalefetin bazı açıklamalarında konuyu sadece başkanlık noktasına çekip tartışmayı mecrasından çıkarmak siyaset değildir. Bu tavrın 2011 yılında gündeme gelen 'Bu Meclis anayasa yapamaz' diyen anlayıştan bir farkı yok. Milletimiz bu ayak oyunlarını fark etmeyeceğini sananlar büyük hata içine girerler.

Buradan bütün siyasi partilerine, akademik çevrelere çağrıda bulunuyorum. Gelin bugünün konjektürel ortamının dışına çıkalım. Torunlarımızın torunlarının da gurur duyacağı bir anayasası birlikte yazalım. Bizim hiç bir ön şartımız yok. İnandığımız doğruları dile getiriyoruz ve bu dönemi2019'a kadarki dönemi yeni anayasa ile taçlandırmak için samimi bir gayrete davet ediyorum.

Kimsenin Cumhurbaşkanı ve Cumhurbaşkanlığı Makamı üzerinden bir yıpratma kampanyasında dönüştürmesin. Biz Başkanlık sistemini muhalefet liderleriyle konuştuk.

Artık siyasetin sorunlarını konuşulduğu bir ülke olmaktan çıkıp, siyasetin, sorunları konuştuğu bir noktaya evrilmemiz gerekli. Birileri siyaseti sorunlu hale getirmeye çalışıyor. Meclis çatısı altında bulunan siyasetçilerin buna çanak tutmaması gerekir. Eskiden siyaset küçümsenirdi. Terör örgütü desteğiyle kendilerine siyasi bir güç kazanacaklarını zannediyorlarsa sadece kendielrine kötülük yaparlar. Hendekelri savundukça kazdıkları çukurlara kendileri düşer. Kurulan tuzaklar boşa çıkarılacaktır. Dünyanın hiç bir yerinden terör böyle teşvik edilemez, yüceltilemez. Türkiyelileşme diye yola çıktılar, çukurlardan barikatlardan medet umar hale geldiler. Terör faliyetlerine karşı herkesin omuz omuza vermesi lazım. Bugün aramıza gelen yiğit kardeşlerimiz de var. O zor şartlarda terör ve baskı karşısında sadece kendi izzetlerini değil partimizin izzet ve onurunu koruyan AK Parti kadrolarına selamlar iletiyorum. Hepsini tebrik ediyorum. Onların her biri bizim sancaktarlarımızdır.

ÜÇ-BEŞ TERÖR ŞAKŞAKÇISINA BOYUN EĞMEYECEĞİZ

Şırnak İl Başkanı'nın evine saldırı olduğunda bütün ailesi ile evdeydi. Biz burada dim dik olarak ayaktayız dedi. Üç-beş terör şak şakçısına boyun eğmeyiz. Bizim aramızda sadece kardşelik vardır. Buradan bir kere daha kararlılıkla ifade ediyorum ki kamu düzeni ve toplumsal huzur tamamlanana kadar operasyonlar sürecektir. Geri adım atacağımızı kimse düşünmesin. Baskılara rağmen kararlılıkla birlik ve beraberlikten yana tutum alan bütün vatandaşlarımıza selamlarımızı iletiyorum. Buraya büyük bir aile olduğumuzu bir an bile onları yanlış bırakmayacağımızı göstermek için davet ettik.

BAŞİKA KAMPINA SALDIRI

Bu saldırılar, Türkiye'nin Musul'un hemen yanındaki kampı korumak için aldığı tedbirlerin ne kadar önemli olduğunu ortaya koymaktadır. DEAŞ'tan gelen saldırı ihtimalleri sonrası akseri tahkimat yapılması gerekliliği ortaya çıktı. Dün de saldırı girişimine aynı şekilde karşılık verilmiştir. Musul, Türk, Arap, Kürt kardeşelerimizin kendilerini korumak için uluslararası hukuk gereği eğitim veriyor. Oradaki duruşumuz Irak'ın toprak bütünlüğünü sağlamaktır. Orada bulunmamızın tek nedeni Musul'un DEAŞ'tan kurtarılması ve Irak'ın toprak bütünlüğünün sağlanmasıdır. Artık Irak ve Suriye'de yaşanan olaylardan sonra Türkiye ulusal güvneliği için bu faaliyetlerini sürdürmeye devam edecektir.

DEAŞ'a karşı mücadele ettiğini söyleyenler bu mücadelemizden rahatsız oldular. Şimdi Türkiye en uç notada DEAŞ'a karşı mücadele ederken eleştiriyorlar.

Suriye ve Irak'ta çıkan çatışmalar durmalı ve katliamlar sona ermelidir. Demokrasi işlerlik kazanmalıdır. Artık böglenin bugünü ve geleceği için barışa doğru adımlar atılmalı. Bölgenin yeni çatışmalara değil uzlaşmaya ve barışa ihtiyacı var. Herkesi Suriye konusunda insani çizgiye davet ediyoruz. Herkese sözümüz birdir. Rusya'ya da ABD'ye de İran'a da davetimiz birdir: İnsalığın ölmesini beklemeyin merhamet edin. Halep'te Bayırbucak'ta Ceraplus'ta DEAŞ zulmü yaşanıyor. Bigane kalanlar insanlıktan nasibini almamışlardır. DEAŞ'a karşı mücadele ediyoruz deyip sivilleri bombalayanlar nasibini almamışlardır.

Savaştan kaçan Suriyeli kardeşlerimize açık kapı politikamız devam ediyor. Bu politikanın sürdürülmesini hukuk ve insani durumun gereği olarak görüyoruz.

TÜRKİYE'NİN YAZDIĞI İNSANLIK DESTANI NESİLDEN NESİLE ANLATILACAK

Kaç yıl geçerse geçsin, Türkiye'nin yazdığı insanlık destanı nesilden nesile anlatılacak. Bir Suriyeli mülteci Edirne'de gösteriler yapılırken bir heyetle beni ziyarete geldiler. Suriyeli baba bana 'Edirne'deki gösterileri Türkiye'y karşı yapılmış gibi göstermeyin. Biz dünyaya karşı sesimizi duyurmak istiyoruz. 2 hafta önce doğum yapan eşimi hastaneye götürdüğümde bu faturayı nasıl öderim diye düşünürken beni evime gönderdiler. Taksi paramı bile verdiler. Bu millete karşı nasıl isyan ederim?' dedi.

Kilis'teki göçmen sayısı orada yaşayan insanların sayısından daha fazla. Türkiye'de ise hiç kimse böylesi ırkçı tavır sergilemedi. Suriyeli kardeşlerimize bağrını açan bu milletle gurur duyuyoruz.

En geç 2016 Ekim ayında vizesiz seyahati gerçekleştireceğiz inşallah. Halklar daha yakınlaşmış olacak. Bütün bu konuları burada geniş istişarelerde ele alacağız. Lütfen açık sözlülükle fikir ve önerileriniz zihninizde hiç bir engel olmadan dile getirin. Teklifleriniz eleştirileriniz ve önerileriniz önümüzdeki 4 yıl için bize ışık tutacaktır.