Ankara Arena'da MHP'nin 1 Kasım seçim beyannamesini açıklayan MHP lideri Devlet Bahçeli, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu'na zehir zemberek sözlerle yüklendi. Ekonomik vaatlerin açıklandığı son bölüm dışında konuşmasının neredeyse tamamında Erdoğan ve Davutoğlu'nu topa tutan Devlet Bahçeli, MHP'nin 1 Kasım'da tek başına iktidar olacağını ileri sürdü.

ERDOĞAN VE DAVUTOĞLU'NA ÇOK AĞIR SÖZLER

Bahçeli, 'Türkiye'nin geleceğinde AKP yoktur. Türk milletinin yarınlarına saray serumuyla yön vermeye çalışan Ahmet yön veremeyecektir. Erdoğan karanlık bir devrin günah yuvasıdır. Erdoğan demokrasiyle gelip demokratik değerlere taş atan nankörlerden belki de ilk isimdir. Davutoğlu ise, karakter nakli yapılarak ruhunu koltuğa satan bir şahsiyettir. Şimdi bu ikili kalkmış millilikten bahsediyorlar. Tıpkı iblisin iyilikten bahsetmeleri gibi. Tıpkı cenaze törenine katılan maktülün merhumu övmesi gibi. Erdoğan işler sarpa sardı mı hemen milliliği hatırlamaktadır.' diye konuştu.

SALONDA DİKKAT ÇEKEN 17/25 ARALIK PANKARTI

Ankara Arena'da asılan pankartlar arasında '17/25 Aralık rüşvet, yolsuzluk ve kara para dosyası başta olmak üzere tüm yolsuzlukların hesabı sorulacaktır' pankartı dikkat çekti.

İŞTE BAHÇELİ'NİN KONUŞMASININ SATIR BAŞLARI

Bahçeli Nihat Atsız'ın Kahramanlık şiirini okuyarak törene başladı.

Kahramanlık ne yalnız bir yükseliş demektir,
Ne de yıldızlar gibi parlayıp sönmektir.
Bunun için ölüme bir atılış gerekir.
Atıldıktan sonra bir daha dönmemektir...

Manevi değerlerin farkındayız. Çetin mücadelelerle örülen bir geçmişi geleceğin ter temiz ruhuyla buluşturmalıyız. Geçmişten geleceğe bir köprü kurmak zorundayız. Biz yolumuzda kararlı şekilde yürümeli ve ülkemizin geleceği için çalışmalıyız.

"KAÇAK SARAY VE UŞAKLARI BİR KEZ DAHA SEÇİM KARTINI ORTAYA KOYDU"

Vakit ülkenin geleceğine sahip çıkma günüdür. MHP, aziz milletimize ülkenin geleceği için oy ver çağrısı yapmaktadır. Her türlü hile ve ayak oyunu ile yenilenme kararı alınan 7 Haziran seçimlerinden sonra önümüzde 1 Kasım seçimi var. SEçim sonuçlarını hazmedemeyen. Kaçak saray ve uşakları bir kez daha se.çim kartını ortaya koymuştur. AKP Türkiye'ye rest çekmiştir. Davutoğlu kullanılmıştır. Türkiye 5 aylık arayla ikinci kez sandık başına gidecektir. Bu durum siyasi tarihimizde bir ilktir. Milli irade kaçkınlarının oyunlarını bozmak için yeni bir imkan var önümüzde. 1 Kasım 2015 tarihinde yapılacak seçimler için geri sayım başlamıştır. MHP Kasım'a tüm imkanlarıyla hazırlanmaktadır. Başarmak için savunuyoruz.

Teröre karşı bedenini siper eden aziz şehitlerimize cenabı mevladan rahmet diliyorum. Hepsinin ruhu şadolsun.

Bugün açıklayacağımız beyanname bir gelecek tasavurudur. Geceli gündüzlü gayretlerle hazırlanmış köklü bir cevaptır. Mağdura, mazluma , mahsun bakışlara umut vardır. Sosyal ve siyasal krizlereçare vardır. İç ve dış politikaya milli ve gerçekçi yorum vardır. Biz bugünü gözden kaçırmadan anı ihmal etmeden, geleceği inşaa etmek istiyoruz. İnkar eden çok çıkacaktır,
dudak bükenler kendilerini belli edecektir. Milliliğe yabancı nhasmane tutumlarına sürüsüne berekettir. Türk tarihinin şeref nişanesinin Türk milletine ait olduğunu hiç bir mihrak saklayamacaktır. Türk millliyetçiliği hem ülke kurtarmış hem de ülke kurmuştur.

ERDOĞAN VE DAVUTOĞLU'NA ÇOK SERT SÖZLER

Gelecek MHP'nin omuzlarında parlayacaktır. Bölgesel ve küresel emperyalizmin oyununu bozacak güçtedir. Geleceğin rotasını belirlemek elimizdedir. Bir ülkücü olan elbette geleceği kafasında ve vicdanında şekillendirecektir. Geleceğin hainlerinin, köksüz ve kimliksizlerin tasallutundan kurtarmayı kafamıza sokturk. Türkiye'nin geleceğinde AKP yoktur. Türk milletinin yarınlarına saray serumuyla yön vermeye çalışan Ahmet yön veremeyecektir. Erdoğan karanlık bir devrin günah yuvasıdır. Erdoğan demokrasiyle gelip demokratik değerlere taş atan nankörlerden belki de ilk isimdir. Davutoğlu ise, karakter nakli yapılarak ruhunu koltuğa satan bir şahsiyettir. Şimdi bu ikili kalkmış millilikten bahsediyorlar. Tıpkı iblisin iyilikten bahsetmeleri gibi. Tıpkı cenaze törenine katılan maktülün merhumu övmesi gibi. Erdoğan işler sarpa sardı mı hemen milliliği hatırlamaktadır.

PKK'LIYI DİYARBAKIR'A GETİRİP MEGRİ MEGRİ TÜRKÜSÜNÜ SÖYLETMESİ...

Teröristleri alkışladılar. Bunların yatacağı yer sığınacağı delik yok. Türkmenlerin katli Barzani ile sazlı soözlü kucaklaşan şimdilerde de millilik taslayan Erdoğan'dı. 37 yıl sonra bir PKK'lıyı Türkiye'ye getirip megri megri türküsü söyleten aynı Erdoğan'dı. kandil misyonerlerinin kim olduğunu siz iyi biliyorsunuz. Habur'da gelenleri davul ve zurnayla kutlayan, karşılanmasına zemin hazırlayankardan ne yerli ne de milli bir irade vardır. Bugün millilik diyenler dün milliyetçilere en galiz küfürlerle saldırıyorlardı.

BİZE FAŞİST DEDİLER, MORG BEKÇİLERİ DEDİLER...

Irkçı kafatasçı dediler aldırmadık. Faşist cahil dediler, oralı olmadık. Kandan geçinen morg bekçileri, fatiha bile bilmeyenler dediler. Sabır dedik. Biliyoruz ki MHP'ye düşman edilenler Serv için memur edilmişlerdi. Türkleri Anadolu'dan artmanın planı olarak bu adamları seçmişlerdi. Bunlara göre MHP bunlara tehdit ve engeldi.

Hep aramıza nifak sokmaya çalıştılar. Hep üzerimize geldiler. Hisarlarımıza gedik açmaya çalıştılar. Dün başaramadılar gelecekte de asla başaramayacaklardır.

Biz olmasaydık MHP ve PKK Türkiye'nin fişini çekmişlerdi. Oslo'dan İmralı'da verilen sözlerin hepsi gerçekleşecek Türkiye'nin tarihten kaydı silinecekti.

TÜRKİYE GEÇİCİ BİR FETRET DEVRİ YAŞAMAKTADIR

Sırf koltukta oturabilmek iktidarda kalabilmek uğruna her çirkinliğe tamam diyecek bir kadro Türkiye'nin başına musallat olmuştur. 13 yıldır yan kesiciler, yağma ve arazi vurgunları baştadır. Türkiye alan ve zemin kaybetmektedir. Türkiye kendine özgü bir fetret devir yaşamaktadır.

Çözüm süreciyle barışın geleceğini söyleyen yalancılar bugünlerde yüzünü saklamaktadır. Erdoğan diyor ki Tayyip Erdoğan yalandan en çok kaçınan insandır. Yalandan kaçındım derken bile baştan aşağı yalan çamuruna batan kişiye inanacak kimse kalmamıştır. Ne mutlu şehit analarına diyenlerin ipliği pazara çıkmıştır.

155 MİLLET EVLADI ŞEHİT OLDU

20 Temmuz 2015 günü Jandarma Uzman Onbaşı Müsellim Ünal ile başlayan şehadet serisi hepimizi kahretmiştir. 83'ü asker 68'i polis 4'ü korucu olmak üzere 155 millet evladı şehit düşmüştür. 66 sivil vatandaşımızı da hayatını kaybetmiştir . Bu tablo karşısında hangi vicdan sahibi insan susabilir.

Erdoğan'ın Meclis'teki örtülü miting konuşmasında rahatsız mı oldunuz, terör eninde sonunda taşıyanı sokar demiş. Evet biz soygunculardan rahatsızız ve buna da devam edeceğiz. Sırtında taşıdığı akrebin ise kendisini sokması meselemiz değildir. Erdoğan'ın bakımıyla büyüyen akrebin milletimizi zehirlemesine izin vermeyeceğiz. Akrebi ayağımızla ezeceğimiz gibi sahibinden de millet namına mutlaka hesap soracağız.

VALİLERE OPERASYON İZNİ VERMEMEK NASIL BİR AKLIN ESERİDİR

Bugününkü terör cinnetinin arkasında süreç ihaneti var. Maalesef AKP PKK'ya cephanelik vermiş, onlara siper taşımıştır. Hatta onlara bakanlık koltuğu verecek kadar yoldan çıkmıştır. PKK haraç toplamış, şehirlere inmiş, AKP dağlardan çiçek böcek toplayacağız hayaliyle milletin aldatmıştır. PKK dağa taşa bomba döşemiş Erdoğan valilere operasyon yapmayın emri vermiştir. Buna göz yuman altan alan işbirlikçilerin adı sanı mevki ve makamı ne olursa olsun bunlar topluca vatana ihanetten mutlaka yargılanacaklardır. Bize teröristlerin silahları bırakacağı söylenmişti meğer silahları bırakan biz olduk. Erdoğan ve Davutoğlu mehmetçiği kışlasına zorlaya zorlaya çekmiş ve meydanı terörsitlere bırakmıştır. Valilere operasyon izni vermemek hangi aklın eseridir.

20 Temmuz'dan bu yana dökülen her damla kanın vebali Erdoğan'ın elindedir. Gizli bir el Suruç'un konuşulmasına adeta sansür koymuştur. Koalisyon kurulamamasıv e terör saldırıları arasındaki bağ açıklamaya muhtaç bir konudur.

O İDDİALAR DOĞRU ÇIKARSA SARAYI ONLARIN BAŞINA YIKARIZ

AKP 7 Haziran'da 400 vekil kazansaydı bu çatışmalar olmayacaktı diyerek aslında yakayı ele vermişlerdir. Eğer PKK'nın hain saldırılarında Erdoğan ve Davutoğlu'nun en ufak bir teşviki tespit edilir ve bu şüpeler somut delillerle pekiştirilirse herkes bilsin ki sarayı bunların başına yıkarız. O zaman el mi yaman bey mi yaman herkes görecektir.

Erdoğan Oslo'da imralı canisinin serbest kalacağı garantisini vermiştir. Erdoğan, PKK'ya aziz vatanı peşkeş çekmiştir.

Kandil'deki adamlara dinlenmesinler diye kriptolu telefonlar gönderdin mi? Bülent Arınç'a suikast iddiasıyla kozmik oadadaki en mahrem bilgiler kimlerin eline geçti. Türkiye'nin güvenlik katları kimin elinde? KCK'nın kuruluşunda katlin ve dahlin var mı? Başkanlık karşılığında federasyon ümidi verdinmi? Örtbas edeceği karanlık bir ilişkisi yoksa bu sorularımı cevapsız bırakmam.

AKP İLE PKK'YI AYIRAN HERRHANGİ BİR FARK KALMAMIŞTIR

AKP, PKK'sız, PKK da AKP'siz bir hiçtir. 1 Kasım'da AKP'nin oy kaybetmesi teröre indirilecek en ciddi darbe olacaktır. AKP PKK'nın hayat iksiridir. Devlete paralele eklemeler yapıp işler sarpa sarınca yolunu değiştiren bir partidir.

Zalimleri tahtından indirmek için ülkenin geleceğine oy verelimç Terörsüz bir Türkiye için ülkenin geleceğine oy verelim. Saray süslü bozgun Ahmet dinlenmesi için oy verelim. Gelecek MHP'dir, gelecek ise MHP demektir. MHP, iktidara hazırdır. Hemen her sözünden haklı çıkmıştır. Biz bugünleri seneler evvel gördük. Elbetteki elimizde ne istihbarat bilgileri ne de güvenlik güçlerinin elindeki ayrıntılı bilgiler. Yüksek milliyetçiliğin şuuru çerçevesinde buna ulaştık. Tahlillerimizde iki şeyi çok iyi biliyorduk. AKP'nin teslimiyetçi yaklaşımı, diğeri ise kanlı terör örgütünün yapısı ve saldırı şekillerinin ortaya çıkmasıydı.

SÖYLEDİĞİMİZ HER ŞEYDE HAKLI ÇIKTIK

Tüm bunlar ışığında gerçekleri anlamamak için ancak Recep Tayyip Erdoğan olmayı gerektirir. Keşke diyoruz hiç haklı çıkmasaydık. Türkiye'nin tmeel değerleriyle oynamayın dedik, haklı çıktık. Meselelere kavmiyet kimliğiyle bakmayın kutuplaşmayı körüklersiniz dedik haklı çıktık. Dayatılmaya çalışılan açılımın millet ve devlet yapımız için tehdit olduğunu söyledik haklı çıktık. Çözüm süreci PKK ile pazarlıktır, pazarlıkla bu iş kendiliğinden çözülmez dedik haklı çıktık. Klavuzu imralı canisi, AKP HDP olan projenin Türkiye'nin hayrına olmayacağını söyledik haklı çıktık. Kimseyi kandırmayın PKK silah bırakmaz dedik haklı çıktık. İmralı canisini Kürt kökenli kardeşlerimizin lideri yapmayın dedik haklı çıktık. PKK ve PYD ile görüşmeyi bırakın dedik haklı çıktık.

Ayaklanma provalarına gözyummayın dedik haklı çıktık. İdamı kaldırmayın dedik, terörün anladığı dilden cevap verin dedik haklı çıktık. Bölgedeki güvenlik güçleri sorunu en iyi tanıyanlardır. Onların elini kolunu bağlarsanız bölgeyi PKK'ya bırakırsınız dedik haklı çıktık.

Hak için halk için haklı çıktıysak iktidar hakkımızı da aziz milletimizden istiyoruz.

BİZE HER ŞEYE HAYIR DEDİĞİMİZİ SÖYLEDİLER

Bizi, koalisyon kurmamakla suçladılar, her şeye hayır dediğimizi söylediler. İktidardan korktuğumuzu ifade ettiler. Havuz ve ihanet medyasının arşivlerine bakın bunları göreceksiniz. AKP ve istikşafi ortağı bu yalanı ortaya attılar. Biz iktidardan kaçmayız. Biz dedik ki çözümde anlaşanlar samimiyse Dolmabahçe mutabakatı esasında bir araya gelip iktidar kursunlar. AKP ile CHP 32 gün görüştü koalisyon kuruldu mu? AKP ile CHP 50 saate yakın orada burada toplanıp sanki iki ülkenin yabancı partileri gibi yola çıktılar ancak bir adım yol alamadılar. Davutoğlu, CHP'ye koalisyon teklifinde bulundu mu? 32 gün görüşüp kalan kısa sürede bizden koalisyon beklemek ahmaklık ve zeka noksanlığıdır.

Erdoğan her fırsatta mecliste grubu bulunan partilere koalisyon görüşmelerinin asıl aktörü olduğunu hatırlattı. Davutoğlu'nun her halükarda söyleyecek sözü yoktu. Davutoğlu bize koalisyon kurmak için gelmedi. Koalisyon süresi olan 45 günün sonunda geçerken bize uğradı.

PKK'NIN DOLMABAHÇE'DEKİ 10 MADDESİNE EVET DİYENLER MHP'NİN 4 MADDESİNE HAYIR DEDİLER

Erdoğan anayasal sınırlarına çekilsin, olmaz veli nimetimize dokundurtmayız dediler. Dolmabahçe'de PKK'nın 10 maddesine evet diyenler Ankara'da MHP'nin 4 milli ilkesine yüzünü çevirdiler.

Hırsız dedik, hayır dediler. Rüşvetçiler kol geziyor dedik hani neredeler dediler. Koalisyon kurulmamasının azmettiricisi Erdoğan uygulayıcısı da Davutoğlu'dur. Tüm bunları itiraf eden Bülent Arınç'tır. Türkiye'nin 1 Kasım'dan sonra yeni bir bunalım yaşamaması için aziz milletimiz AKP'ye siyasi aldatmanın faturasını çıkarmalıdır.

MHP'nin amacı tek başına iktidardır. Anket oyunlarıyla ahlaki olmayan yöntemlerle 1 kasım seçimlerine amborgo koymak isteyenlerin istediği bir sonuç alınırsa, hiç kimse kaygılanmasın. MHP, HDP dışında 4 ilkemiz saklı kalması şartıyla iktidar kurmaya ve iktidar olmaya hazırdır. Bunu da şimdiden ilan etmektedir.

ESAD'IN GELECEĞİ SURİYE'NİN GELECEĞİNİN ÖNÜNE GEÇMİŞTİR

Cizre'de sandık taşıma kararının devlet güvenliğine zarar verecektir. Buna tenesül edilmemelidir. türkiye Suriye, Libya ve ya herhangi bir Afrika ülkesi değildir. Türkiye sandıkları güvene almalıdır. Bölgesel gerilim doruk noktadadır. Suriye merkezli kanlı döngü tehlikeli bir şekilde gelişmektedir. Esad'ın geleceği Suriye'nin geleceğinin önüne geçmiştir. BM toplantısında caydırıcı bir sonuç alınamamıştır.

Mülteciler ise ilave yük ve sorun olmaktadır. Bu külfete Türk milletinin katlanması adil olmamaktadır. Türkiye bu konuda tek başınadır. Bir yanımızda IŞİD, PYD, PKK ve cihatçı gruplar bulunuyorken diğer yandan Suriye'de Esad saldırılarını sürdürmektedir. Türkiye'nin Suriye muhalefetine desteği bir çok açmaza da kapı açmaktadır.

SÜLEYMAN ŞAH'IN NAAŞINI ESKİ TÜRBESİNE TAŞIYACAĞIZ

Barış ve istikrarın tesisi için bölge ülkeleriyle ilişkilerin her alanda geliştirlmesi gerekmektedir. Demokratikleşme süreçlerinin ilerletilmesi için her türlü desteğin sağlanması öncelikli dış politika hedefimizdir. Irak politikamıza, bu ülkenin toprak bütünlüğünün korunmasına, Irak topraklarından ülkemize güvenlik tehditlerinin oluşmaması amalanmaktadır. Ecdadımız Süleyman Şah'ın aziz naaşının eski tübesine tekrar taşıyacağız.

Ülkemize kabul edilen göçmenlerin sınır alanlarında ikamesini sağlayacağız. İhtiğyaç halinde bunun mali yükünün BM ve diğer ortaklarımızdan talep edilecektir. Dış politikamız çok yönlü bir anlayışla tarihi sosyal ve kültürel unsurları dikkate alacak bir anlayışa sahip olacaktır.

ÇÖZÜM SÜRECİNİ KALDIRACAĞIZ

Üreten ekonomi politikasını devree sokacağız. Yoksullukla mücadele projesini uygulamaya koyacağız. Terörle mücadele ve milli birlik projesini derhal uygulayacağız. Türkiye'nin acil çözüme jkavuşturulması gereken sorunlarına karşı öncelikli eylem planının devreye sokacağız. Her türlü terörün kökünü süratle kazıyacağız. Teröre ve terörsite yataklık eden, hamilik eden, destek veren, açık ve gizli işbirliği içinde olanı yargı önüne çıkaracağız. Çözüm sürecini tamamen kaldıracağız. Partimiz terörle mücadeleyi milli bir politika olarak ele alacağız. Silahlarıyla teröristleri etkisiz hale biz getireceğiz.

Ne yazık ki Cumhuriyet'in 100. yılına 8 yıl kala bölgemizdeki etkinliğimiz kaybolmuştur. İntihar ve boşanmalarda, icra ve iflas davalarında suçlarda, cezaevlerindeki hükümlü sayılarında korkunç patlamalar yaşanmıştır.

AKP 9. kalkınma planında ortalama yüzde 7 büyüme dedi. Sonuç alınan dönemde büyüme hedeflenin yarısı 3.5 olarak gerçekleşti.

2015 yılında GSYH'yi açıkladı. Yükselme şöyle dursun bu rakam 707 milyar dolara geriledi. Fert başında milli gelir 9 bin 100 dolara geriledi. İhracatı 201 milyar dolara dediler 2015 yılında 148 milyar doların altında gerçekleşti.

Enflasyonu yüzde 5'in altına düşüreceğiz dediler ama bunu da başaramadılar.

İşsizlik 10.4'e yükseldi. dolar kuru 1.94 olur hatta dolar alan yanar dediler dolar 3 TL oldu. Devletin borcu 49 milyar dolar, Türkiye'nin dış borcu 263 milyar dolar arttı. AKP hükümeti mahçup olmadı. Türk hükümeti kan ağlamakta ama AKP saltanat sürmektedir. 1 Kasım milli bir ruhla ayağa kalma seçimi olacaktır.

EKONOMİK VAATLER

Agari ücretlilere büyükşehirlerde her ay 100 TL ulaşım desteği vereceğiz. İcra ve haciz uygulamaları sonucu asgari ücretin altına düşen bir gelire izin vermeyeceğiz. Emeklilere yıllık 2 bin 800 TL destek vereceğiz. Her aileden birine bir iş bulacağız. Mevcut sosyal yardımları arttıracağız. Toprak arazi reformunu gerçekleştireceğiz. Mazotu 1.75 KR'tan vereceğiz.

2 B sorununu adil bir şekilde çözüme bağlayacağız. Mesleki eğitimi güçlendirerek işgücünü niteliğini yükselteceğiz. İstihdam vergilerini azaltacağız. Emeklilikte yaşa takılanların mağduriyetlerini gidereceğiz.

Şoför esnafımızın alacağı ticari araçtan vergi almayacağız. Esnaf ve sanatkarlarımızın geçmiş hizmetlerine borçlanma imkanı sağlayacağız. Esnafımızın gelirinin vergilendirilmesinde asgari geçim indirimi uygulayacağız.

120 BİN ÖĞRETMEN ATAYACAĞIZ

Geleceğimizin teminatı olan gençlerimize çok önem veriyoruz. İşsiz gençlerimizin sağlık prim borçlarını sileceğiz. 700 bin gencimize her yıl iş imkanı sağlayacağız. 40 bini şubat ayında 120 bin öğretmen atayacağız.

60 bin güvenlik personeli atayacağız.

Mesleki eğitimi ve ya yüksek öğretimini tamamlayanların işe girmesini sağlıyacağız. Her öğrenciye başarılı olmaları kaydıyla 10 bin TL'lik yüksek öğrenin kuponu vereceğiz.

Askerlerin ailelerine yapılan yardımı aylık 500 TL'ye çıkaracağız. Kadınların istihdamını arttıracağız. Kadınlara yönelik şiddet ve ayrımcılıkla kararlı bir şekilde mücadele edeceğiz.

Vatandaşlarımızdan kayıp kaçak elektrik bedeli almayacağız.

Engelli aylığını 400 TL'ye ağır engelli aylığını da 600 TL'ye çıkaracağız.

Gazilerimize 3 bin 600 günde emekli olma imkanı sağlayacağız.

Şeref aylığı 1400 TL'ye yükseltilecektir.

CEMEVLERİNE DEVLET DESTEĞİ SAĞLAYACAĞIZ

Cemevi gerçeğini cami cemevi karşıtlığı yapmadan cemevlerine devlet yardımı yapacağız.

Seçim beyannamemizde yer alan tahaütlerimizin tutarı 85.1 milyar TL tutmaktadır.
Toplumsal bir seferberlik başlatılarak vergilerden performans artışı elde ederek 13.5 TL'lik ilave kaynak. Kaçakçılıkla mücadele sonucu 6 milyarı aşan bir gelir. İsraf ve savurganlıkların azaltılmasıyla 23.3 milyar. İram rantının vergisinden sağlanacak 21 milyar TL.

Böylelikle ekonomideki ek kaynak bu alanlada elde edilecektir. Bu kaynak toplam maliyetini karşılamaktadır.İşte ufukta görünenen Milliyetçi Hareket iktidarı.

Miliyetçi iktidarın tek derdi ve tek hedefi tek başına iktidardır. 1 Kasım seçimleri Türkiye'nin geleceğini belirleyecketir. Türkiye bölünecek mi yoksa kanlı bir kardeş kavgası mı yaşanacak? Türk milleti oylarıyla buna karar verecektir. Bin yıllık kardeşlik hukukunu korumak için oy verelim. Kavga ve cepheleşmenin sona ermesi için oy verelim. Türk milleti birbirine keletlenerek diyorum ki ülkenize sahip çıkın. MHP ülkenin geleceğidir, ülke sizin karar sizindir.

Yüce allah zizi mahçup etmesin. Allah yar ve yardımcımız olsun.

Ne mutlu Türk'üm diyene...

---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

15.06 Devlet Bahçeli seçim bildirgelerini okumak için kürsüye çıktı. O anlarda salondan 'Devletin başına devlet geçecek' sloganları atıldı.

Düne kadar bayrağı tahrik unsuru olarak gören bu popçu değil miydi? Kamu kurum kuruluşlarındaki T.C ifadesini sildiler. Atatürk silüetini kaldırdılar. türk'üm Doğruyum'dan gocundular. Gençliğe Hitabe'ye kafayı taktılar.

15.00 MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli salondaki yerini aldı. Birazdan konuşmasını yapmak üzere kürsüdeki yerini alacak.

1 Kasım seçimleri için bildirgesini Ankara Arena'da açıklayacak olan MHP, "Ülkenin geleceği MHP" ve "ülkenin geleceği için oy ver" sloganlarınıkullanıyor.

7 Haziran seçimleri için hazırlanan bildirgedeki vaatler büyük ölçüde korunurken; özellike emekliler, eğitim ve sosyal destekler dikkat çekiyor.

MHP'nin öne çıkan vaatleri arasında mazotun 1 lira 75 kurş yapılması, evlenecek gençlere 10 bin TL faizsiz kredi, evi olmayan ailelere aylık 250 TL kira yardımı gibi unsurlar yer alıyor.

Yaşanan terör olayları ve gelen şehit haberleri nedeniyle Ankara Arena'da seçim müziği çalınmıyor.