Siyaset Erdoğan: Çocuklarımızın Kur'an-ı öğrenmeleri istikbalimiz adına büyük fırsat
Paylaş
Erdoğan: Çocuklarımızın Kur'an-ı öğrenmeleri istikbalimiz adına büyük fırsat

Erdoğan: Çocuklarımızın Kur'an-ı öğrenmeleri istikbalimiz adına büyük fırsat

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ’Çocuklarımızın artık okullarda seçmeli olarak Kur’an-ı Kerim’i, onun yanında Hazreti Peygamber’in hayatını öğrenecek olmaları, istikbalimiz adına, ülkemizin ve milletimizin geleceği adına hiç tartışmasız büyük bir fırsat. Böyle bir fırsatı sağlamanın, çocuklarımız için, aileleri için böyle bir imkanı ve zemini inşa etmenin bahtiyarlığı içindeyiz" dedi.

Haberin Devamı

Erdoğan, Diyanet İşleri Başkanlığı’nca "Hz. Peygamber, Kardeşlik Ahlakı ve Kardeşlik Hukuku" temasıyla düzenlenen Kutlu Doğum Haftası etkinliğinin Sinan Erdem Kapalı Spor Salonu’ndaki açılışında yaptığı konuşmada, Hazreti Peygamber’in, sevginin peygamberi, şefkatin, muhabbetin peygamberi olduğunu söyledi.

Başbakan Erdoğan, "Peygamber Efendimizin hayatında, bırakınız bizim için, bırakınız bizim çocuklarımız için, başka dinlere mensup toplumların çocukları için bile bir tek olumsuz an, bir tek olumsuz sahne bulmak asla ve asla mümkün değildir. Kendi çocuklarımızı da, dünyadaki bütün çocukları da böyle bir örnek hayatı öğrenmekten mahrum etmemeliyiz" dedi.

Erdoğan, şunları kaydetti:
"Biliyorsunuz, bu konuda önemli bir adımı geçtiğimiz günlerde attık. Çocuklarımızın artık okullarda seçmeli olarak Kur’an-ı Kerim’i, onun yanında Hazreti Peygamber’in hayatını, yani Siyer-i Nebi’yi öğrenecek olmaları, istikbalimiz adına, ülkemizin ve milletimizin geleceği adına hiç tartışmasız büyük bir fırsat. Böyle bir fırsatı sağlamanın, çocuklarımız için, aileleri için böyle bir imkanı ve zemini inşa etmenin bahtiyarlığı içindeyiz. Şunu burada ifade etmek isterim; değerli kardeşlerim, Kur’an bir süs eşyası değildir. Kur’an bir ilham kaynağıdır.

Haberin Devamı

İstiklal şairimizin ifadesi çok açık ve net. Ne diyor? ’Ya açar bakarız nazmı celilin yaprağına ya üfler geçeriz bir ölünün toprağına. İnmemiştir Kur’an bunu hakkıyla bilin ne mezarda okunmak ne de fal bakmak için...’

Sevgili Peygamberimizin ümmeti olma şanına, şerefine layık bir millet olarak, onun hayatını anlamak, onun hayatını öğrenmekten bizim için daha önemli ne olabilir? İşte o sevgililer sevgilisinin hayatını anlamak, öğrenmek, onu hayatımıza taşımak için seçmeli olarak Peygamberimizin hayatının da konmuş olması çok anlamlı."

Peygamberin yüreğinin o kadar geniş, engin, sıcak ve sevgi dolu olduğunu belirten Erdoğan, "Kendisine husumet besleyenler dahi o yürekte şefkatle, rahmet ve merhametle kendilerine yer bulmuşlardır" dedi.

-"Hayatını okuduklarında korkularının yersiz olduğunu görecekler"-

Haberin Devamı

Başbakan Erdoğan, Peygamber’in hayatının öğrenilmesinden tedirgin olanların da onun hayatını okuduklarında korkularının, tedirgin olmalarının yersiz olduğunu göreceklerine inandığını söyledi.

Din ve maneviyatın tıpkı ekmek gibi, su gibi, hava gibi, insanlık için, gönüller için vazgeçilmez bir ihtiyaç olduğuna işaret eden Erdoğan, "İman fıtratın bir gereğidir. İmandır o cevher ki ilahi ne büyüktür, imansız olan paslı yürek sinede yüktür" dedi.

Toplumların, genç nesillerin, çocukların manevi değerlere sahip olmalarını, inanmalarını engellemeye dönük her irade ve her idarenin tarih boyunca başarısızlığa mahkum olduğunu belirten Erdoğan, şunları kaydetti:

"Mekanik, ruhsuz, maddeci nesiller yetiştirme projeleri dünyanın her yerinde başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Kitaplar yasaklanmış, kurslar kapatılmış, ezanlar susturulmuş, camilere kilit vurulmuş, çocukların Kur’an ve Siyer öğrenmeleri engellenmiş, ancak millet ne dininden ne de din eğitiminden zulme maruz kalma pahasına, canı pahasına da olsa asla vazgeçmemiştir.

Haberin Devamı

Tarihi tecrübe insanlığa göstermiştir ki, din ve maneviyat eğitimini yasaklamak, engellemek onu ortadan kaldıramamıştır, sadece yer altına itmiştir. Milli, manevi ve dini değerlerin özgürce eğitimini tesis etmek, bu doğrultuda gerekli imkanları sağlamak ise tercih hürriyetini pekiştirmiş ve sağlıklı nesillerin yetişmesine zemin hazırlamıştır."

Bu toprakların Kur’an mesajıyla yoğrulmuş topraklar olduğunu söyleyen Erdoğan, "Bu topraklar ve bu büyük tarih, Kur’an-ı Kerim ve Siyer-i Nebi ile hemhal olmuş, bütünleşmiş topraklardır. İstiklal Marşımızın şu dizeleri bu toprakların ruh kökünü ve dinini en güzel şekilde ifade ediyor. ’Bu ezanlar ki şahadetleri dinin temeli, ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli’..." dedi.

- "Suriye'de olanlar kabul edilemez"

Erdoğan konuşmasında, "Bu ezan bu topraklar üzerinde inlediği, bu Kur’an bu topraklar üzerinde okunduğu, Hz. Peygamber bu topraklar üzerinde salatü selam ile anıldığı müddetçe izmihlal bu topraklara musallat olamayacaktır" dedi.

Haberin Devamı

Kutlu Doğum Haftası’nın bu yılki ana teması olan kardeşliğe işaret eden Erdoğan, bu dinin ve medeniyetin mensupları olarak kardeşliği ve kardeşlik
hukukunu tekrar hatırlamak üzerinde hassasiyetle durmak durumunda olduklarını söyledi.

Erdoğan, program boyunca pek çok kez zikredildiği üzere, ilahi mesajın "inananlar ancak kardeştir" olduğunu ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Hz. Peygamber S.A.V şöyle buyuruyor; ’Müslüman Müslüman’ın kardeşidir. Ona zulmetmez. Onu yardımsız bırakmaz. Onu tahkir etmez’. Üç defa kalbine işaret ederek, ’Takva şuradadır. Müslüman kardeşini hakir görmesi kişiye kötülük olarak yeter. Her Müslümanın namusu, kanı, malı ve onuru Müslümana haramdır’. Bu son derece sade, basit ve anlaşılır ifadeler esasen hayatımızın ve münasebetlerimizin temelini oluşturan ilkelerdir. Bu ilkeleri anlamış, bu ilkeleri özümsemiş, bu ilkelere kalbinde yer açmış bir topluluk her alanda anlaşmazlıkları çözmüş, husumetleri ortadan kaldırmış, huzuru elde etmiş bir topluluktur."

Ülkeler, mezhepler, etnik kökenler, ırklar, kabileler, milletler hatta tek tek şahıslar arasındaki ilişkilere kadar her alanda gözetilmesi gereken tek
ilkenin kardeşlik olduğunu söyleyen Erdoğan, bugün Afganistan’da, Irak’ta, Filistin’de, Libya’da şahit olunan acı manzaranın, kardeşlik ve kardeşlik hukuku ilkesinin çiğnenmesinin bir sonucu olduğunu dile getirdi.

Başbakan Erdoğan, "Bugün Suriye’de Hz. Peygamber’in mübarek ayaklarının değdiği topraklarda akan kan, işte kardeşlik ve kardeşlik hukukunun çiğnenmesinin bir neticesidir" diyerek, Sünni’nin Şii’yi, Nusayri’nin Sünni’yi katletmesinin, ihtilafların husumetlere dönüşmesinin asla kabul edilemez olduğunu vurguladı.

-"Kardeşlik hukuku herkesin hayatına egemen olmalı"-

Kardeşlik ve kardeşlik hukukunun herkesin hayatına egemen olması ve her hareketin, her tavır, duruş ve davranışın mihenk taşına dönüşmesi gerektiğini belirten Erdoğan, komşunun komşusuna karşı kardeşliğini hatırlaması, trafikteki her sürücünün kalbinde bu ilkeyi hissetmesi, her esnaf, tüccar, işçi ve işverenin bu ilkeyi hatırında tutması, siyasetçi, idareci, bürokrat ve memurun tüm işlerinde ve tüm münasebetlerinde kardeşlik hukukunu gözetmesi gerektiğini anlattı.

Erdoğan, şöyle devam etti:
"Aynı medeniyetin, aynı kültürün mensupları olarak, aynı kıbleye dönen, aynı secdede Allah’tan başka kimsenin önünde eğilmeyen topluluklar, ülkeler, bu hassas ilkeye özenle riayet etmelidir. Bugün modern dünyada Müslümanların karşı karşıya bulundukları büyük meseleler maalesef kardeşlik gibi en basit ilkelerin çiğnenmesinin bir sonucudur. Bu en temel ilkeler yeniden hatırlandığında, yeniden hayata geçirildiğinde, üzerinde hassasiyetle durulduğunda en büyük meselelerin bile kolayca çözüleceğine şüphe yoktur."

Başbakan Erdoğan, sözlerini, Mehmet Akif Ersoy’un, "Medyundur o masuma bütün bir beşeriyet. Ya Rab, bizi mahşerde bu ikrar ile haşret" dizeleriyle
tamamladı.

- "Bu gençlik, peygamberimizden ayrı kalmasın"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Peygamberimizden inşallah bu millet, bu gençlik, bu çocuklar ayrı kalmasın, onunla beraber yatıp onunla beraber kalksın" dedi.

Erdoğan, "Allah’tan bir kez daha resulünün şefaatine bizleri nail eylemesini temenni ediyorum. Bu vesileyle Hazreti Peygamber efendimizin
Ehlibeytini ve ashabını da hürmetle yad ediyorum. Allah’ın selamı üzerlerine olsun. Bir kutlu doğuma daha bizleri ulaştırdı" ifadelerini kullandı.

Diyanet İşleri Başkanlığını, başkan ve ekibini özellikle Kutlu Doğum Haftası’nı insanlık için öğretici bir fırsata tahvil ettikleri için kutladığını dile getiren Erdoğan, "Sene 1989, kutlu doğum haftaları başlıyor ve sene 2012 devam ediyor. Temennim odur ki, inşallah nefes alıp verdikçe bunları devam
ettirelim. Zira sevgili Peygamberimizden inşallah bu millet, bu gençlik, bu çocuklar ayrı kalmasın, onunla beraber yatıp onunla beraber kalksın" dedi.

Allahu zül-celal Hazretleri’nin bir kutsi hadiste Hazreti Peygamber’e atfen "Eğer sen olmasaydın alemleri yaratmazdım" dediğini belirten Erdoğan,
şunları kaydetti:

"Resulü Ekrem Efendimiz sevgili kardeşlerim, sadece çölü değil, sadece çöle dönmüş kalpleri değil, varlığıyla alemleri aydınlatmış, varlığa anlam
katmış, varlığın anlamı olmuş bir şahsiyettir. Ne büyük bir hikmettir ki O Allah’ın elçisiydi ama aynı zamanda Allah’ın kulu ve bir insandır. Hazreti
Peygamber Efendimiz her anıyla kendisinden öncekilere ve sonrakilere emsal teşkil etti. Yaşantısıyla, tüm beşerin hayranlık ve muhabbetini cezbetti."
Hazreti Peygamberin hayatıyla da sadeliğin timsali olduğunu söyleyen Erdoğan, ne giyim kuşamında, ne yeme içmesinde ne de dünya serveti karşısında sadelikten asla taviz vermediğini, insanın özüne ait bütün iyi hasletlerin onun ruhunda anlam kazandığını, güzel ahlakı ile bütün insanlığa örnek olduğunu, yol gösterdiğini söyledi.

Erdoğan, "Hazreti Peygamberimiz anılmaktan ziyade anlaşılmayı hak eden, bunun mesuliyetini bize yükleyen bir abide şahsiyettir. Resulullah efendimiz
insanı körleştiren o kör ideolojilerden, adaletsizlikten, zulümden, yetim hakkı yemekten uzak bir şahsiyettir" dedi.

Onun ilettiği mesajın, zamanın ve mekanın ötesinde olduğu kadar dillerin ve etnik kökenlerin de üzerinde olduğunu söyleyen Başbakan Erdoğan, "Hiç
şüphesiz Resulü Ekrem Efendimizin hayatının her bir anı bütün insanlık için döne döne okunacak, ezberlenecek bir derstir. Zira Kur’an-ı Kerim nasıl insanlık için bir yol gösterici, bir rehber, bir nur ise, aynı şekilde Ahmedi Mahmudu Muhammed Mustafa’nın hayatı da sünnet olarak insanlık için kılavuzdur, yol göstericidir, rehberdir" şeklinde konuştu.

Erdoğan, Hazreti Peygamberin çocuklara yolda selam vererek hatırlarını sorduğunu, gözyaşlarını sildiğini, kuşu ölen bir çocuğa baş sağlığı ziyaretine
dahi gittiğini belirtti.