Siyaset Demirtaş: Savcılar teröristbaşı diyor da...
Paylaş
Demirtaş: Savcılar teröristbaşı diyor da...

"Savcılar eski genelkurmay başkanlarına, yüzlerce generale teröristbaşı diyor, kimsenin zoruna gitmiyor. Ben 'onbaşı' deyince mi zorlarına gidiyor?"

Diyarbakır'da bulunan BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel'e 'Onbaşı' dediği için, kendisine 'Değil onbaşı, uşaklığını yaptığın terör örgütünde sana 10 koyun bile teslim etmezler' diyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a cevap verdi.

Demirtaş, "Savcılar eski Genelkurmay başkanlarına yüzlerce generale teröristbaşı diyor, kimsenin zoruna gitmiyor. Ben onbaşı deyince mi zorlarına gidiyor? Benim ifade ettiğim Genelkurmay Başkanı, Kürt halkının ana dille eğitim hakkıyla ilgili ifade ettiği şeyler bir onbaşının yapacağı bir açıklama kadar etki yaratmıştır anlamındadır. Bunun dışında Başbakan'ın da, Genelkurmay Başkanı'nın da gündemi çarpıtmaya hakları yoktur" dedi.

Haberin Devamı

Erdoğan'ın kendisiyle ilgili yaptığı "10 koyun bile teslim etmezler" açıklamasını değerlendiren Demirtaş, şunları söyledi:

"Mesele koyun güdüp güdememe meselesi değildir. Genelkurmay Başkanı ve Başbakan 35 çocuğun katledilmesinden sorumludur. Şu anki gündem budur, verilmesi gereken hesap budur. Bunun hesabını vermeleri gerekir. Biz koyun güder miyiz, güdemez miyiz o halkın vereceği karardır. Biz de halkın iradesine saygı duyarız. 35 çocuğun ve gencin savaş uçaklarıyla bombalanmasıyla ilgili Genelkurmay Başkanı ve Başbakan ne diyor. Bütün bunlara cevap vermeleri lazım.

Dolayısıyla konuyu saptırarak gündemi değiştirerek Uludere katliamını örtmeye çalışmasınlar. Bu doğru bir yaklaşım değil. Eğer hiddetlenecekse, öfkelenecekse bu katliamı gerçekleştirenlere öflekenmelidir, hiddetlenmelidir. Başta kendisi olmak üzere çıkıp halka hesap vermeli, halktan özür dilemelidir. Genelkurmay Başkanı bu işin yani o savaş uçağının orayı bombalamasının askeri düzeyde en yüksek sorumlusudur. Böyle bir şey olmamış gibi davranamazlar. Başbakan siyasi olarak en üst düzeyde sorumlusudur. Konuyu kapatmak için bize hakaret edip hedef gösterip tehditle şantajla üstünü örtemezler 19'u çocuk toplam 35 kişi F-16 uçaklarıyla parçalanmıştır. Gerçek budur, gerçeklik budur. Buna cevap vermeleri lazım" .

Haberin Devamı

'YETKİN YOKTUR' DEMESİ LAZIM

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel'e 'Onbaşı' dediği için kendisine yönelik yapılan eleştirileri değerlendiren Selahattin Demirtaş, şöyle dedi:

"Benim ifade ettiğim Genelkurmay başkanıyla ilgili ifade ettiğim şeyler hakaret değil hakaret de içermiyor. Genelkurmay Başkanı bir halkın, Kürt halkının ana dilinde eğitim yapıp yapmayacağına dair karar mercii değildir. Bunun ifade etme yetkisi de yoktur. Anayasa yapma sürecinde anayasa tartışmalarına yoğunlaştığı bir dönemde Kürt halkının kendi ana dilinde eğitim yapıp yapmayacağını Genelkurmay Başkanı açıklayamaz. Başbakan bize yönelik BDP'ye yönelik bu şekilde bağırıp çağıracağına kendi atadığı Genelkurmay Başkanı'na dönüp 'Anayasa yapım sürecinde siyaseti bu şekilde doğrudan etkilemeye yetkin yoktur' demesi lazım"

Haberin Devamı

Demirtaş, geçmiş Genelkurmay başkanlarının siyaseti yönlendirdiği için tutuklanıp cezaevine konduğunu, AK Parti'nin atadığı şimdiki Genelkurmay Başkanı'nın da aynı şeyi yaptığını söyledi.

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel'e 'onbaşı' demesini eleştiren Başbakan Erdoğan'a yüklenen Demirtaş, şöyle dedi:

"Savcılar eski Genelkurmay başkanlarına yüzlerce generale teröristbaşı diyor, kimsenin zoruna gitmiyor. Ben onbaşı deyince mi zorlarına gidiyor? Benim ifade ettiğim Genelkurmay Başkanı, Kürt halkının ana dille eğitim hakkıyla ilgili ifade ettiği şeyler bir onbaşının yapacağı bir açıklama kadar etki yaratmıştır anlamındadır. Bunun dışında Başbakanın da, Genelkurmay Başkanı'nın da gündemi çarpıtmaya hakları yoktur. Hesap vermesi gereken iki merciinin ve makamın danışıklı olarak gündemi değiştirmeye hakkı yoktur. Bunu asla kabul etmiyoruz. Bizim açımızdan gündem demokrasi ve özgürlükler meselesidir, sıcak gündemde Uludere katliamıdır. Bunun hesabının verilmesi lazım. Mesele budur. Bununda üstünü örtmeye kimsenin izin vermeye ceğiz"

Haberin Devamı

BAŞBAKAN ÖZÜR DİLEMELİ

Demirtaş, Uludere olayıyla ilgili Gülyazı Tugay Komutan Vekilinin görevden alınmasına da değinerek, şöyle dedi:

"Tugay komutan yardımcılığının sorumluluğu nedir ne değildir soruşturmayla ortaya çıkar. Soruşturmanın derinleştirilmesi lazım. Heron görüntülerini izleyen Ankara'dır. Sınır ötesi operasyon tezkeresini isteyen hükümet onay paramentodur. O gün operasyon emrini veren Ankara'daki Genelkurmay'dır. Dolayısıyla Ankara'ya kadar uzanan bir sorumluluk silsilesi olduğu açıktır. Dolayısıyla bir tugay komutanı yardımcısına sorumluluğu yıkmak bir yanılgıdır. Sınır ötesi bir operasyon yapılacaksa hava harekatı yapılacaksa Genelkurmay Başkanı'nın onayı olmadan yapılmayacağını herkes bilir. Kimlerin bu işi gerçekleştirdiği ortaya çıkarılmalı ve yargıya teslim edilmelidir. Başbakan da siyasi sorumluluğunu üstlenip halktan özür dilemelidir. Şahsımızda bu halka hakaret etmeyi bırakıp özür dilemelidir" dedi.

Haberin Devamı

ABD VE İSRAİL'İN DE ULUDERE OLAYINDA SUÇU VAR

Kendilerini uşaklıkla suçlayanların ABD ve İsrail'in uşağı olduğunu söyleyen Demirtaş, "Bize bilmem kimin uşağı diyenler ABD ve İsrail'e nasıl uşaklık yaptıklarını bu tür operasyonlarla gösteriyorlar. Bir istihbarat kırıntısı için bir heron görüntüsü için kimlere yalvar yakar olduklarını Türkiye'nin onurunu ayaklar altına aldıklarını nasıl bir uşak tavrı gösterdiklerini görüyoruz. Bu nedenle istihbarat kimden gelmiş, kim yönlendirmiş, kim detaylı bilgi vermiş bunları araştırması gereken hükümettir. Ulusararalası güçlerin bu işte payı varmı? Ortaya çıkarılması gerekiyor. ABD'nin hava operasyonlarıyla ilgili AKP hükümetinin kendi ifadesiyle nitelikli istihbarat verdiği biliniyor. ABD şu anda heron görüntüleriyle nitelikli istihbarat veriyor. Operasyonlarla ilgili açık destek veren ABD ve israil de elbetteki Uludere olayında sorumludur." dedi.

DEMİRTAŞ: KÜRTLER DAĞIN YOLUNU BİLİYOR

Diyarbakır’da düzenlediği basın toplantısından sonra öğlen saatlerinde Tunceli’ye giden BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, burada da gündem yaratacak çok önemli açıklamalarda bulundu. Demirtaş, Başbakan Erdoğan’ın Dersim olayları konusunda, Dersimlilerle alay eder gibi acıların hafife alındığını belirterek, "Sadece 1938’de değil, 1980, 1990’lı yıllarda işlenen birçok cinayet var. Katliamlar sadece 1938’de işlenmedi, bu yıllarda da çok katliam oldu ve birçok faili hala çözülmeyen cinayet var. 2000’li yıllarda da işlenen birçok cinayet ve faili meçhul cinayet var. Bütün bunlar orta yerde dururken Dersim halkının acılarıyla alay eder, hafife alır gibi il başkanları toplantısında ’usulde varsa özür dileyip geçerim’ diyerek bu meseleyi de kapatamaz" dedi.

DERSİMLİLER’DEN ÖZÜR DİLEDİ


BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, partisinin il teşkilatı ve belediyeyi kastederek, hizmetlerdeki eksikliklerden dolayı genel başkan olarak özür dilediğini belirterek, "Bizim de Dersim halkına karşı bir özür borcumuz vardır. Bütün arkadaşlarımın huzurunda, burada yaşanan bütün sorun ve sıkıntılardan dolayı, Dersim halkına karşı hizmette veya siyasi faaliyetlerde düşülen bütün eksikliklerden, birinci derecede sorumlu kişi olarak, Dersim halkından özür diliyorum. Bunu kapatmak bizim boynumuzun borcudur" diye konuştu.

"BAŞBAKAN GENEL KURMAY BAŞKANINI AZARLAYACAĞINA, BİZE HAKARET EDİYOR"

Statükonun yeni temsilcisinin AK Parti olduğunu öne süren Demirtaş, Uludere katliamı ile ilgili hesap vermemek için gündemin sürekli değişitirildiğini ifade ederek şunları söyledi: "Ben burada AKP’nin genel başkanına, kendi grup toplantısında yaptığı konuşmadaki seviyesizlikle cevap vermeyeceğim. Fakat AKP’nin genel başkanı şunu yapmaya çalışıyor: Ortada ciddi bir gündem var; Uludere katliamı gibi. Hem de hesap vermesi gereken ciddi bir gündem var. Kendisi buna cevap vermek, bunun sorumluluğunu yerine getirmek yerine gündemi değiştirmeye çalışıyor. Biz BDP olarak AKP genel başkanının bu gündemi değiştirmesine izin vermeyeceğiz. Ayrıca şunu da belirteyim, bugün tutuklanan paşalar genelkurmay başkanları niye tutuklanıyor? Siyasete yön vermekle, siyaseti yönlendirmekle suçlanıyorlar. Kendi atadığı genelkurmay başkanı ne yapıyor? Siyasete yön vermeye çalışıyor. Kürt halkı kendi anadilinde eğitim yapamazmış, kendisi karşıymış buna. Senin işin mi görevin mi, niye siyasete yön vermeye çalışıyor? Neden Başbakan çıkıp demiyor; ’Bu senin işin değil.’ diye onu azarlamıyor? O’nu azarlamak yerine neden Kürt halkının temsilcilerini azarlamaya çalışıyor? İşte bunun iyi anlaşılması lazım. Eski statükonun yeni sahibi AKP’dir. Eski statüko AKP’ye devredilmiştir, sistem aynı şekilde işliyor, devam ediyor. Bizim açımızda değişen bir şey yok. Biz onların gündemi değiştirmesine asla izin vermeyeceğiz."

"HİÇ KİMSE 40 MİLYONLU KÜRT HALKINA SİLAHI BIRAKIN DEMEMELİ"

Ortadoğu’daki halkların ordu kurarak silahlanmaya başladığı bir dönemde hiç kimsenin Kürtlere "silahı bırakın, boynunuzu bükün" dememesi gerektiğini savunan Demirtaş, Başbakan Erdoğan’ın, "Sen de dağa çıksaydın" diye eleştirdiği Leyla Zana’ya da sahip çıktı. "Kürtler dağa nasıl gidilir biliyor" diyen Demirtaş, şunları söyledi: "Ortadoğu’da bütün halklar silahlanırken, Kürt halkına karşı, ’boynunuzu bükün oturun’ demekte aymazlıktır. Başbakan’ın sayın Zana ile ilgili söyledikleri de tümüyle çarpıtmadır. Tümüyle hedef göstermedir. Sayın Leyla Zana, açıklamasında açıkça belirtmiştir, ’silahların susması gerekir’ demiştir ama hiç kimse Ortadoğu’da 40 milyonlu Kürt halkına, ’silahlarınızı bırakın, silahsız bir halk olun da dememelidir’ demiştir. Başka da bir şey dememiştir. Şimdi Arapların ordusu olacak, Türkler’in ordusu olacak, efendim İsrail’in ordusu olacak, Şiiler’in ordusu olacak ama Ortadoğu’da Kürt halkının silahı olmayacak, onlar silahı bırakacaklar. Biz de militarizme karşıyız. Herkes silahları bıraksın, dünyada silah olmasın. Bu iyi niyetli bir yaklaşımdır. Ama bütün dünyanın ordularını kurmak için, Arabından, Farsından, Şiisinden, İsrailinden, Yahudi’sine kadar herkes silahlanırken, Kürt halkına karşı, ’boynunuzu bükün oturun’ demekte aymazlıktır. Biz her şey silahla çözülsün demiyoruz. Leyla hanım da bunu ifade ediyor. Silahlar sussun siyaset konuşsun. Elbette ki bu önemlidir. Ama Başbakan’ın bize dağın yolunu göstermek yerine, asıl görevi dağdan inişi nasıl gerçekleştireceğidir? Asıl görevi budur. Yoksa Kürtler dağa nasıl gidilir biliyor. Bunu merak etmesin. Kürtler dağın yolunu biliyor. Onun görevi inişin yolunu göstermektir. Dağdan inişi nasıl yapacak onu anlatsın" dedi. Basın toplantısından sonra BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Bingöl Milletvekili, İdris Baluken, Tunceli eski Milletvekili Şerafettin Halis ile birlikte Tunceli’deki BDP il, ilçe başkan ve yöneticileri, belediye ve il genel meclisi üyeleri ile Tunceli Belediye Başkanı Edibe Şahin’in de katıldığı toplantıya geçti. Basına kapalı olarak yapılan toplantıdan sonra BDP Genel Başkanı Demirtaş, akşam saatlerinde kentten ayrılarak Diyarbakır’a döndü.

Ramazan YAVUZ-Bayram BULUT/DİYARBAKIR,(DHA)